Uzun süre Eskişehir’de yaşayan, benimde sağlığında yakından tanıma fırsatı bulduğum şair Cemal Süreyya, ‘Üstü Kalsın’ şiirinde ölüm için şunları söyler:” Ölüyorum tanrım, Bu da oldu işte. Her ölüm erken ölümdür. Biliyorum tanrım. Ama ayrıca, aldığın şu hayat, Fena değildir. Üstü kalsın.”
Yerel seçim kapımızda, Eskişehir’de belediye başkanlarımız ile belediye meclis üyelerini de seçeceğiz. Belediye Başkanlarını tanırız. Ama belediye meclis üyelerinin tamamını bilmeyiz. Biz bile bazı meclis üyelerini karıştırırız. Onları yerel meclisin parlamento üyeleri olarak düşünmeliyiz.
1 Nisan tarihi ile yenileyeceğimiz belediye meclislerimiz görev sürelerini doldurdu. Bu dönemde ilçe ve Büyükşehir Belediye Meclislerinde görev yapan meclis üyelerinin sadece bir kısmı yeni dönemde de meclislerde görev yapabilecekler.
BEKENBEY SOYUNDAYDI
Bu dönem belediye meclis üyelerimizden üçünü yitirdik. İlk önce Koronavirüs nedeniyle, Sivrihisar ve Büyükşehir Belediye Meclis üyemiz 61 yaşındaki Yunus Arıkaya’yı yitirdik. Sivrihisar’da ağırlığı olan ve çok sevilen bir kişiydi. Tekrardan mekanı cennet olsun. Sonrasında ise Büyükşehir Meclis üyesi, başkan vekili adaletli meclis toplantılarına başkanlık yapması ile bilinen yakın da dostum olan Avukat Aydın Ünlüce’yi de 53 yaşında yitirdik. Önceki günde 10 yıldır Tepebaşı ve Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeliği yapan Mustafa Önder’i yitirdik.
Ünlüce’yi yitirdiğimizde onun soyunun Türk mitolojisindeki Bekenbey’in soyundan olduğunu belirterek,” Onun göstergesi vatan sevgisiydi, gürül gürül akan iyilik dolu yüreğiydi. Yüreğini adaletten yana kullandı. Adaletinin terazisi, Eskişehirlilerdi. Hepimizdi. Kolektif yaşam tarzına, kamunun güçlü olmasına inanırdı. Onun defterinde, aklında bireysellik hiçbir zaman olmadı. Hep yaptığı işlerde topluma fayda aradı. Belediyecilik konusunda içinden çıkamadığımız yasaları, yönetmelikleri onun yorumlamasını isterdik. Terazisinin kefeleri hassastı. İşin içine hukuk girdiğinde kaya gibi sertti ama iş arkadaşlığa gelince, yüreğinin kefeleri güldendi” şeklinde bu sütunlarda bir yazı yazmıştım. Mekânı cennet olsun.
HERKES ÜZÜNDÜ
Bir gazeteci dün mecliste anlatıyordu. Önder’i bir gün önce dalgın dalgın giderken yolda gördüğünü söylüyordu. Mustafa Önder Eczacılık okumuştu. Ama eczacılık hiç yapmadı. Taşbaşı çarşısında dedelerin kalma giyim mağazasını işletiyordu. Eskişehir çarşılarındaki esnaf ile birebir iletişimdeydi. Esnafın ve çarşının sorunu kendi sorunuydu. Onların sorunları ı her zaman kendine dert edinirdi. Belediye meclis üyesi ve belediyenin komisyonları dışında da halkın sorunlarını yakından takip eder. Sorun çözmede kendine başvuranlara önderlik ederdi. Önder de 60 yaşına yeni girmişti. Üç meclis üyemizi de zamansız ve de en verimli çağlarında toprağa verdik. Mekânları cennet olsun demekten başka bir seçeneğimiz yok. Önceki günkü meclis toplantısında CHP’lilerin, AK Partililerin, MHP ve DSP’li meclis üyelerinin de ağzını bıçak açmadı. Mecliste onla en çok tartışanlardan biri olan AK Partili Murat Özcan üzüntüsünü ağzından kelimelerin zor çıkan konuşması ile tamamladı. Önümüzdeki mecliste olmayacağını da belirterek, herkesten helallik istedi. Meclisin siyasi atmosferinde birçok konuşma yapılır. Hepsi Eskişehir halkının refah seviyesini arttırmak içindir. İlçe ve Büyükşehir Belediye meclis üyelerimize teşekkür ediyoruz. Onlar zaten Eskişehir’deler. Bizle birlikte yaşamaya devam edecekler. Tartışmalar, yüksek tansiyonlar hoş seda olarak bu kubbede kalacak.