Bizim gazetede Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın, vatani görevlerine uğurlanacak 6 genç için tören düzenlediği haberi vardı. Aklıma benim askerlik görevine gittiğimde de Ataç’ın uğurlaması geldi. Takvimler 1993 yılını gösteriyordu. Ataç’ın belediye başkanı seçilmesine henüz 6 yıl vardı. Yani, başkan Ataç bu işleri siyasetin gereği olarak yapmıyor. ‘Mustafa Kemal’in askeriyiz’ felsefesine inandığı için yapıyor. 
Birkaç gün önce Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç, Samsunlular Kültür ve Sosyal Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen asker eğlencesine katıldı. Vatani görevlerini yerine getirmeye kışlalarına giden 6 Eskişehirli gence hayırlı teskereler diledi. Başkan Ataç, belediye başkanlığından önce de askerlik gibi, insan hayatın da önemli yer tutan ve her Türk’ün kutsal gördüğü askerlik gibi olaylarda yerini alırdı. Gereğini de yapardı. Kimse zannetmesin, sadece Ataç’ın faaliyetleri sadece siyasetin gereğidir.

MUSTAFA KEMAL’İN ASKERİ 

Başkan Ataç, “Herkes yaptığı askerlikle övünür. Tüm hayatımız boyunca da unutmayız. Kazasız, belasız şekilde gidin, inşallah sağ salim gelin. Allah tüm Türk askerini korusun.  Diliyorum, geldiğinizde düğününüzü de yapacağız. Dualarımız sizinle arkadaşlar. Güle güle gidin, güle güle gelin” dedi.  Ataç, gençlere düğün sözü de vermiş oldu. Ülkemiz çok kritik bir dönemden geçiyor. Ataç’ın da içinde bulunduğu kesim, kendisini her zaman Mustafa Kemal’in askeri olarak görür.

NORVEÇLİLERİN VURGUSU  

Norveçliler, zorluklarla karşılaşınca, “Atatürk tarzı çözüm” den söz ederler. Yani, Atatürk sadece içinden çıktığı Türk ulusuna değil, tüm dünyaya, özellikle de dünyanın mazlum ülkelerine örnek olmuştur. Hintliler de mesela, emperyalizm yenilebileceğini, Atatürk’ten öğrendiklerini söylerler. Atatürk’te, Gençliğe Hitabe de, Türk gençliğinin zorluklar karşısında yapması gerektiğini söylemiştir.  

ATATÜRK’E İHTİYAÇ 

Bugün içinde bulunduğumuz dönemde pek çok sorunumuz var. Ekonomide “işler tıkırında“ değil. Çifte açık dönemi yaşanıyor. Dış açık, iç açık derken işler giderek zorlaşıyor. Bütçe açığı giderek büyüyor. 13 Ocak 1921'de, Mustafa Kemal Meclis kürsüsünden şöyle seslenir” Efendiler, Namık Kemal demiştir ki:'Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini; Yok mudur kurtaracak bahtı kara mâderini?' İşte bu kürsüden, bu Meclis-i Âli'nin reisi sıfatıyla, heyet-i âliyenizi teşkil eden bütün azanın her biri namına ve bütün millet namına diyorum ki: Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini, bulunur kurtaracak bahtı kara mâderini! "

BİRLİK İÇİNDE OLMALIYIZ 

Bugün toplumuzda ayrışma önemli bir sorundur. Toplumda yüzde 40, yüzde 40 gibi ayrışma var. Yüzde 40’lar birbirlerini dinlemiyor. Geriye kalıyor yüzde 20’lik bir kesim. Bugün Türkiye’yi bu yüzde 20’lik kesim sırtladı.  Türk milleti, karşı karşıya bulunduğu tehditleri önlemek için birlik içinde olduğunu bütün dünyaya göstermelidir.  Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Gençliğine  açıkladığı tehlike ve tehditlerle karşı karşıyayız hatta çok daha büyük tehditlerle yüz yüzeyiz. Bu kuşatılmışlıktan kurtulmanın yolu iç cephenin güçlü tutulması ve birlik olmaktır. İç cepheyi sağlam tutmadan bu tehlikelerin üstesinden gelmemiz mümkün değil.Kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı söylemlerden kaçınmak durumundayız. Ortak değerlerimize sahip çıkmak ve onlarda birleşmek zorundayız.
Türkiye’nin en önemli ortak değeri, dünyanın da ortak değeri olan Mustafa Kemal Atatürk’tür. Türkiye’de herkesin üzerinde birleştiği ortak değer Atatürk’tür. Milli Mücadelemizin lideri, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, onun devrim ve ilkeleri sahip oluğumuz en önemli değerimiz. Ordu ve askerlik dendiği zaman akla Türk milleti, Türk milleti dendiği zaman akla Türk ordusu gelir. Ataç, bu konuda da üzerine düşeni yapıyor.