Kelimelerimiz bazen kendimizi açıklamak için yetersiz kalabilir. Özellikle duygularımız bazen tanımlanması güç bir hal alabilir. Durum böyle olduğunda karşı tarafa hislerimizi belli etmek için bir eyleme ihtiyaç duyarız. Yani sarılmaya..

Sarılmak hem sanat hem edebiyat alanında oldukça yer verilen bir kavram olarak öne çıkıyor. Örneğin Aziz Nesin, ‘’Sarılmak neden güzeldir bilir misin? Çünkü sağ tarafta kalp yoktur, ve orası hep boştur. Sarılınca, sağ yanını onun kalbi doldurur’’ diyerek sarılmanın karşılıklı iki insanın arasında ki boşluğu doldurduğuna gönderme yapmıştır.

Kısacası iki kalbin birbirini konuşmadan duyabildiği ve anlayabildiği en içten eylemlerden biri olan sarılma, konuşmanın ve dokunmanın yetersiz geldiği anlarda bizim için bir tamamlayıcı olduğuna hem edebiyat hem sanat da sıkça yer verilmiştir.

Geçenlerde internette ‘’Sarılmanın Anatomisi’’ adlı bir eser gördüm. Eserin bu denli dikkatimi çekmesinin sebebi çok yalın ve sade bir çalışmayla sanatçının sarılmayı tanımlayabilmesiydi. Eserde iki kalp ve kalpleri saran iki adet göğüs kafesi var. Aslında daha detaylı bir şekilde bakınca sarıldığımız anda oluşan kalplerin birbirine değme anını değil de o anda ortaya çıkan görünmez bir enerjiyi barındırdığını fark ediyoruz. Bu yüzden sarılmak herkes için bir temastan fazlasıdır bence.

Sarılmak sevdiklerimizle olan iletişimimizin önemli bir parçasıyken bunun yanında sağlığımız içinde önem taşıyor. Sağlığımızı olumlu etkileyen ve mutlu olmamızı sağlayan Oksitosin hormonunun salınımını sağlıyor. Örneğin uzmanlar sarılmanın çocuk ve ergenlik dönemlerinde öz güven duygusunu güçlendirdiğini belirtir. Hatta bunun kanıtı olarak da doğan çocuğun annesinin sıcaklığını hissettiği anda susması gösterilir. Yani insanlar için güçlü bağlar sarılma ile başlar. Çünkü psikolojideki en temel durum güvendir.

Sarılmak bir eylemden fazlasıdır. Hayatın ne getireceği nerede son bulacağı bu kadar belirsizken içten sarılmalara daha çok yer açmalıyız. Atan bir kalbimiz ve ulaşabileceğimiz sevdiklerimiz varken sarılmaktan bizi hiçbir şey geri koymamalı.

Herkese mutlu günler..