Aslında Osmanlı bir balkan devletiydi. Balkanları kaybedince, böyle bir tablo ortaya çıktı. Atatürk ve arkadaşları olmasaydı, Türkler Orta Asya’ya sürülebilirdi. Dönemin emperyalistler devletleri, Yunanlıları kışkırtarak, Anadolu’yu işgale kalkıştılar. Amaç, haçlılar binlerce yıllık planlarını uygulamaya koyacaklar. Bizlere Kazakistan’a doğru gidecektir. Atatürk ve silah arkadaşlıklarının büyüklükleri burada ortaya çıktı. Küllerden bir Türkiye Cumhuriyeti ortaya çıkardılar. Bunu bugün de inkâr edenler, en kestirmeden vatan hainidir.

Atatürk'ün doğduğu topraklar

Eskişehir’de 15 derneğin oluşturduğu Muhacir Dernekleri Federasyonu var. Bu şu anlama geliyor. Balkan savaşlarından bu yana Eskişehir’e balkanlardan gelenlerin kendileri, çocukları ya da torunları 300 bin kişilik bir kitleye ulaşmışlar. Zaman içinde de Balkanları her yönü ile yaşatabilmek için de tam 15 dernek kurmuşlar.

Makedon konuklar

Bu yazıyı yazmamım amacı, kısa adı Eskişehir Rumeli İşadamları Derneği olan ERİAD’ın dün bizleri sabah Makedonya’dan gelen konuklarla buluşturmalarıdır. Bilindiği ERİAD’ın başkanlığını da Bulgaristan göçmeni olan işadamı Rüştü Şentuna yapıyor. Dernek, Balkan göçmeni Türk işadamlarını çatısı altında topluyor. Dernek başkanlığına Şentuna geldikten sonra, dernekte ciddi toparlanma olduğunu görüyoruz. Dün bir kez daha şahit olduk. Dernekte toparlanmanın yanı sıra bir süre önce ERİAD’lı işadamları Tepebaşı’nın ‘Uçak Müzesine’ bir bina kazandırdı. Dünkü toplantıda burada yapıldı.

Eskişehir'de önemli oldular

Tarihe baktığımızda Eskişehir’de sanayi ve ticaretin önderleri de hep Balkan Türkleri oldu. Balkanlarda edindikleri tecrübeleri Eskişehir’e taşıdılar. Eskişehir ‘i Türkiye’de ilklerin şehri yaptılar. ETİ, soba ve döküm sanayi, pastacılık, fırıncılık bunlardan biridir. Kiremit ve tuğla sanayisi de Balkanlardan gelen Türkler tarafından Eskişehir’de geliştirmiştir.

Şakir Zümre olayı?

Balkan Türklerinin başarılarından söz ederken, Şakir Zümre’den söz etmeden yazıyı sonlandırmak olmaz. 1. Dünya savaşı sırasında, Varna’dan Türk Milletvekili olarak Bulgar Parlamentosuna giren 17 Türk kökenli milletvekilinden biri olan Şakir Zümre, o sırada Sofya’da Türk Askeri Ataşeliğinde görevli Yarbay Mustafa Kemal ile de tanıştı. Yakın arkadaşlık kurdular. Şakir Zümre, Kurtuluş Savaşına büyük destek verdi. Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası aldı. Cumhuriyet’in kurulması sonrasında Türkiye’ye göç etti. Savunma Sanayisine destek verdi. Özel sektör olarak fabrika kurdu. İstiklal Savaşı'ndan sonra Türkiye’ye dönen Şakir Zümre, Atatürk’ün onayıyla Türkiye’nin savunma sanayisinin ilk özel sektör fabrikasını kurdu. İlk üretimler Bulgaristan’dan getirilen yabancı teknik kadro ile yapılırken zamanla yetiştirilen Türk işçiler 1930’lu yıllarda Bulgar teknisyenlerin yerini aldı. Türk Hava Kuvvetleri'nin ve Türk Kara Kuvvetleri'nin ihtiyacı olan ilk silah ve cephaneler, ilk Türk denizaltı su bombaları, Şakir Zümre Fabrikası tarafından üretildi. 100 kg, 300 kg, 500 kg, ve 1000 kg’lık uçak bombaları ve çeşitli yangın bombaları bu fabrikada seri olarak üretildi. Türk Deniz Kuvvetlerinin gereksinimi olan çeşitli boylardaki su bombaları ve cephaneler de fabrikanın seri üretimleri arasındadır. İlk Türk denizaltı su bombaları da bu fabrikada üretildi.

Atatürk'ten sonra ne oldu?

Şakir Zümre Fabrikası, yalnızca yurt içi ihtiyacı olan üretimle yetinmeyerek, 1937 yılında yurt dışına, hatta Yunanistan’a silah ve cephane ihraç etti. II. Dünya Savaşı'nın sonunda, ABD'nin ‘Biz size veririz. Üretmenize gerek yok’ anlayışının hakim olması nedeniyle Şakir Zümre Fabrikaları, silah ve cephane üretimini terk ederek, Türkiye’de büyük isim yapacak olan "Şakir Zümre" marka sobalarını üretmeye başladı. Ayrıca aynı dönemde Türkiye’de uçak fabrikası da vardı. Atatürk’ün aramızdan ayrılmasından sonra, Atatürk döneminin sona ermesiyle bir anda dışa bağımlılık arttı. Yerli üretim sona erdi. Geriye dışa bağımlılık geldi. Atatürk’ün yerli üretim ile yapılan uçağa binerken fotoğrafı da yıllar sonra ortaya çıktı.

Görev ERİAD'da

Balkanlardaki Türk işadamlarını, girişimcilerini Eskişehir’de ERİAD’ın temsil ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Makedonya yeni kurulan bir devlettir. Mareşal Tito’nun ülkesi Yugoslavya keşke bölünmeseydi. Küçük devletler, her zaman büyük devletler tarafından kullanılır. Bu açıdan, Balkanlarda bizlerle kan bağı da olan devletler Türkiye'ye güveniyor. ERİAD’da burada önemli görev üstleniyor. Makedonya’ya sahip çıkıyor. Balkanları, Eskişehir’de birleştiriyor.