Bu satırlar 2024 yılının son gününe ait. Nasıl bir yıl geçirdik? Gerçekten büyük sıkıntılarla dolu bir yılı geride bıraktık. Umutla-umutsuzluk arasında bir yılı geride bırakırken 2024 yılının en heyecan verici dönemi 31 Mart yerel seçimlerine kadar uzanan bölümdü. 2023 yılının Mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin üzerinden bir yıl bile geçmeden gerçekleşen yerel seçimlerin sonuçları iktidar için ciddi bir uyarı, muhalefet için ise yeni bir umut ışığı içeren sonuçları ile tarihe geçti.  Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde umduğunu bulamayan özellikle ana muhalefet partisi CHP açısından alınan sonuçlar çok farklı okunabilir.

Emekli ve özellikle asgari ücretli için 2024 yılbaşı son yıllarda görüp görebileceği en iyi dönem olarak kayıtlara geçti. Yerel seçimleri de hesap eden Ak Parti ve Cumhur İttifakı ortakları son bir umutla kesenin ağzını açtılar. Asgari ücret yüzde 49.5 civarında bir artışla net 17 bin 2 Türk Lirasına yükselirken yine emeklilerin tümü içinde yüzde 49.25’lik bir zam öngörüldü. Buna rağmen aylık bağlama oranlarındaki sorunlar sebebiyle milyonlarca emekli maaşında reel bir artış olmayınca bu defa hükümet devreye girip en düşük emekli maaşındaki uygulamayı 12 Bin 500 Liraya yükseltti.

Buna rağmen yüksek enflasyon, mutfaktaki yangını her geçen büyütürken sabit ve dar gelirli kesimlerin ekmeği küçüldükçe küçüldü.  Bu defa da gerçeklen enflasyon TÜİK rakamlarına göre yüzde 45 üzeri olmasına rağmen asgari ücretli için sadece yüzde 30’luk bir artış yapıldı. 2024 yılının son sıkıntılı rakamları da önümüzdeki 3 Ocak tarihinde açıklanacak olan emekli maaş artışları olacak.

Bir taraftan sürekli artan ev kiraları, enerji maliyetleri, ulaşım giderleri, mutfak masrafları derken aldığı para eve gelmeden eriyip giden asgari ücretli ve emekliler için 2025 yılı 2024 yılından çok daha zor geçecek. Hani görünen köy kılavuz istemez. Daha suyun başında yüzde 15 daha fakirleşen asgari ücretliye emeklileri de eklediğinizde ülkenin yarısı bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının altında bir ücretle geçim değil yaşam mücadelesi verecek.

2024 yılı sadece ülkemizde insanımız için bölgemizdeki gelişmeler açısından da çok sıkıntılı geçti. Zira 6 Ekim 2023’de Gazze’de başlayan saldırıların ardından yaklaşık 50 masum sivilin hayatını kaybettiği mazlum ve mağdurların insanlığın gözleri önünde soykırıma uğratıldığı bir yıl olarak hafızlarımızda derin ve onulmaz yaralar açtı. 2024 yılı Suriye’deki gelişmeleri yorumlamak için çok erken olsa da belki de tek olumlu yanıyla yani Suriye’deki 61 yıllık zulüm rejiminin yıkılmasıyla anılacak. 

Peki nasıl bir 2025 yılı hayal ediyoruz? 2024’de bu kadar yaşanmışlığın ardından sadece bir geceden diğer gündüze geçtiğimizde hepimizi parlak bir yılın karşılayacağını mı umut ediyoruz? Ben sanmıyorum. Bugüne kadar bir yıldan bir başka yıla geçerken umutlarımızı tazeler, geleceğe yönelik en iyi temennilerimizi dile getirirdik. Yine belki öyle yapacağız ama yaşanmışlıkların ardından yaşanacaklara baktığımızda umutlanmak için bir kıvılcım, bir kırıntı göremiyorum… Etrafıma bakıyorum, acaba sadece ben mi böyle düşünüyorum diye? Etrafımdaki tablo da bir hayli karmaşık. Büyük çoğunluğun karamsar bir tablo çiziyor. Çünkü umutlanmak için bir ışık görmek gerek. Bu ışığı kimseden ben alamıyorum, alabilen varsa bana da haber versin..

Yine de 2024’den 2025’e girerken bir yılın muhasebesini yapıp, 2025 için umutlarımızı taze tutmaya gayret edelim. Herkese, her şeye rağmen önümüzdeki yılın huzur, sağlık ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum.