Bu yazı dün yazdığım yazının devamı gibi oldu. Aslında konunun anlaşılması için iki yazının birlikte okunması gerekiyor. Dün akşam Yılmaz Büyükerşen, ülkemizde çok izlenen televizyon kanallarından olan Sözcü televizyonda içini döktü. Büyükerşen’in anlattıklarından yola çıkarsak, CHP’nin çiçeği burnundaki genel başkanı Özgür Özel’in süreci okuyamadığını görürüz. Çünkü parti içinde eskiden bu yana gelen hizipçi anlayış, Özel’i de etkilemiştir. Yeni daha güçlü bir boyutta kazanmıştır. Yanlış kararlar almasına neden olmuştur. Dün Hataylılar da aradı. Onlarda CHP’de ‘Değişim’ anlayışı ile yapılan yanlışlıkları dile getirdiler. Genel başkan Özel’in yanlış tutumu ile ortalık bir anda yangın yerine döndü. İpin ucu nasıl bulunacak?
Yılmaz Hoca dün akşam Sözcü televizyonda, ucundan köşesinden içini konuşarak, bir anlamda içini döktü. Yılmaz Hoca’nın konuştukları şu şekilde yorumlanabilir:” Değişim dediler, içi boş bir şey ortaya koydular. 25 yıllık dünyanın başarılı gördüğü belediye başkanını ankete tabii tuttular. Ankette yüzde 80 başarı çıktı. Bu kez yaşına taktılar. Sanki Eskişehirpor’a golcü arıyorlar. Kırıldım, ama üzülmedim” .
KLİK ANLAYIŞI
Kılıçdaroğlu döneminde CHP’de bir anlamda klikleşmede bir anlamda ortadan kalkmıştı. Yılmaz Büyükerşen’in isim vermeden dün akşam Sözcü televizyonda Özel’in haylaz yakın arkadaşından bahsederek, bu kişinin kendi öğrencisi olduğunun da altını çizdi. Yılmaz Hoca’nın haylaz öğrenci tanımlamasını yaptığı kişinin ben Malatyalı ve Veli Ağababa olduğunu söyledim. Bu durumu bu köşeyi okuyanlar biliyor. Haylaz öğrenciliği tanımlanması Ağababa’nın benim tanımlamam ile solcu olduğu söylenen ama solculukla ilgisi olmayan örgütlerde görev yaptıktan sonra, CHP’li olmasında yatıyor. Ağababa, haylaz öğrenci olarak Eskişehir’de bulunduğu yıllarda Kazım Kurt’un başkanlığını yaptığı bir dernekte, yönetim kurulu üyeliği yaptı. Sonra kendisi bana şunu söylemişti:” Biz çalışmıyor diye ilk dernek seçiminde Kazım Kurt’un başkanlığına son verdik. Yerine Sinan’ı başkan yaptık” dedi. Büyük sol bir ustanın dediği gibi maceracılık yenilgiyi getirir. Bunlar ustaları da iyi okuyamıyorlar.
GÜÇLERİ BİRLEŞTİRDİLER
Ankette yüzde 80 başarılı çıktığı için tekrardan aday yapılmamak için bin bahane aranan Yılmaz Büyükerşen, CHP içindeki hizipçiliğe takıldı. Haylaz öğrenci eski günlerin anısına tam kargaşa ortamında arkadaşı, dernekten başkanı Kazım Kurt’u Büyükşehir Başkan adayı yapabilir miyiz, planları içine girdi. Kurt’un yakın çevresi sosyal medyadan propagandaya başlayarak,” İmamoğlu, Özel ile değişim hareketini biz başlattık. Özgür Özel genel başkan oldu. Bunun için Büyükşehir Başkan adayı da Kazım Kurt olmalıdır” dediler. Sosyal medyadaki bu hesaplaşma, Eskişehirlilerin dikkatini çekti. Atatürk çizgisi ve bildiğimiz CHP’lilikten uzak bu kitle parti genel merkezinde kendine yer bulmasına rağmen, Yılmaz Hoca’nın keskin manevraları, zekası ve yurtiçi ve dışındaki geniş kitlenin CHP genel merkezine baskısı sonucu, bu isteklerini gerçekleştirmediler. Ortaya Ayşe Ünlüce’li formül çıktı.
TEPKİLER BÜYÜK
Dünyadan Yılmaz Büyükerşen’e takınılan tutum konusunda CHP Genel merkezine tepkiler yağarken, Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu sosyal medya hesaplarından Yılmaz Büyükerşen ile çektirdikleri fotoğrafları paylaştılar. Onu övdüler. Hatta tüm dünyadan gelen tepkiler CHP genel merkezinin sosyal medya hesapları ile iletişim kanallarını tıkarken, aynı tepkiler İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na da gitti. İmamoğlu’nun da telefon ile Özgür Özel’i arayarak,” Ne yapıyorsunuz. Bu Yılmaz Büyükerşen’dir” dediği öğrenildi. Yanlışlığı, tepkiler karşısında kimse savunamaz. Seçimden sonra kurultay toplanır. Acemiler ve art niyetlilere bir hesap sorulur ama seçimde gitmiş olur. Elinizde Büyükerşen gibi CHP üstü bir kişiyi iyi değerlendirmek gerekir. Değerlendiremezsen böyle olur. Sonuca katlanırsın.
Yılmaz Hoca, bu hengâmede yerine iyi bir isim çıkardı. Uzun süredir Büyükşehir Belediyesinde üst düzey yöneticilik yapan, şaibelerden uzak bir ismi Ayşe Ünlüce’nin yerine aday olmasını sağladı. Bakalım gelişmeler nasıl sonuç çıkaracak. Henüz taşlar kelimenin tam anlamı ile yerine oturmadı. Her şey olabilir. Sürpriz gelişmeler yaşanabilir.