Deneyimli gazeteci Fikret Bilâ’nın “CHP’de Sağ Sapma” kitabı Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıktı. Bilâ kitabında CHP’yi masaya yatırıyor. CHP’nin 100 yılının analizini yapıyor. Bilen biliyor. Literatürde sağ sapma revizyonizm yani var olduğu noktadan geri dönüş olarak isimlendirilir. Sol sapma ise anarşizmdir.
Genel başkan Özgür Özel diyor ki,” "CHP'nin devletçilik okuna iki renk eklemeyi düşünüyoruz, çevre duyarlığını temsilen yeşil ve kadın eşitliğini temsilen mor renk... CHP'nin altı oku çevre duyarlığı ve kadın erkek eşitliğini içermiyor mu? Değiştirmek söylemlerinden önce 6 okun gereklerini yerine getirmek gerekiyor. Özellikle, halkçılık, milliyetçilik ve laiklik konularda üzerlere düşen yapılmalıdır.
AB HİKAYESİ
Özel son demeçlerinden birinde “Erdoğan Şangay diyor.Ben Avrupa Birliği diyorum." şeklinde konuştu. Türk halkı AB masalları ile kaç yıldır oyalanıyor. Ülkede iktidara gelen sağ iktidarlar kaç kez Ankara’da havai fişekler atarak, AB’ a girdiğimizi ilan ettiler. Çiller ve Mesut Yılmaz bu işin öncüleriydi. Özel’in de vaat ettiği AB 60 yıldır Türkiye’yi oyalıyor. Ben doğduğumda görüşmeler başlamış. 60 yıldır da masallar sürüyor. ABD baskısıyla bizi aday üye yaptılar.
Amaç Türkiye’nin Asya’ya kaymasını önlemektir. Bir anlamda CHP Emperyalizmle mücadeleden, emperyalizmle işbirliğine doğru evriliyor.
Kitap da, Bilâ’ya göre CHP, Deniz Baykal’ın genel başkanlıktan çekildiği 2010 yılına kadar AKP iktidarına karşı laikliği savunmayı öne çıkaran bir politika izledi. Ancak CHP bu politika ile yüzde 20 oy oranlarını aşamadı. Büyük kentlere ve kıyı kentlerine sıkışmış bir parti olarak kaldı.
NE ZAMAN BAŞLADI
“Sağ sapma” ise Kemal Kılıçdaroğlu döneminde başladı. Bu dönemde parti oy alamadığı muhafazakâr, dindar ve milliyetçi kesime ulaşmaya çalışan bir politika izledi. Dini ve milliyetçi simge ve söylemi öne çıkardı. CHP yüzde 25 bandını böylece aşmayı hedefliyordu. Ancak aşamadı.“Kılıçdaroğlu, Baykal’ın yürüttüğü devlet merkezli politikanın CHP’yi yüzde 20 bandına hapsettiğini savundu. Kılıçdaroğlu gitti. Özel geldi. CHP’deki yeni hal gelişerek devam ediyor.
KİMLE FOTOĞRAF ÇEKTİRMEK LAZIM
Birkaç gün önce geceleyin şehrimiz gazetecilerinden bazılarının vapsap hatlarına CHP milletvekilimiz İbrahim Arslan’ın danışmanları tarafından Ekrem İmamoğlu ile çekilmiş fotoğrafları paylaşıldı. Üç satırda yazı vardı. Üç satır yazıdan gazetecilerin bir haber çıkarması gerekiyordu. Peki, İmamoğlu’nun CHP’deki konumu nedir? İmamoğlu’nun batı basınında çıkan yazılarına bakmak gerekiyor. İmamoğlu bu yazılarında ne diyor. İmamoğlu’nun Batı basınında yayımlanan hiçbir yazısında ABD destekli bölücülüğüne, şu malum Amerika’dan idare edilen terör örgütünün varlığına, Suriye’nin kuzeyindeki ikinci İsrail planına, Mavi Vatan’daki tehditlere ve ekonomideki ‘serbest piyasa’ yıkıcılığına tavır göremiyoruz. Batı basınında manşetlerden övülmek için, buralarda susmak gerekiyor demek ki. Ben belediye başkanları ile fotoğraf çektirmek istesem, Eskişehirli başkanların yanına mesela Afyon belediye başkanını eklemek isterim. Tüm baskılara rağmen seçim alan Burcu Köksal, ilgi görmeye devam ediyor.
KONUŞMAK İÇİN KONUŞMAMAK
25 yıl aradan sonra Eskişehir’de büyükşehir de yeni bir dönem başladı. Geçen dönem AK Partili meclis üyelerinin gelişi güzel meclis çalışmaları, en çok CHP’lileri mutlu ediyordu. En başta Yılmaz Hoca, Eskişehirlilere “ İşte bunlar böyle” diyebiliyordu. AK Partili meclis üyelerinin bu dönem değişmesine değişmesine karşın, aynı tavır devam ediyor. Demek ki, biraz da kafaların Eskişehir’e ve dünyaya uygun hale gelmesi gerekiyor. Kapı kapı gezen il başkanın da bu konuya çözüm bulması gerektiğini düşünüyorum. Ya da teknik destek almaları gerekiyor. Her şey bilimle sonuca uğraşır.