Doktorlarımız, ikinci kez Türkiye genelinde eyleme gitti. Yönetmelik 1 Kasım tarihinde çıktı. Yasası da TBMM den geçirilmeye çalışılıyor. Yönetmeliğe karşı ikinci kez Türkiye genelinde eyleme gidildi. Eskişehir’deki Aile Sağlığı Merkezinde görevli doktorların katılımı büyük oldu. Hemşerilerimizde, aile hekimlerinin eylemini ve Eskişehir-Bilecik Tabip Odası’nın yaptığı açıklamaları dikkatle izliyor. Aile Sağlığı Merkezi doktorları, yeni yönetmeliğin sağlıkta performans dayatması getirdiğini, koruyucu hekimlik uygulamalarına fırsat tanımadığını söylüyorlar. Kısacası, Tabip Odaları ve Aile Hekimlerimiz testi kırılmadan, düşüncelerini açıklıyor, isteklerini sıralıyor.
Hekimler, en önemli taleplerinin, birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, güvenceli çalışma ve emekliliğe yansıyacak tek kalem maaş ödemesinin yapılması olduğunu açıklıyorlar. Sadece doktorlar değil elbette, hemşire, ebe ve aile merkezlerinin diğer çalışanları da konuya Sağlık Bakanlığının duyarlı yaklaşmasını bekliyor.
Matematik formüllü yönetmelik
Eskişehir’de ikinci kez Eskişehir-Bilecik Tabip Odası öncülüğünde yaptıkları eylemler ile seslerini duyurmaya çalışan kısaca ASM diye adlandırılan Aile Sağlığı Merkezi çalışanı hekimler, ebeler ve hemşireler “eziyet yönetmeliği” olarak tarif ettikleri, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’e karşı mücadelelerini sürdüreceklerini de söylüyorlar. Doktorların, eylemlerindeki en dikkat çekici protesto pankartları ise, matematik formülleri ifade edilen yasayı eleştirmeleridir. Sağlık matematik formülleri ile karışık ifadelerle anlatılabilir mi? Sağlık ve Eğitimden daha önemli bir şey var mıdır? İkisi de devletlerin temel görevi olmalıdır. Sağlıkta buralara nasıl geldik? Daha iyi olacaktık. Herkesin doktor ve hastane seçme hakkı olacaktı. Kuyruklar olmayacaktı. Bugün muayene olmak isteyen hastanelerden sıra numarası alamıyor. Bugün bilimsel olmayan yöntemler hacamat.
Talep 4 madde
Eskiden SSK ilacı kendisi üretirdi. Kapatılan bu fabrikaların bugün yokluğu çekilmeye başlanıldı. İlaç ve aşı fabrikalarının yeniden açılması gerekiyor. Yabancı para cinsinden ilaç alınması, devlete yük getiriyor. Ayrıca, ilaç israfı var. Ambalajlama sistemi de değişmelidir. Alınan ilaçların yarısı kullanılmadan çöpe gidiyor. İlaçlar birçok ülkede tane ile hastalara veriliyor. Kısacası hekimler 4 maddede taleplerini şöyle sıralıyor: “ASM nüfusu 2 bin olsun, kamu binalarında çalışalım, güvenceli çalışalım, hastalarımızın tedavilerine karışılmasın”. Hekimler, hemşireler ve diğer sağlık çalışanları, itirazlarına kulak kapayan Sağlık Bakanlığına seslerini duyurabilmek için iş bırakma eylemi yaptı. ASM çalışanları, taleplerinin iyileşmemesi halinde, eylemlerinin devam edeceğinin de altını çizdiler.
İstediği ilacı yazamaz mı?
İstediği ilacı hastasına yazamayan doktor olmaz. Hekimler, yeni yönetmeliğin, puanlamaya dayalı performansı dayattığını da söylüyorlar. Maaş ödemeleri karmaşık matematik hesaplarına indirgeneceğine, Her şey net olarak açıklanmalıdır. Dolambaçlı yollar izlenmelidir. Sonuçta, her şey insan sağlığı için olmalıdır. Birkaç dakika içinde hasta muayenesi ortadan kaldırılmalıdır. İş güvencesini keyfiyete bağlanmamalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerini aksamamalıdır. Zaten istenenler temel insan haklarını kapsamaktadır.
Müşteri değil, hasta
Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarından bir ebe ise bize şunları söyledi:” Bu yeni yönetmelik ticarileşmeye hizmet eden bir yönetmelik. Bizler ASM’lerde koruyucu sağlık hizmeti vermek istiyoruz, ticarethane olmak istemiyoruz. Hastalarımızı müşteri olarak görmek istemiyoruz. Yönetmelikle gelmeyen hasta nedeniyle maaşımızdan kesinti yapılması isteniyor. Ebe-hemşire arkadaşlarımız zaten bu ülkede yoksulluk sınırının çok altında maaş alıyorken bu maaş daha da düşürülmeye çalışılıyor. Bırakın hekimler de hemşireler de işini yapsın.”
Reçeteyi doktor bilir
Eskişehirli Aile Hekimleri hak ettikleri ücreti almak istiyor. Eskişehirliye doğru bir şekilde uygun bir süre ayırmak ve tedavisini de yaparken bunu da huzur içinde yapmak istiyor. Bakanlığın açıklamalarında ‘nitelikli sağlık hizmeti’ vurgusu görüyoruz. Hekim ve diğer sağlık çalışanları hastalar için zaten ellerinden geleni yapıyorlar. Bir de, daha çok hastaya bakmalarının istenmesi, hastaların yazılacak reçetelerine karışılması, dengeleri bozuyor.
Aşı ve malzeme yok
Aile Sağlığı Merkezlerinde aşı sıkıntısı olduğu biliniyor. Kanser taraması yapacak malzemesi ve hizmet verecek yeterli bina yok. Aile Sağlığı Merkezleri kamu binaları olmalıdır. Sağlık personeli güvenceli çalışmalıdır. Sağlıkta performans birinci basamağa getirilmemelidir. Bakanlık sağlık çalışanlarının sesini duymalıdır. Hekimlerin dört temel talebi var:” ASM nüfusu 2 bin olsun, kamu binalarında çalışalım, güvenceli çalışalım, hastalarımızın tedavilerine karışılmasın.”
Her şey şık olmalıdır
40 yıl önce bu mesleğe hasta muhabiri olarak başlayan ben şunu söyleyebilirim” Aile Sağlığı için önemli olan birinci basamağın daha da güçlendirilmesi gerekiyor. En önemlisi de doktor, hemşire ve ebelerinde söz hakkı olmalıdır. Sağlık Bakanlığı, o kadar kompleks bir yönetmelik çıkarmış ki ASM çalışanları ile ilgisi olmayan bir sürü yön var. Hacamat gibi, sülük gibi, tamamlayıcı tıp denilen ama bilimsel olmayan yöntemleri aile sağlığı merkezlerinde uygulanacağı iddia ediliyor. Bu konulara da net açıklık getirilmelidir. Bilimsellikten ayrılmamalıdır. Maaş kesintisi gibi tehditler de yönetmelikte şık olmamış. İlaç yazarken doktorun eli bağlanır mı? Aile sağlığı merkezlerinin ticarethaneye dönüşmesini hiç istemiyoruz. Burada vatandaş eşit ve ücretsiz bir şekilde yararlanmalıdır. Testi kırılmadan yapılan uyarılar hedefini bulmalıdır.