Bugün sizlere günümüz modern toplumunda çok yaygın olan bir hastalık türünden bahsetmek istiyorum. Birçoğunuz aşina olduğu hatta sahip olduğu bir hastalık türü bu hastalık. "Procrastination" olarak da bilinen erteleme hastalığıdır. Kişinin yetiştirmesi gereken işleri ötelemesi, yapmaktan kaçınması ya da sürekli olarak ertelemesi olarak tanımlanır.

Duyguları yönetme beceriniz tamamen sosyolojik ve psikolojik hastalıklarınızla doğru orantılıdır. Erteleme hastalığı da bu yüzden tamamen duygularınızla doğru orantılı.

Duygularınızı düzenlemeniz sizin yalnızca olumlu duygularınızı değil, olumsuz duygularınızı da kontrol edebilmenizi ve bu duyguların hayatınızı etkilememesini sağlar. Duygularımızı yönetmeyi başarmak başlangıçta evet çok zor ancak yönlendirmeyi öğrendiğimizde hayatın daha anlaşılabilir ve kolay olduğunu göreceğiz.

Örneğin öfkemiz. Öfkelendiğimizde birkaç dakika yalnızca kendimizle baş başa kalmayı başarabilirsek sakinleşmemiz diğer türlüsüne göre daha hızlı gerçekleşir. Çünkü öfke anında insan doğru ve etkin kararlar veremez. En kendini tanıyan insan bile öfke anında bu duyguya yenik düşebilir. Bu nedenle hissedilen duyguyu bastırmaktan ziyade,( ziyade diyorum çünkü duyguyu bastırmak doğru bir karar olmayacaktır, acısı sonradan ve sancılı bir şekilde kişiden çıkacaktır) duygunun temeline inip kendini sakinleştirmeyi başarabilmeli.

Konunun merkezi unutkanlık da olsa yukarıda bahsettiğim gibi temeli duyguyu yönetebilmekten geçiyor. Duyguları yönetme süreci kendini tanımak, bir anlamda duygularının bilincinde olmak demektir. Kendi duygularını tanıyan insanlar, başka insanların duygularını daha iyi anlayabilir, onlarla daha iyi empati kurabilirler. Bu yüzden duygu yönetimini sağlayabilen insanların da her türlü hastalıkla baş edebilmesi o kadar kolaydır.