2023 yılında yaşadığımız Kahramanmaraş depreminin bugün yıl dönümü, bölgede dokuz saat ara ile meydana gelen iki depremde, 55 bin yurttaşımızı kaybettik. Aynı deprem Suriye’yi de etkiledi. Suriye’de ise deprem nedeniyle 9 bin kişi hayatını kaybetti. Depremde ayrıca 122 bin kişinin de yaralandığı tespit edildi. Yaralar ise halen sarılmaya devam ediyor. Kahramanmaraş dünyada yaşanan en büyük doğal afetlerden biri olarak kayıtlara geçti.

Depremlere karşı ne yapacağımız tartışması, insanlık tarihi kadar eskidir. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanımız Orkun Kılıç, Eskişehir’de acil yıkılması gereken 5-6 bin civarında bina olduğunu söyledi. Tabii ki bizde ister istemez 1999 depremini hatırladık. 

1999 depreminde o gece Eskişehir’de bir apartman yerle bir olmuştu. Deprem de yok olan ve 32 hemşerimizin hayatını kaybettiği apartmana depremden 15 dakika sonra ilk ulaşan gazeteci olarak, o gece tümüyle her zaman gözümün önünde duruyor. Elektrik olmadığı için gazeteleri zor çıkardık. Yaygın basına haberlerimizi ve fotoğraflarımızı bin bir emek harcayarak ulaştırdık.

Vali ve Emniyet Müdürü tehlike atlattı

Bir binanın yerle bir olduğu Eskişehir’de okullar dâhil çok sayıda bina da hasar gördü. Bugünde halen o depremden kalan üzeri boyanmış, hasarlı bina olduğunu düşünüyorum. Az hasarlı binalardaki çatlaklar sahipleri tarafından üzeri kapatılarak, oturulmaya devam ediliyor.  Dönemin valisi ile Emniyet Müdürü Kızılcıklı’daki hasarlı binayı inceleyerek binadan çıktıktan saniyeler sonra binanın yıkıldığını hatırlıyorum. Bu konu o dönemde gazetelerimizde yer aldı. Eskişehir’de günlerce konuşuldu. Depremden hemen sonra vilayetin jeneratörünü de konaktan gelen valimiz Ali Fuat Güven çalıştırmıştı. Vilayetin bodrumundaki jeneratörü ilk kez gördüm. Sivil savunma ekipleri de bugünkü millet bahçesinde o dönemki dış sahada ilk kez toplanmışlardı. Vali Güven, onların ilk kez bir araya gelmelerine de şaşırmıştı. Öyle ya, sivil savunma görevlileri sürekli eğitim yapmaları gerekiyordu. Demek ki, kağıt üstünde seçilmişlerdi. Sonra ESKUT kurulmuştu. Kurucular arasında yerimi almıştım. Hepimiz artık yeni depremlere hazır olduğumuzun bilinci ile çalışmamız gerektiğini düşünüyorduk. Ama bir süre sonra depreme hazırlık konusunda heyecanımızı kaybettik.  

Boyanan binalar

Depremden sonra Eskişehir’deki binalar üçe ayrıldı. Hasarsız, orta ve hasarlı binalar olarak. Birkaç bina yıkıldı. Hasarlı okular yıllar sonra yıkıldı. Orta ve hasarlı çok sayıdaki binanın boyanarak oturulmaya devam edildiğini gördük. Bu binaların pek çoğunu bugünde boyalı haliyle gösterebiliriz. Zaten İnşaat Mühendisler Odası Başkanı Kılıç, yaptıkları araştırmalarda 5 – 6 bin yıkılacak binadan bahsederken bu binaları demek istiyor. Yıkılacak da, nasıl yıkılacak? Kentsel Dönüşüm devlet ve bakanlık destekli olmak zorundadır. Belediyelerin ekonomik güçleri, kentsel dönüşümü gerçekleştirmeye yetmez.  

Kentsel dönüşüm 

Son yıllarda Türkiye’nin her tarafında kentsel dönüşümden bahsediyor. AK Parti ve CHP de birbirlerini bu konuda suçluyor. Mesela Eskişehir’de geniş bir alanda kentsel dönüşümden bahsediliyor. Önce burada yaşayan insanlar nasıl evlerini, işyerlerini yıkmak için birbirleri ile anlaşacak. Sonra yeni binaları yapmak için para bulunacak. Müteahhit bulunacak. Bunlar mümkün değildir. Başkan Kılıç söylediklerinde haklı ancak, karşılığı yok. Bu binaları yıkıp yeniden yapmak büyük güç gerekiyor. 

Üst üste Eskişehir 

Zaman zaman Balkanlardan ve Türk Dünyasının çeşitli kentlerinden gelen misafirlerime Eskişehir’i gezdirirken,” Bu şehir nasıl bir şehir? Bütün binalar üst üste şehir hava almıyor “dediler. Beni de Sofya ‘da ya da Almaata da, yaşamaya davet ettiler. İki kentte geniş caddeleri, ayrık nizam evleri ile biliniyor. Türkiye’nin Eskişehir ile birçok yerinde olduğu gibi üst üste yapışık nizam evler yok. Tarihi süreçte, Eskişehir gibi pek çok şehrimizi üst üste binalar ile doldurmuşuz. Şehirlerimizin büyük çoğunluğunu taştan mahallere, şehirlere çevirmişiz. Şu andaki belediyeler ne yapsın? Biri formülü söylesin. 6 bin binanın, yıkılması ve yeniden yapılması ne kadar maliyetli ve güç bir iştir. Yazımızın başlığını bunun için Lafla bu işler olmuyor, şeklinde belirlemek zorunda kaldık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu duruma bir çözüm bulması gerekiyor. 6 bin yıkılacak. 20 bin binada dönüştürülecek. Kentsel dönüşümde Eskişehir ve Türkiye’nin işi gerçekten sor olduğu anlaşılıyor. Boş tartışmalar yerine gerçekçi projeleri tartışmalıyız. Baştan ekonomik kaynakları bulmalıyız. Doğru seçenekleri ortaya koymalıyız.