Bir arkadaşım sosyal medyada yer alan Amerikan başkanı Trump ile Ukrayna başkanı Zelenski’nin atışmasını daha doğrusu Trump’ın fırçasını bana attı. İyi bir mizah anlayışımız var. Atışmayı sosyal medyada hem Trakya hem de doğu lehçesi ile yayınladılar. İşin komedi yönü var. Ama gerçeği ise emperyalistlere güvenen Zelenski’in geldiği durumdur. Onun için bugün yazımızda Eskişehir dışına çıkıyoruz.  

    Son günlerde ABD’nin Batı Asya’daki ortaklarını zor duruma sokan bir gelişme daha yaşanıyor.  Gözünü̈ Batı Asya Denizlerinin essiz jeopolitiğine dikmiş̧ olan ABD, bir yandan vatanı Gazze olan tüm Filistinlileri sürekli ülkelerine kabul etmeleri için Urdun ve Mısır’a baskı yapıyor. Diğer yandan da Gazze’de ABD egemenliğine rıza göstermesi için Israil’i zorlamaktadır. Filistin, kahramanca direniyor.        

 Sözü uzatmadan kısaca söylersek, Emperyalizm ile birlikte hareket eden her kim olursa olsun, kendi zararına hizmet ettiğini en sonunda anlar. Bizde bu durumdan ders çıkararak,  Batı Asya ve Doğu Afrika ülkelerine; dayanışmamızı artırmalıyız. Emperyalist örgütlerden de kurtulmalıyız.

 ORDUMUZUN BAŞARISI

Türk Ordusu ve polisimiz ülke içinde ve sınırlarımıza yakın bölgelerde, terör örgütünü ezmişti. Pençe-Kilit Harekâtı’nda kilit kapandı. Şehitlerimizi şükranla ve rahmetle anıyoruz. Mekanları cennet olsun. Af ve açılım çağrıları arasında güvenlik güçlerimiz terör örgütleri ile mücadeleye devam etti. Bunların sivil uzantılarına da ülke içinde operasyonlar yapıldı. Bazılarının kafaları karışmıştı. Her ortamda Türkiye’den yana kuvvetler direniyordu. Başarı da geldi. Terör örgütü bayrak çekti. Uzun yılların mücadelesi başarıya ulaştı. Gelinen başarının ardından Türk devleti ile bütünleşmekten söz ediliyor. Eskişehir’deki uzantılarının tutumlarında bile değişiklik gözlüyorum. Hepsi, cumhuriyetçi, Atatürkçü olduklarını söylemeye başladı.   

  OLAY BİTTİ

 Terör örgütünün başı bile mektubunda, işin bittiği tespitini yapıyor. Kesin netice Türk ordusu ile polisi ve güvenlik güçlerinin başarısıdır. Batılı ülkelerde Türkiye’ye yıllar süren bir tuzak kurdular. Ama sonuçta tuzağa düştüler. Batının tırlarla dolu teröristlere gönderdiği silahları, ordumuzun eline geçti. Mektupta gerçek kabul ediliyor.

 GELİŞME ŞUDUR

 2009-2015 arasında kesintilerle devam eden Açılım sürecinin patronu Gladyodur. Bu Gladyo adım adım tasfiye edildi. 15 Temmuz 2016’dan bu yana Türkiye devleti içinde büyük bir Gladyo temizliği yapıldı. Emperyalistlerin ezmeye çalıştığı Türk Ordusu, Türkiye’nin milli güçleri Silivri’den çıkmış, boşalan hücrelere Gladyo mensupları girdi. Bu durum Türkiye ile emperyalistleri karşı karşıya getirmiştir. Bu, gerçekte, devletin milli güvenlik stratejisinde adı konmamış kapsamlı bir değişiklik kararının sonucudur. 24 Temmuz 2015’te sınır içinde ve ötesinde batılıların kara gücümüz adını verdiği terör örgütüne karşı  topyekûn harekatlar başlayınca batılılar tekrardan açılım istedi. Türkiye’nin büyük kentlerinde ardı ardına bombalar patlatıldı. Bir yıl sonra 15 Temmuz 2016’da ise Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içine sızdırılmış  Gladyo’nun darbe girişimi geldi. Batılı kuvvetleri yenildi. Savaş, 24 Ağustos 2016’daki Fırat Kalkanı, bir yıl sonra Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtları ile Suriye’de, Pençe Harekâtları ile Irak’ta devam etti.

    Bunun yanı sıra, ABD’nin dünya çapındaki hegemonyacılık çabasında gerilemeye başlamasının, uluslararası alanda da uygun koşulların oluşmasını sağladığını belirtmeliyiz. Sonuçta, bölgemizde Atlantikçi güçler gerilemeye devam ediyor. Bir Türk yurttaşı olarak bugün  bunları yazma gereği duyduk.