Orhan Kemal 1954 yılında yazdı. 1979 da ise film oldu. Filmin senaryosunu ünlü gazeteci, bugün hayatta olmayan Mahmut Tali Öngören yazmıştı. Ama sonradan Tuncel Kurtiz tarafından senaryo yeniden yazıldı. Bu filme çok önem verilmişti. Romanda ve film de para kazanmak umuduyla köyden ayrılarak, şehre göç eden Yusuf, Köse Hasan ve Pehlivan Ali’nin başından geçenler anlatılır. Üretimi bırakarak, şehirde yarı tok yarı aç yaşamayı tercih edenlerin öyküsü hem film de hem de romanda görülür.
Geçtiğimiz günlerde Sarıcakaya Belediye başkanı Hüseyin Çam Kanal 26 da konuğumuzdu. Çam, Sarıcakaya ve Mihalgazi ilçelerinde ciddi üretim olduğunun altını çizdi. Zeytin üretiminden, kuşkonmaz ve ipekböcekçiliğine kadar geniş bir alanda üretim yapılıyor. Ankara ve İstanbul’un yılın 365 günü roka, tere, maydanoz ve marul ihtiyacı karşılanıyor.

HAVUZ ARTSIN MI?
Eskişehir’den Ankara’ya gidenler, Kaymaz’ı geçtiklerinde altın madeni ile karşılaşırlar. Maden de cevher bitti. Ama başka yerlerden cevher getiriliyor. İki olan siyanürlü havuz sayısı, üçe çıkarılmak isteniyor. Kaymazlılar ve ben de tedirginim. Çünkü Kaymaz’ın hemen bitişiğindeki köy bizim köyümüz ve evimiz var. Altının adı geçince hereksin dikkatini çekiyor. Zenginlik işareti olarak görülüyor. Peki, altının çıkarılacağı, bereketli topraklarda yapılacak üretim ne olacak?
Kaymaz da altın madeni açılması uzun yıllar süren tartışmalardan sonra açıldı. Bereketli topraklarını terk edenlerin, çalışmaları için ortam hazırlandı. Kanal 26 ekranlarından belediye başkanı Hüseyin Çam, ilçede ve çevrede oturanlara topraklarını satmamalarını istedi.

Şimdi, bir maden açılmak isteniyor. Eskişehir’de barodan ve çevre derneğinden kent konseylerine kadar geniş bir kesim karşı çıkıyor. Bu tüm kuruluşlar adına Kent Konseyi başkanı Nuray Akçasoy, bir açıklama yaptı. Ve şunları söyledi:” Sakarya vadisini yok edecek projede siyanür kullanılacak. Proje kapsamında açık ocak işletmeciliği ile patlatma yapılarak maden çıkarılacaktır. Bu patlatma ile oluşacak çatlakların içerisine dolacak olan zararlı ağır metaller bölgedeki içme ve kullanma sularına karışacak, yer altı ve yer üstü sularına zarar verecektir. Siyanürlü atıklar oluşacak. Bu atıklar havaya ve suya karışacaktır”
Kaymaz da altın madeninin açılma kararı alındığında, Kaymaz da belediye vardı. Başkanı da CHP’dendi. Çeşitli partilerden oluşan meclis üyeleri oybirliğine yakın bir sonuç ile altın madeninin Kaymaz da açılmasına karar verdiler. Kaymaz büyüdü mü? Hayır tam tersine madenden sonra Kaymaz küçüldü. Pek çok kuruluş Kaymaz’dan gitti. Neredeyse ekmek bile Sivrihisar’daki fırınlardan gelecek.
Altın madeni açılırsa, Sarıcakaya ile Mihalgazi de, durum daha kötü olur. Kaymaz gibi değil, iki ilçede yaz kış ciddi üretim var. İpekböcekçiliği tesisi ile zeytinyağı üreten tesisler yeni kuruldu. Bakalım iki ilçenin AK Partili başkanları bu işe ne diyecekler. İki ilçenin halkı nasıl tepki verecek? Ama termik santralden sonra uzunca süre tartışacağımız ve fikir yürüteceğimiz konu ortaya çıktı.