Dünyanın en güvenli şehirleri açıklandı. Artık, Eskişehirli bu tabloyu önemsemiyor. Çünkü iki yıldır Eskişehir dünyanın en güvenli 10 şehri arasında yerini alıyor. Bazen 8. oluyor. Bazen de 10. sıradan listeye giriyor. Başarı da tüm Eskişehirli olarak pay sahibiyiz. Dün bakıyorum, İstanbul Ticaret Odası’nın yayınladığı en çok konkordato ilan eden 10 il arasında da yokuz. Demek ki, ticaret erbabımız ve sanayicimiz kendi yağı ile kavrulmaya çalışıyor. Ancak, gelecekte ne olacak belli değildir.
Aslında Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler de birkaç kez açıkladı. Ekonomik kriz nedeniyle, Eskişehir’de de iflasların birbiri ardına gelebileceğini söyledi. Türk-İş de meydanlara çıktı. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, milyonlarca emekçi adına 81 ilden seslendi. Bozuk düzenin parçası olmayacaklarını söyledi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) verilerine göre 2024’ün ilk yedi ayında kapanan şirket sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28.3 artarak, bir rekor kırdı. Buna karşılık kurulan şirket sayısı ise yüzde 14.5, gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 31.3, kurulan kooperatif sayısı yüzde 8.2 azaldı. Büyük ölçüde bir mali daralma yaşanıyor.
SAYI HIZLA ARTIYOR
Türkiye üretmeyi seven ve bilen bir ülkedir. Bu durumu hepimiz biliyoruz. Geleceğe umutla bakmak, çiftçisinden tüccarına, sanayicisine ona zor koşullarla mücadelede güç verir. Ancak giderek nefessiz bırakan bir durum yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde hiçbir zaman ekonomik krize girmeyeceğini düşündüğüm önemli bir Eskişehirli işadamının da çareyi konkordato ilanında bulduğunu öğrendim.
Borçlarını ödemede zorluk çeken birçok şirket çareyi konkordatoda buluyor. Konkordato, borçlu şirketlerin mali durumunu düzeltip iflastan kurtulmak için başvurulan bir çare olarak karşımıza çıkıyor. İflas durumları, 2023’ün son aylarında artmaya başlamıştı. Hızlanarak devam etti. Bu yılın ilk sekiz ayının konkordato başvuru sayısı şimdiden 2 binli rakamları geçti.Eskişehir’de de bu sayının ikili rakamlarda olduğu konuşuluyor. Ama yarın artacak. Çünkü, Türkiye’den ayrı bir yerde yaşamıyoruz. Yılsonuna kadar üç binin üzerine çıkması bekleniyor. Bu durum da, 2018 yılında yaşanan mali krizi sonrasının rakamlarının çok üstüne çıkacağının işareti olarak görülüyor.
KONKORDATO NE FAYDA SAĞLIYOR?
Şirket sahiplerinin Konkordato talebi kabul edilince alacaklılar haciz işlemi yapamıyor, ipotekler satılamıyor. Konkordato başvurular arasında en çok inşaat, tekstil, giyim, gıda sektörü var. İlaç ve tıbbi cihaz sektörü de dövize bağlı hammadde maliyetleri, yüksek olduğu için sıkıntıda büyüyor. Bu sektörlerin yapısı gereği bu şirketlerin etrafında Türkiye ekonomisinin belkemiği önemli sayıda KOBİ’ler de var. Birçok şirket büyümenin esiğiyken battı. Bir anlamda ekonomik tedbirler ile ekonominin ayaklarına kurşun da sıkıyor. En riskli sektörlerin başında inşaat, tekstil, akaryakıt ve giyim geliyor. Sonra gıda ve mobilya diye devam ediyor.
İŞTE ÇIKARMA TASARRUF DEĞİL
Ülkemizde tasarruf denilince ilk akla gelen önlem, işten çıkarma oluyor. Asgari ücret zaten kuş kadar ama daralarak maliyetleri düşürmek için hemen başvurulacak kolaylıkta görülüyor. İşsizlik rakamlarının gerçeğine ulaşmak için klasik yöntemle iş aramaktan vazgeçenleri de hesaba katarsanız yüzde 30’lar gibi bir işsiz oranından söz ediliyor. Demek ki, işsizlik düşüyor. Yine, Türkiye yeni bir şiddetli rüzgâr ile karşı karşıya bulunuyor. Giderek artan bir sıkıntı orda da var. Mülklerinizi zararına satmaya razı olsanız bile satamayacaksınız. Çünkü alıcı da yok.
Türkiye’nin refaha ve düzlüğe çıkabilmesi için hepimiz elimizi taşın altına koyacağız. Ekmek teknelerimizi koruyacağız. Ancak, herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Adil paylaşım olmalıdır.