Kuralsızlık hayatımızda kural haline gelmeye başlayınca yaşanan sıkıntılarda içinden çıkılmaz hale gelmeye başlıyor. Örneğin toplu taşımanın bir yazılı bir de yazılı olmayan kurallarının olduğunu biliyoruz. Yazılı olmayan kuralların en önemlisi karşılıklı hoşgörü ve sevgi olmalı değil mi? Halbuki her geçen gün özellikle yazılı olmayan kuralların büyük bir tahribata uğradığına tanıklık ediyoruz. Örneğin toplu taşıma araçlarına inerken, binerken uyulması gereken kuralların başında inenlere öncelik verilmeli, binenler sırasını beklemeli değil mi? Durum böyle olmasına rağmen giden otobüs duraklarına veya tramvay duraklarına tam bir karmaşanın hakim olduğunu görüyoruz. Ne inenlere yer verebiliyoruz, nede binenler sağlıklı bir şekilde araçların boşluklarına ilerliyor. Özetle saygının ve hoşgörünün tam da yok olmaya başladığı an bu an oluyor. Geçmişte büyüklere saygı gereği insanlar oturdukları koltuklardan kaçınırlarken bugün “Ben de nasılsa para veriyorum” mantığı ile gençler kendilerinden yaşça çok büyük kadın erkek insanlara yer verme konusunda gerçekten çok nazlanıyorlar. Artık nerede ise herkes sosyal medya fenomeni olmuş.

Toplu taşıma araçlarına binenler açıyorlar akıllı telefonları ya müzik dinliyorlar, ya oyun oynuyorlar ya da dizi seyretmeye başlıyorlar. Bu arada insanlar yanı başında ne olup ne bitiyor merak bile etmiyorlar. Dönüp kafalarını kaldırmıyorlar. Etrafta olan bitenle gerçekten ilgilenmiyorlar. Bunun dışında özellikle sırt çantaları ile yolculuk yapan kişiler sırt çantalarının insanları rahatsız edip etmediği ile ilgilenmiyorlar bile.

Yeter mi? Yetmez özellikle genç kuşak anneler çocuklarını boş buldukları yere oturtup kendileri ya ayakta yolculuk yapmayı tercih ediyorlar veya çocukları ile yan yana oturup çocuklarına uyuma- hasta numarası yapmalarını öğütlüyorlar sanki. Böyle manzaraları geçmişe göre çok daha fazla görüyoruz. Bu da özellikle toplumda sevgi ve saygı anlayışının her geçen gün daha da azaldığını göstermesi bakımından canımızı acıtsa da bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

Bu nereye kadar böyle gidecek? Modernleşmeden ziyade toplumun gelecekteki bütünlüğünü tehdit eden küçük bir ayrıntıya dikkat çekerken yine ailenin ve eğitimin geleceğimiz adına ne kadar önemli olduğu bir kere daha ortaya çıkıyor. Bir an önce toplumsal değerlerimize geri dönmeli yazılı olmayan kuralları yeniden inşa etmemiz gerekiyor. Çünkü bizim gibi toplumların bir arada yaşamalarına en önemli katkıyı yazılı olmayan kurallar sunuyor. Sevgi ve saygısını kaybetmeyenlere selam olsun.