Selvinaz Durur… 
31 Mart yerel seçimlerinde öne çıktı.
Sivri diliyle desek yeri… 
Ya benim birde acayip bir özelliğim var.
Sivri’lecek kişileri önceden tespit edebiliyorum.
Sivri olmak iyi midir kötü müdür bilinmez.
Yerine göre değişir belki de…
Aslında “sonunu düşünen kahraman olamazın” bir başka versiyonudur sivrilmek meselesi… 
Sosyal medyadan fark etmiştim Selvi’yi…
Atara atar, gidere gider bir kişiliğinin olduğunu gözlemledim.
Hatta bazı noktalarda eleştirdim.
Durulmak iyidir, kendimden biliyorum, birkaç kişiye düz gittim, yedik cezayı… 
Ben ettim, siz etmeyin diyesim geliyor da bazen olmuyor.
Neyse, yaşayınca anlıyor insan…
Gel zaman git zaman, mesajlaştık Selvi ile…
Kahve içelim mi dedi? 
Sohbet ettik.
Yine sivri, fark ettim ama eleştiriyi de kaldırabiliyor.
Hoş sohbet, saygılı, sosyal medyadaki kişiyle ilgisi yok.
La gerçi beni sosyal medyada gören deli sanıyor, tanıyorlar aşırı mülayim.
Hatta arkadaşlarıma, “Manyak o” diyorlarmış, “onlar da ya tanısanız valla seversiniz” diye beni savunuyorlarmış garibim… 
Neyse mülayim diyerek çok da abartmayayım kendimi de o kadar deli değilim en azından. 
Sivri’liği yönetebiliyorsan başarı olarak geliyor.
Selvi de tam olarak öyle… 
Öyle bir başarı yakaladı Selvi…
CHP'nin 17'nci Olağan Gençlik Kolları Kurultayı'nda tek aday olan Cem Aydın partinin yeni Gençlik Kolları Genel Başkanı olarak seçildi.
Listesinde Eskişehir’den Selvinaz Durur da var.
MYK listesine girmeyi başardı.
Eleştirebiliyorsak tebrik etmeyi de bilmeli insan…
Ben çok önemli buldum.
Bu çok değerli bir başarı…
Başarının yanında ince bir detay da var aslında…
Benim için başarısı orada gizli.. 
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan Selvinaz, örgüt için işini de bıraktı.
Ayrıldı mesleğinden…
“Ekmek mi parti mi” diye sordular “Partim dedim” yanıtını verdi.
Ve aklıma “Selvi boylum al yazmalım” filmindeki o dizeler geldi. 
“Sevgi neydi?
Sevgi iyilikti, dostluktu… 
Sevgi emekti.”
Ben de soruyorum Selvi’ye:
“Örgüt neydi?
Örgüt iyilikti, dostluktu.
Örgüt emekti…” 
Teşekkürler Selvi… 

Kuantum Özge der ki:
“Sen o kahveyi iç yine de…  Hatrı olmasın varsın.”