CHP’de ön seçim daha olmadan parti içinden ve dışından pek çok kişi ‘ön seçimi’ eleştirdi. Bende eleştirmiştim. Çünkü ortada seçime henüz vakit vardı. Erken seçim isteyenler olsa da, bir sonuç çıkmayacaktı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş bile ön seçime bir anlam yükleyemediğini söylemişti. Özgür Özel için, genel başkanlığı götüremediği tartışmaları bile vardı. Eskişehir’de bu durumu yüksek sesli söylemeye başlayan partililer vardı. Her ortamda bu durumu kullanıyorlardı.
Telefon ile ifadeye çağrılabilecek kişilerin, bir gece evlerinden toplanması CHP dışındaki insanlarında sokaklarda toplanmasına neden oldu. CHP ön seçime katılın toplantıları yaparken, birden parti dışında büyük kitleleri yanında buldu. Tabii ki, bizi Eskişehir’deki durum ilgilendiriyor. Bir CHP Eskişehir milletvekilinin İstanbul’dan bize haberler, fotoğraflar göndermesi bizi ilgilendirmiyordu. Yaşadığımız, büyüdüğümüz, hayatımızı kazandığımız şehirde durum neydi? Eskişehir’de CHP’yi yıllar sonra birinci parti yapan Eskişehirliler ve CHP’liler, ön seçimde ne yapacaktı?
SAZOVA PARKINDA YÜRÜYÜŞ
Kim ne derse desin, Eskişehir’de CHP’nin birinci parti olmasında büyük emeği olan Yılmaz Büyükerşen, evine en yakın sandıkta eşi Seyhan Hanım ile birlikte ön seçim için oyunu kullandıktan sonra, Sazova parkında yürüyüşe çıktı. Bizde gazeteci gözü ile ön seçimi gözlemek için Atatürk Bulvarındaki Yunus Emre Kültür Merkezine gittik. Hem Büyükşehir Belediye Başkanımız Ayşe Ünlüce oy kullanacaktı. Hem de CHP il başkanı Talat Yalaz basın açıklaması yapacaktı. Kültür Merkezine saat, 13.00 sıralarda yaklaştığımızda uzun bir kuyruk vardı. Bu kişi gelip CHP’nin ön seçiminde dayanışma oyu kullanmaz diyebileceğimiz, çok sayıda kişiyi sabırla kuyrukta beklerken gördüm.
TELEFON İLE ARADIK
Ayşe Ünlüce Yunus Emre Kültür Merkezinden Yılmaz Hocayı telefon ile aradı. Yılmaz Hoca Sazova parkındaki tek başına yürüyüşü keserek, kültür merkezine geldi. Hoca’nın gelişi salonu dolduran ve dışarıda uzun kuyrukta bekleyen, Eskişehirlileri heyecanlandırdı. Bu kez herkes, çoluk çocukları ile Yılmaz Hoca ile fotoğraf çektirmek için yarıştı. Tabii bizi de Hoca’nın yanında görünce, fotoğraf çekmek için çok sayıda telefonu elimizde bulduk. Seçimi gözlemek için İstanbul’dan gelen İYİ Parti’den milletvekili seçilen daha sonra CHP’ye geçen milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu da, danışmanı ile gösterilen ilgiyi anlamaya çalıştı. Hasan Polatkan Kültür Merkezinden Yılmaz Hoca, yanında Ayşe Ünlüce, İstanbul Milletvekili ve Eskişehir eski milletvekili Zeki Ünal ile çıktı. Partiye yürüyerek gitmek istediğini söyleyen Yılmaz Hoca’ya yanındakiler eşlik etti.
18. DÖNEM
Atatürk Bulvarından yürürken, aklıma Zeki Ünal’ın birinci çıktığı son ön seçim geldi. Zeki Ünal’a ‘ kaçıncı dönem milletvekilimizdiniz’ diye soruyu sorduğumda 18. Dönem cevabını aldım. Yılmaz Hoca ile herhalde şimdi 25. Dönem diye düşündük. İstanbul Milletvekili hanımefendi bizi 28 diye düzeltti.10 dönemdir, ön seçim görmemiş Eskişehir’de dayanışma oyları ile birlikte 120 bine yakın kişinin açılan sandıklara gelerek, işaret verdiğini gördük. Ön seçimin ötesinde, Eskişehirli seçmenin işaretinin anlaşılması gerekiyor. Bu karar Eskişehir’de önümüzdeki dönemde oluşacak yapı ile de fikir veriyor. Tabii CHP’nin il başkanlığına kadar Yılmaz Hoca, halk ve gençler ile fotoğraf çektire çektire gitti. Eskişehir AK Parti’den yapılan gelişi güzel açıklamalar, Eskişehirliler ile birleşen açıklamalar değildi.
MESELE TAKSİM Mİ?
Bugün İmamoğlu, talebi öne çıkmış olabilir, ama içine girilen süreç çok daha kapsamlıdır; CHP tarafından İstanbul’da yapılan konuşmalarda bu kapsam ve ufuk yoktu. Ülkenin hiçbir ciddi sorununa ilişkin politikalar önerilmedi. CHP yönetimi, gelen kitlenin suyuna giden, onların ufuklarını açmaya çalışmayan toy bir görüntü verdi. Ayrıca bu toyluk, CHP’nin altta kalmasına yol açabilir. Katılan genç kitlenin coşkusu çok önemlidir ve dayanak noktasıdır; ama doğru bir biçimde yönlendirilmeleri gerekir. Bu da yine politik önderlik meselesidir. Gençler çok coşkulu ama deneyimsizler. “Özgür, bizi Taksim’e götür”, “Mitinge değil eyleme geldik” gibi sloganlar bolca atıldı. Oysa bugün mesele Taksim’e çıkmak değildir.