Karanlıktan aydınlığa, gerçek anlamda hür bağımsız bir ülkeye kavuşmanın adıdır Cumhuriyet. Artık Cumhuriyetimiz 101 yaşında. 6 asırlık Osmanlı İmparatorluğunun işgal ve isyanlarla yok oluşun eşiğine geldiği günde işgali de, isyanı da bitiren millet iradesinin ilan edilişinin üzerinden 101 yıl geçti. Cumhuriyetle birlikte herkes kazandı. Çocuklar kazandı, büyükler kazandı ve en önemlisi kadınlar kazandı. Sözüm ona dünyanın en medeni demokrasilerinde kadının adı yokken Cumhuriyetle birlikte Türk kadını dünyada ilk kez seçme ve seçilme hakkını elde ederek Cumhuriyet Kavramını yeni genç Türk Devleti bir adım daha ileriye taşıdı.
101 yıl önce ilan edilen ve küllerinden adeta yeniden doğan bir milletin yeni, modern bir devleti olan Türkiye Cumhuriyeti her defasında yeni bir hamle ile çağdaş medeniyet ufkuna yaklaşmak adana büyük adımlar attı. Cumhuriyetin ilk 10 yılında atılan büyük adımlar Türkiye Cumhuriyetinin güneşini atinin medeniyet ufkunda yepyeni bir güneş olarak parlattı. Yokluk, sefalet ve cehaletle mücadelenin nasıl olacağını Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları bütün dünyaya gösterdiler.
Tarımdan, sanayileşmeye, eğitimden, modern ekonomik düzene, insan ve kadın haklarına uzanan çizgide dünyanın hayranlıkla izlediği yepyeni bir devletin ne olması gerektiğini ortaya koydular. Dünyada mazlum milletlerin istiklal ve egemenlik mücadelesine ilham kaynağı oldular. Bugün geldiğimiz noktada Cumhuriyeti kuranlara minnet ve şükran borcumuz olduğunun farkındayız. Mandacılığı reddeden, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu ilan eden ve millet iradesinin temsil makamı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin millet iradesinin temsil makamı yapan Cumhuriyeti ilan eden ve bizlere emanet edenlere karşı henüz borcumuzu ödeyebilmiş değiliz. Gelişen ve değişen dünyada çağı yakalamak için hep birlikte daha çok çalışmalı atalarımızdan emanet aldığımız Cumhuriyetin ilelebet yaşatılması ve gelecek nesillere en güçlü bir şekilde bırakılması yegâne hedefimizdir. Erkek, kadın, çocuk genç ve yaşlısıyla hepimizin asıl görevi de budur.
Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın modern, çağdaş, güçlü Türkiye Cumhuriyeti.