Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, bayram sonrası yaptığı açıklamada emeklilerin yaşadığı ekonomik çıkmazı sert sözlerle eleştirerek, “Emekli artık sadece nefes alıyor" demiş. Bayram tatilinin emekliler için bir mutluluk değil, daha da ağırlaşan geçim derdi anlamına geldiğini ifade eden Dilbaz, “Bayram tatili bitti. Emekli de bitti. Emeklinin dayanacak gücü kalmadı” ifadelerini kullanmış. Dilbaz, birçok emeklinin bu bayramda kapılarını kapattığını, misafir kabul edemediğini, torunlarına harçlık veremediğini de anlatmış.
Eeee…. Muhsin başkan farkında da başkaları farkında değil mi? Her yıl ilk altı ay başka senaryo, ikinci altı ay başka senaryolar ile avutulan ya da avutulduğu sanılan kesimlerin başında geliyor emekli. Yılın ilk üç aylık sürecinde yüzde 10.06’lık gelir kaybına uğrayan emekliler için şimdiden Temmuz senaryoları yazılmaya başlandı. Her defasında küresel ekonomik gelişmelere vurgu yapılarak alınan “fiyat ayarlama” masallarına rağmen Türkiye’de enflasyonun her geçen ay artması, beklenen düşüş hızına ulaşamamış olması üzerinden insanlar isyan etmeye devam ediyor. Sahi insanlar tepki gösterse, isyan etse ne olacak ki? 2024 yılını emekliler yılı ilan edip, kargo indiriminden, yazın boş kalan kredi yurtlar kurumu tesislerinden yaralanarak tatil(!) yapma imkanları da sunuldu ya işte o güzellikleri emekliler hiç unutmuyor.
Yahu yeni dönem için senaryolar neyimize yetmiyor(!) Soru şu, “Asgari ücretliler ve emekliler için ara zam düşünülüyor mu?” Kimisi diyor ki niye düşünülmesin, kimisi de kim düşünecek ki? Sahi hangisi doğru.. Bu konu üzerine bahis oynansa tutar… Yüzde ellisi “ara zam yapılır”, diğer yarısı da “ara zam yapılmaz” diyerek geleceğe yatırım(!) yapabilirler. Bu konunun çözümü için öyle uzun zaman beklemeye de gerek yok. Hepi topu 3 ay sonra yani 90 gün sonra ara zam yapılıp yapılmayacağı netleşir. Tabi ki o zamana kadar emekliler “nefes almaya devam ederse!”
İşin uzmanlarından biri yememiş içmemiş hesap yapmış. 2025 başında yürürlüğe giren 22 Bin 104 liralık asgari ücretin alım gücü 3 aylık geçen zaman süresince 20 bin 11 TL’ye gerilemiş. Bu arada Mart ayında açlık sınırı da 23 Bin 615 TL olarak hesaplanmış. Aynı uzman Temmuz ayında 14 Bin 469 TL olan en düşük emekli maaşının 16 Bin 500 TL’ye yükselebileceğini tahmin ettiğini de ilan etmiş. Sahi bu arada en düşük emekli maaşı olan 14 Bin 469 liranın alım gücü de ilk üç boyunca 13 Bin 99 TL’ye gerilemiş.
Aynı uzman kişi Temmuz ayında emekliye ara zam yapılıp yapılmayacağı ile ilgili de “Son birkaç yıldır hükümet yetkililerinin ‘Gelecek ay bu aydan daha iyi olacak,’ ‘Birkaç aya ekonomi istikrara kavuşacak’ şeklindeki söylemleriyle ne kadar etkili bir çözüm sunulacağı hala belirsiz” ifadelerini kullanmış. Yani ne zam yapılacak, ne de yapılmayacak gibi bir öngörüde bulunmamış. Ancak asıl merak edilen konunun da “Hükümetin bu maaş artışlarına ek olarak refah payı veya seyyanen zam gibi yeni adımlar atıp atmayacağı” olduğu yorumunda bulunmuş.
Anlayacağınız uzmanların bile artık top çevirmeye başladığı, emekliler üzerinden piar yapmak için kolları sıvadığına tanıklık ediyoruz. Bu arada TÜED Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz’ın sözlerini hatırlatarak noktayı koyalım, “Bu şartlarda nasıl yaşanır ki? Zaten emekli yaşamıyor, sadece nefes alıyor”