Türkiye’de 14 yıldır mülteci olarak yaşayan Suriyeliler, 61 yıllık Baas rejiminin yıkılmasını sevinçle karşıladılar. Eskişehir’in çeşitli mahallerinde yaşayan sayıları 10 bin civarında olan Suriyelilerde Suriye’de iktidarın yıkılmasını sevinç gösterileri ile karşıladı. Şimdi mesele, Türkiye’de ve Eskişehir’deki Suriyeliler ülkelerine dönecek mi? Ne zaman dönecek?
Esad ailesinin Suriye’deki olaylardan sonra, Rusya’ya sığınmalarının ardından Türkiye’de en çok konuşulan konu Suriyelileri yaklaşık 14 yıldır devam eden misafirlikleri oldu. Eskişehir’de yaşayan mülteci grupları içinde 10 bin rakamı ile en kalabalık grubu oluşturan Suriyeliler, Eskişehir’den ne zaman ayrılır. Kimsenin bu soruya net bir cevabı olduğunu zannetmiyorum.
Eskişehir’in şansı
Kısaca BOP dedikleri Büyük Ortadoğu Projesi, ilk önce Avrupa’nın orta yerinde Yugoslavya 9 parçaya bölündükten sonra başladı. Hedef büyük çoğunluğu Müslüman olan ülkelerin sınırları değişecekti. Irak’a özgürlük ve demokrasi getireceklerini söyleyenler, bugün ülkeyi üç parçaya ayırdılar. Libya’da aynı şey oldu. Bu ülkeler ortaçağ karanlığına gittiler. Suriye ile tam 14 yıl uğraşmak zorunda kaldılar. ESAD’ın gitmesinden sonra hemen Suriye’nin bir bölümü İsrail’in denetimine geçti. 14 yıldır ülkemize Güneydoğu sınırlarımızdan mülteci yağmaya başladı. Mültecilerin büyük çoğunluğunun ceplerinde kimlik kağıtları bile yoktu. Eskişehir bölgesinde de 50 bin civarında mülteci olduğuna inanılıyor. Mülteci konusunda Eskişehir’in bir şansı bir de şansızlığı var.
Şansı Eskişehir’in soğuk iklim kuşağında olmasıdır. Mülteciler daha az masraflı olan sıcak kentlerde barınmağı daha uygun buluyorlar. Soğuktan korkmayan mülteciler ise, sosyal yaşam nedeniyle Eskişehir’i seçiyorlar.
Yeni göç olur mu?
Eskişehir’de yaşayan 10 bin civarındaki Suriyeli mülteci yaşadıkları mahallerde, ESAD’ın Rusya’ya sığınmasını kutladılar. Ama ciddi bir dönüş sinyali vermediler. Benim görüştüğüm aileler ise, gitmeyi düşünmüyorlar. Çünkü Eskişehir onların beklentilerinin çok üstünde kendilerine yaşam şartları sunuyor. Çocukları Eskişehir’deki okullarda çocuklarımız ile sorunsuz bir şekilde öğrenim görüyor. Yugoslavya, Irak ve bölünen ülkelerde olduğu gibi Suriye’nin de üç parçaya bölünmesi bekleniyor. Bazı Türk siyasetçilerin beklentileri, özerklik olmasıdır. Ama bu siyasetçilerin emperyalizmi bilmediklerini düşünüyorum. Dönüş var. Ama ciddi ciddi bir dönüş akını yok. ESAD’ın gittiğine Türkiye’de ve Eskişehir’de sevinenler hadi, evinize dönün denildiğinde gitmeyi düşünmüyor. Şimdi, bazı hemşerimiz yarısı gitse yeter demeye başladı.
Ütülü pantolon
Bir askeri uzman arkadaşım, ellerinde gelişi güzel silah taşıyan ütülü pantolonlu askerler, Şam’ı ele geçirdiğini ve bu işe anlam veremediğini söyledi. Her şey hazırlanmış olduğu için, ütülü pantolon ile savaşa katılan kazandı. İsrail ise kendi başarılarının olduğunun altını çizdi. Bir anlamda Yugoslavya’nın dağıtılması ve binlerce Müslüman Boşnak’ın ölümü ile sonuçlanan bölünme, Irak’ta da 1.5 milyon Müslümanın katledilmesi ile sonuçlanmıştı. Büyük Ortadoğu Projesi dedikleri, projenin bu olduğunu düşünüyorum.
Gözlemler
Konu ile ilgili olarak Uluslararası İlişkiler ve Strateji Uzmanı Dr. Naim Babüroğlu, şunu söylüyor: "Hataylı olduğum için durumu gözlüyorum. Ailelerini bırakıyorlar, aileden bir kişi karşıya geçiyor. Evleri nasıl, durumları nasıl, gidilebilecek durumda mı diye bakanlar var. Aileler Türkiye'de" dedi. Bir siyasetçimizde Çin de çekilen kalabalık fotoğrafın, Suriye’ye dönen mülteciler olduğunu söyledi. Gerçek daha sonra açıklandı. CHP’nin Göç Politikaları Kurul Üyesi Prof. Dr. Nuray Ekşi, Suriye'ye dönüşlerle ilgili, olarak "Gidenlerin elinden geçici koruma kimlik belgesi, parmak izlerinin alınıp alınmadığını sordu. Cumhurbaşkanımızda dönüşlerin daha da hızlanacağını söyledi. Yeni sınır kapıları da Suriyeli mültecilerin hızlı dönmesi için açıldı. Meseleye çok yönlü bakmalıyız. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması için üzerimize düşeni yapmalıyız. Sonra aleyhimize sonuçlar çıkar. Eskişehirli olarak, Eskişehir’deki mültecilerin dönmesi için yetkililer ve yerel yönetimler üzerine düşeni yapmalıdır.