Siz nasılsınız bilmiyorum ama ben günlük yaşadığım ibretlik olayları atalarımız boşuna ………. dememiş ile bağlıyorum. Nokta koyduğum yere hangi atasözünü koyarsam koyayım gerçekten o an yaşadığım olay ile birebir örtüşüyor. Bu yazımda da tamda bunu bir atasözü ile örnek vererek açıklayacağım sizlere.
Çok düşündüm acaba hangisi ile örnek versem diye aklıma ‘’Öfkeyle kalkan zararla oturur’’ atasözü geldi. Özel hayatımda çok uzun bir süre fevri çıkışlarıyla tanınan birisi olarak söylüyorum insanlar bu zayıflığınızı size karşı kullanıyor ve haklı sandığınız şeyin sonunda haksız ilan ediliyorsunuz bu yüzden bu atasözü benim çok sevdiğim ve ders aldığım bir atasözüdür.
Birçoğunuz belki yılan ve testere hikâyesini biliyorsunuzdur. Bilmeyenler için kısaca anlatacağım verdiğim atasözü ile oldukça ilgili çünkü.
Hikâye de bir yılan marangoz dükkânına girer ve köşeyi döner dönmez testereyi görür ve ona doğru ilerler. Testereye temas edince biraz yara alır. O anda dönerek tepkiyle testereyi ısırır ve bu sefer de ağzını çok fena keser. Sonra ne olduğunu anlamayan yılan testerenin kendisine saldırdığını düşünüp testereyi bütün gücü ile çepeçevre sararak onu öldürmek ister. Çok acıdır ki hikâyenin sonunda yılan kendini testere ile vahşi bir şekilde öldürür.
Karşımıza çıkan zorluklarla nasıl başa çıkmamız gerektiğiyle ilgili olan bu hikâye aslında ders alana çok şey öğretiyor. Mesela yılanın yaptığı gibi tepkisel bir hareketle sorunları çözmeye çalışmak durumu daha da kötüleştirebilir. Anlık olarak verebileceğimiz öfkeyle karışık tepkilerimiz bizi hataya sürükler ve yukarıda bahsettiğim gibi haklı iken haksız durumuna sokar. En son olarak da kendimize zarar vermiş oluruz..
Yılan dükkânda denk geldiği ve ortada öylece duran testereyi görmezden gelseydi küçük bir sıyrıkla yoluna devam edecekti, kendi sonunu hazırlamış olmayacaktı. Hayatta bazen öfke ile hareket edip bizi inciteni biz de incitmek istiyoruz ama aslında farkında olmadan kendi kendimizi harap ediyoruz. Bu hikâyede öfkeyle kalkıp zararla oturan yılan gibi.
Bazen sabırlı ve soğukkanlı kalabilmek sorunları daha sağlıklı bir şekilde çözebilmemizi sağlar. Yoksa öfkeyle dokuz köyü yakmak kolay, zor olan o dokuz köyü tekrardan kurmak. Bir şeyi yitirdikten sonra pişman olmak gibi bir şey, öfkeyle verdiğimiz yanlış tepkilerimize üzülmek..
Öfkeyle kalkan zararla oturur. Bu yüzden öfkeniz dinene kadar kalkmayın ki zararınız sizi minicik incitecek kadar dahi olmasın..
Herkese mutlu, huzurlu günler..