Futbol dünyada ve ülkemizde en çok seyirci kitlesine sahip bir spor dalıdır. Futbol, barış, sevgi, toplumsal duyarlılık ve sağlıklı yaşamın oluşmasına katkı verdiği düşünülür. Bu haftaki Manavgat maçı ile birlikte Eskişehirspor ile diğer takımlar ve de şehirlerarasında kültür ve anlayış farkı bulunduğu ortaya çıktı. Manavgat da, futbolcularımız, taraftarımız ve milletvekilimiz Nebi Hatipoğlu saldırıya uğradı.
Eskişehirliler futbolu barış, sevgi, sağlıklı yaşamın aracı olarak görürken, son deplasman takımın yöneticisinden, taraftarına kadar futbolu şiddet aracılığı gördükleri ortaya çıktı. Manavgat maçı da gösterdi ki, futboldaki olası güvenlik sorunları irdelememiz ve yönetsel çözümler bulmamız gerektiğini gördük.
CENTİLMENLİK EGEMEN OLMALIDIR
Manavgat bir turizm yöresidir. Böyle bir yörenin daha hoşgörülü olması beklenir. Ama bir futbol maçını savaş alanına çevirdiklerini gözlerimizle gördük. Sağlıklı ve güvenli bir toplum olmamız için bu alanda yaşanan şiddeti önleyerek hoşgörü ve centilmenliğin egemen olduğu bir rekabet ortamını sağlamamız gerekiyor.
AĞIR GELDİK
Eskişehir bir bütün olarak bugün, Zeka seviye en yüksek kişilerin yaşadığı bir şehirdir. Eskişehirliler olarak hep beraber görüyoruz. Denizimiz, ciddi bir kültür altyapımız olmamasına rağmen, şehir turizmin geliştiği Türkiye’de tek iliz. Eskişehir’de Eskişehirspor’dan başka takım tutulmaz. Kız, erkek tüm çocuklarımız, kırmızı-siyah renklere gönül vermiş olarak doğar. Amatör kümede de oynasak, deplasman maçına bile 50 bin kişi olarak gideriz. Otobüs tutarız, tren kaldırırız. Amatör kümede de oynasa takımızın yalnız bırakmayız. Tüm bu özelliklerimiz birçok şehre, Manavgat’a da ağır geldi. Belediye başkanı bir de paylaşmış, Eskişehirlileri ağırladık diye. Biz onları ağırlarız.
BİZ OYUNA GELMEYİZ
Manavgat maçı gösterdi ki, rekabet duygusu ile düşmanlığa dönen taraftarlık, kulüp yöneticileri başta olmak üzere; sporcu, teknik heyet ve medyanın sert söylem ve tavırları şiddeti artıran önemli nedenlerin başında geliyor. Statlarda görev kişilerin sorumluluklarını yerine getirmekte gecikmeleri ya da yetersiz kalmaları ise, sorunu daha da karmaşık bir hale dönüştürüyor. Manavgat da bizi Jandarma’nın koruduğunu söyleyebiliriz.
HOLİGAN MI? FANATİK Mİ?
Futbolda şiddetin kökenleri irdelediğinde; taraftarların demografik ve sosyo-kültürel yapısının saldırganlıkta önem taşıdığı görülüyor. İngiltere’de maçlarda kavga çıkaran ve çevreye zarar vermeye eğilimli gruplar için “holigan” kavramı kullanılmıştır. Holiganlar ile fanatikleri birbirlerinden ayrı olarak ele almak gerekir. Fanatikler kazanmak için her yolu uygun görürken, holiganlar tuttuğu takım yense de yenilse de rakip taraftarla kavga etmek için uğraşır. Holiganizm; maçlardan önce stadyumların içinde veya etrafında meydana gelen, yaralanmalara veya ölümlere yol açan güvenliği ihlal eden taraftarları ve suç eylemlerini içerir. Bir televizyon kanalımızın, maçı yayınlamak için çabasının engellenmesi de büyük suçtur. Manavgat’ın turizm bölgemiz olmasına rağmen, saldırganlıklarının ortaya çıkması kültürel açıdan değerlendirilmelidir. İki şehrin arasında çok fark vardır. Eğitim önem taşıyor. Her şeye rağmen, olaylara sporcumuzdan, takım yöneticimize ve de milletvekilimize kadar soğukkanlı bir şekilde yaklaşmamız, olayların büyümesini önlemiştir. Bu da Eskişehirlilik farkıdır.