Türkiye’de Vergi Haftası olduğunu, Hatay Defterdarı Cemil Müsevitoğlu’nun Eskişehir Defterdarlığına atanması ile öğrendik. Saatimizi yeniden ayarladık. Çünkü hepimiz 25 yıl öncesinde İsa İnal’ın Defterdarlığı döneminde kalmışız. Eskişehir’e hizmet edenleri, yıllar geçse de unutmamak gerekiyor. İnal’dan sonra saatlerimiz yeniden ayarlandı.  
Dün Cemil Müsevitoğlu, biz gazetecileri ziyarete geldiğinde, çok sayıda gazeteci ilk kez Defterdar ile karşılaşmış oldu. Bu arada Müsevitoğlu, iki aydır Eskişehir’de görev yapıyor. Kendisine bir süre önce İsa İnal’ın Defterdarlık döneminde kaldığımızı söylemiştim. Eski gazetecilerde dün Müsevitoğlu’nu gördüklerinde aynı şeyi söylediler. 25 yıl içinde gelen Defterdarları demek ki, gazeteciler hatırlamıyor. Gazeteciler, toplumlar, bürokratlar ve devlet görevlileri arasında kalkandır. Tüm valileri hepimiz hatırlıyoruz. Diğer kurum müdürlerini de hatırlıyoruz da, niye Defterdarı hatırlamıyoruz. Demek ki, en önemli kurumun toplumla olan ilişkileri kopmuş, şimdi yeniden bağlanıyor. Aslında Defterdarlık demek direk, halk ve toplum demektir. Ayrıca, yeni duruma nazar değmesin.

VERGİ OLMAZSA 

Toplumun kalkınması için verginin önemini bugün bilmeyen yok. Komşu il Afyonkarahisarlı olan Defterdarın bir yönü de Eskişehirli olduğunu biliyoruz. Belki, toplum ve insanlar ile daha geldiğinin ikinci ayında sağlam bağlar kurmasının nedeni de budur. Eskişehir’i tanımak, Eskişehir’in yabancısı olmamak önemlidir. Tüm bürokratlar ile yakından görüşen biri olarak, son yıllarda hiçbir gazeteci ile görüşmeden Eskişehir’den tayini çıkan bürokratları da biliyorum. Eskişehir’de yaygın olan bir söz vardır. Eskişehirli kendisine hizmet eden valisini de, bürokratını da unutmaz. Zaten zaman içinde unutulmayanlar, yıllar sonra emekli olduklarında Eskişehir’e gelerek yerleşiyorlar. 

KENDİNİ HİSSETTİRDİ 

Defterdar Müsevitoğlu da, 36. Vergi Haftasında haftayı, Eskişehir’in her kesimine hissettirerek, Defterdarlık ve Vergi Dairesi personeline de dönük pek çok etkinlik düzenledi. Yetişebildiğimiz etkinlikleri, gazetemizden ve internet sitesinden okuyucularımıza, izleyicilerimize duyurduk. Tavla turnuvasından, futbol turnuvasına kadar, bir dizi etkinlik personelde motivasyonu da arttırdı. Demek ki, 700’e yakın çalışanın da bir araya gelmesi gerekiyormuş. Etkinliklere kadar birbirini bile tanımayan personel olduğunu düşünüyorum. 

35’LİKLER BİZİM 

Birde Defterdarlık bünyesinde, 35 yıldır başarılı görev yapan üç personel Kadri Ay, Megdat Vatansever ve Münir Göktaş, plaketle ödüllendirildi. Plaket alan Kadri Ay, Muhacir Dernekleri Federasyonu Başkanı ve Maliye adına iki üniversitede başarılı bir şekilde sayman olarak görev yapıyor. Ay’ın Maliye bünyesinde başka görevleri de var. Yani Ay, bir Balkan Türk’ü olmaktan gurur duyuyor. Eskişehir’deki 15 Balkan Türk’ünün kurduğu derneklerin, federasyon başkanlığını yürütüyor.

Megdat Vatansever’de bir Balkan Türk’ü, 1989 Bulgaristan göçmeni olarak Türkiye’ye geldi. Maliye’deki önemli görevlerinin yanı sıra, Bulgaristan genel seçimlerinde Eskişehir’de açılan sandıkların sorumlusu olarak da kendisini görüyoruz. Vatansever olmasa, Eskişehir ile birlikte Kütahya ve Bilecik’te Bulgaristan genel seçimi yapılamaz. Türkiye’de yaşayan vatandaşların siyasal iradesinin sandığa yansımasına vesile oluyor. İki ülke arasında köprü oluyor. Bu olay ciddi bir olaydır. Göktaş da, has Eskişehirlidir. Başarılı bir şekilde Defterdarlıkta müdür olarak görev yapıyor.  Yeri her zaman sabit olan bir müdür olarak biliniyor. Dün 35 yıl plaketlerini alınca birbirlerine 35 yıl ne zaman geçti, diye sordular.  

ALİ RIZA SALTIK 

Eskişehir’in ses sanatçılarından Ali Rıza Saltık da, meslektaşları için dün Defterdarlık konferans salonunda mini bir konser vererek, Türk Müziğinin seçkin eserlerinden örnekler verdi. Saltık, aslında çekirdekten maliyecidir. Doğum Evi Hastanesinde yıllarca saymanlık yaptı. Sonra belediyecilikten emekli oldu. Maliyeci olduğu için vergi haftasında kan çekti ve arkadaşlarına konser verdi. Bir vergi haftası da böylelikle sona ermiş oldu. Hepimizde böyle bir hafta olduğunu öğrenmiş olduk.