10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü geldi.
Her yıl mizahlı yazılarımla kutlarım bugünü.
Bu kez ciddi bir yazı yazmaya karar verdim.
Her yıl meslektaşlarım genellikle ücret azlığından ve çalışma koşullarının zorluğundan yakınır.
Asıl mesele “özgürlük” sorunudur!
Özgür ortam yaratıldığı an ücretler de artacak, çalışma koşulları da iyileşecektir.
Gazeteciler büyük baskılar altındadır.
Gazetecilerin güvencesi hiçbir şekilde yoktur.
İtibarları azaltılmış hatta yok edilmiştir.
Siyasi baskılar ayyuka çıkmıştır.
Hatta siyasi baskıların yerini kişisel baskılar almıştır.
Sokak işsiz gazeteciler ordusu ile doludur.
Bunlar bir yana dursun gazeteciler işsiz kalacakları korkusu ile bağımlı hale getirilmiştir.
Bağımlı gazetecilerin sayısı her geçen gün hızla artmaktadır.
Ticari ilişkiler gazetecilerin elini kolunu bağlamaktadır.
Öte yandan kontrolsüz türeyen internet medyası da gazetecilere darbe vurmuştur!
Parayı verenin düdüğünün çaldığı yayın organlarına dönmüş, reklam ajanslığına soyunmaya başlamışladır.
Gazetecilik günümüzde reklamcılık şirketine dönüştürülmüştür.
Bunun temelinde yine kontrolsüz türeyen internet sitelerinin parmağı vardır.
Bu sitelerin hiçbir denetimi olmadığı için medyayı babasının dükkanı gibi yönetmeye başlamışlardır.
Ve gazetecilik mesleğinin yok edilmesindeki katkıları yadsınamaz derecede büyüktür…
Yani diyeceğim o ki…
10 Çalışan Gazeteciler günü yeniden gelmiştir.
Özgürlüğün her geçen gün bir adım daha kısıtlandığı şekilde…
Özgürlük kazanıldığı an meslekte devrim yeniden yapılacaktır.
**************************************************************************
Kuantum Özge der ki:
“Özgürlük çok büyük bir devrimdir”