Pazar günü Eskişehir bir kez daha rüştünü ispat etti. Bir kez daha büyüklüğünü gösterdi. Daha önce birçok kez bu köşede yazdım. Eskişehirspor bu şehrin çimentosudur, bu şehirde yaşayan herkesi tek bir bayrak altında toplayabilme potansiyeli başka bir ortak paydamız var mı?
Eskişehirspor’un başarısıyla sevinen, başarısızlığı ile üzülen, söz konusu Eskişehirspor olduğunda hep birlikte ayağa kalkan insanların hiçbir siyasi görüş, ideolojik ayrım yapmadan yan yana durabilmeleri Eskişehirspor’un büyüklüğünün göstergesidir. Pazar günkü maçta galibiyeti getiren gollerin mimarı olan Necati Önal ne diyordu, “Dört büyük takımda değil ama çok büyük bir takımda BAL liginde 100’üncü gol sevincini yaşadım!”
Bir hafta önce Manavgat’ta her türlü magandalığa maruz kalan, nerede ise canlarını zor kurtarıp Eskişehir’e dönen bütün bunlara rağmen yıkılmayan Eskişehirspor için gönüllü bir seferberlik sonucu süper ligde kendini yukarılarda gören kulüp takımlarını bile kıskandıran o tribün şov Eskişehir’e çok yakıştı. Ne diyor Eskişehirspor taraftarları, “Her takımın seyircisi vardır. Eskişehirspor’un ise taraftarı. Ayrıca Eskişehirspor taraftarının da seyircisi vardır!”
Eskişehirli olmak bir ayrıcalıktır, Eskişehirsporlu olmak bir başka ayrıcalık… Burası Eskişehir ve Eskişehir’den bütünleştikten, kucaklaştıktan sonra hiçbir takımın çıkması mümkün değildir. Eskişehirspor nice kendini büyük diye tanımlayan takımlara taraftarının önünde diz çöktürmüş, yürekten oynayan, yürekli isimsizlerin takımı olmuştur. Eskişehirspor gerçekten bir futbol takımından çok öte bir şeydir Eskişehir için.
33 Bin kapasiteli bir stadyumda 33 Bin 247 biletli taraftar ne demek? Hem de öyle süper ligde, Avrupa Liglerinden birinde değil, Bölgesel Amatör Ligde böyle bir taraftara sahip kaç takım var. Eskişehirspor bir kez daha gösterdi ki küllerinden yeniden doğuyor. Şampiyonluk için önümüzde sadece 90 dakikalık bir süre kaldı. Şimdi bu 90 dakikalık mücadeleyi ise iple çekiyoruz. İnşallah deplasmanda oynayacağımız bu zorlu maçta alacağımız galibiyetle şampiyonluğumuzu tescilleyeceğiz. Ve bir daha geri gelmemek üzere basamakları güvenle ve hızla yeniden çıkacağız. Bu saatten sonra profesyonel liglerde yeniden boy gösterip siyah-kırmızılı renklerin zirvedeki yerini almasını sağlayacağız.
Yeniden, “Fethi Nihat-Ender filelere gönder” üçlemelerini söyleyecek, Amigo Orhan’ın ruh verdiği ve Türkiye’nin değil dünyanın izleyeceği o muhteşem şovlar için yavaş yavaş futbol dünyasını hazırlayacağız. Bu defa gerçekten gemileri yaktık bu işin geri dönüşü yok. Mezitli deplasmanında alacağımız galibiyetle Eskişehirspor’un ayak seslerini tüm Türkiye bir kez daha duyacak.
Bu sezon yönetimiyle, futbolcularıyla, teknik ekibiyle ve şehrin tüm aktörlerinin katkıları öylesine büyük bir mücadele örneği verildi ki, bu mücadeleyi sembolleştiren isimlerden biri olan Necati Önal şöyle özetledi, “Ben aslen Mersinliyim. Ancak en büyük hedefim Mersin’de şampiyonluk turunu atarak Tüm Türkiye’ye haykırmak istiyorum. Buna hep birlikte hazırız. Bu şampiyonluğu sonuna kadar hak ettik. Hep birlikte hedefimize ulaşacağımıza yürekten inanıyorum!”
Nereli olursanız olun eğer bir kez yolunuz Eskişehir’e düşmüşse eğer artık siz kendinizi “Eskişehirli hissediyorsunuz. Biz buna Eskişehirlilik tılsımı” diyoruz!