Son günlerde hem bölgemizde hem de dünyadaki gelişmeler gündemin ilk sırasına çıkarken ülkenin asıl gündemi “asgari ücret tespit komisyonu” toplantısı sessiz sedasız başladı. Türkiye’de asgari ücretin ortalama ücret haline dönüştüğü son yıllarda uzun süredir iktidara yakın kesimlerin aylar öncesinden “asgari ücret tespit komisyonu” kararı varmışçasına bir kamuoyu oluşturma gayretlerini de dikkatlerden kaçırmamak gerekir. Çalışanlar açısından geçim kaygısının her türlü kaygının üzerine çıktığı bir süreci yaşarken dayatılmak istenen ücretler gerçekten her geçen gün ne kadar yoksullaştığımızı ortaya koyuyor.
“Asgari Ücret Tespit Komisyonu” ilk toplantısını gerçekleştirdi. 5 işveren, 5 çalışan kesimden temsilcilerin katıldığı toplantıda hakemlik görevini yapması gereken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da komisyonda 5 kişi ile temsil ediliyor. Eğer olan bitene hakemlik denirse 10’a 5 maç yapılıyor desek daha doğru olur. Böyle bir maçın sonucunu kestirmek hiçte zor değil. Çünkü işin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafı yapılacak zammın Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu ve adına OVP denilen Orta Vadeli Programın stratejik sınırlarının dışına çıkar mı? Hiç sanmıyorum. Hele OVP’nin en önemli ayaklarından birisinin “düşük ücret” politikası olarak uygulamaya konulmasının amacı sözüm ona “enflasyonu düşürmek” bu şartlarda hakem heyetinin çalışandan yana bir tavır almasını beklemek hayal ötesi bir şey değil mi?
Yoksulluk değil, açlık sınırının altında bir yaşama mahkum milyonların gündemini ıskalamak doğrusu ancak bizim siyasetçilerin yaklaşımı olabilir. Daha önce de ifade etmeye çalıştım. Bugün Türkiye’de siyasetin gündemini sadece iktidar belirliyor. Gündemin peşine takılan muhalefet partileri ise her geçen gün halkın umudu olmaktan hızla uzaklaşıyorlar.
Elbette Suriye’deki gelişmeler hepimizi ilgilendirir. Hatta hayati bir konudur. Resmi rakamlar ile 3 milyon civarında sığınmacının ülkemizde olduğunu düşünürsek bunun ne anlama geldiğini daha iyi analiz etme imkanımız olabilir. Suriye’deki gelişmeler ne bayram edeceğimiz kadar parlaktır, nede ciddiye alınmayacak kadar sıradan gelişmelerdir. Elbette hepimiz bu konuya duyarlıyız. Ancak devletin bu konuda öngörülerinin olması gerekirdi. Umarım bu konuda öngörülerimiz sağlıklı sonuçlar vermiştir.
Suriye’deki 61 yıllık BAAS rejiminin çökmesinin ardından aralarında Eskişehir’inde bulunduğu Türkiye’nin değişik yörelerinde sevinç gösterilerinin yapıldığına tanık olduk. Umarız yanı başımızdaki gelişmeler ülkemizdeki huzur ve sükunun bozulmasına yol açmaz. Ancak gerçek gündemi ıskalarsak, vatandaşın sesine kulak vermezsek işimizin hiçte kolay olmadığını hep birlikte yaşarız Allah korusun.
Anahtar Parti hızlı başladı…
Ülkemizde şahsen benim sayısını telaffuz etmekte zorlandığım siyasi parti mevcut. Son olarak Yavuz Ağıralioğlu liderliğinde siyasi hayatımıza giren Anahtar Parti Eskişehir’deki örgütlenmesini hızla tamamlıyor. Dün Anahtar Parti’nin İl Başkanı Çağlar Ölçe ve yönetiminde yer alan isimler ziyaretimize geldi. Gazetemiz ve sitemizin İmtiyaz Sahibi Hakan Kaymak, Genel Koordinatör İlker Gökce, Haber Koordinatörü arkadaşımız Özge Zaim ile birlikte kendilerini konuk ettik. İl Başkanı Ölce’nin tabiri ile “Liyakatli şöhretsizler”i epey heyecanlı buldum. Genç, siyasetin bir yerinde bulunmamış ve birikimli bir kadro oldukları her hallerinden belli olan Anahtar Parti’nin Eskişehir siyasetinde kendilerine nasıl bir yol açacağını doğrusunu isterseniz ben de merakla bekliyorum.