Atatürk’e ‘Yörük’ kelimesinin anlamını sormuşlar. Atamızda, kısaca ’Yürüyen Türk’ demiş. Ergenekon’dan çıkıldıktan sonra, yürüye yürüye Anadolu’ya balkanlara kadar gidildi.
Bu neden ile ayakta, at sırtında veya çadır kurulan yerde kolayca tüketilebilecek yemek çeşide ortaya çıktı. Mesela pastırma, Çibörek bunlardan sadece ikisidir.
Sivrihisar Belediyesi ile Eskişehir Ticaret Odası çok sayıda sadece Eskişehir’de bilinen, şehrimize has yemeklere, tatlılara patent aldılar. İyi de yaptılar, bize ait yemek ve tatlılar koruma altına alınmış oldu.
Çi Börek meselesi de vardı. Türkiye’nin pek çok yerinde Çibörek yapılıyor. Peynir konularak yapılan bile var. Ama Çİ Börek denildiğinde akla Eskişehir geliyor. İlin, şehrin biri kalksa Çibörek’in kendilerine ait olduğunu söylese, dönüp kimse bakmaz.
YAZILIM DEĞİŞTİ
Cumhuriyet Gazetesinde, Türkiye çapında dağıtılacak 50 sayfalık Eskişehir eki hazırlıyordum. Milletvekilimiz Utku Çakırözer, gazetenin Ankara temsilcisiydi. Lojistik destek sağlıyordu. Bir Eskişehirli olarak o da Ankara’da heyecanlanıyordu. Çibörek ile Cüneyt Arkın ek de geniş şekilde yer alacaktı. Neyse, eki hazırladım. Sabahlara kadar çalışarak, sonra baskı için Ankara’ya gönderdim. Ek Türkiye çapında ilgi gördü. Eskişehir’in adı duyuldu. Bende ekin birinci sayfasında rahmetli Bekir Coşkun ile karşılıklı köşe yazmanın mutluluğunu yaşadım.
HEPİMİZ YENİ ANLADIK
Ancak, Utku Çakırözer ile ekin yazı işleri müdürlüğünü üstlenen Emine Kaplan eki okurken, Çibörek yazısına takılmışlar. Çakırözer, benim ‘ğ’ harfini unuttuğumu düşünerek, Çi’nin yanına ‘ğ’ harfini de eklemiş. Tabii, benim alışkın olduğum bir durumdu. Çünkü, o ‘ğ’ kafa karıştırıyordu. Sonra Çakırözer Eskişehir milletvekili olduğunda bir gün yanlış yaptığını itiraf etti.
TDK SAĞ OLSUN
Geçtiğimiz günlerde kısa adı TDK olan zamanında Atatürk’ün isteği ile kurulan Türk Dil Kurumu, 20 kelimenin yazılımı değiştirdi. İlimizin Çibörek’i de, artık orijinal olarak Çibörek olarak yazılabilecek.
TDK’nın bu çalışması Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin yetkili birimini de heyecanlandırdı. Büyükşehir Belediyesi'n’n sosyal medya hesaplarından, "Eskişehir'de hiç 'çiğ' olmamıştı zaten.Coğrafi işaretli lezzetli böreğimizin yani çiböreğimizin tadına bakmak için herkesi Eskişehir'e bekleriz"
YÜRÜYE YÜRÜYE
1860 Kırım Savaşı'nın da etkisiyle, göçmen Kırım Tatar Türkleri tarafından Anadolu’ya getirildi. Bu göçün önemli bir kısmını alan Eskişehir mutfağının parçası oldu. Eskişehir Çiğböreği (Çibörek) Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş ve coğrafi işaret aldı.
BENİM AKLIMA ULUÇAY GELİYOR
Tepreş ya da Çibörek deyince benim aklıma bu işlerin piri Erol Uluçay geliyor. En güzel Çibörek’i de o yapıyor. Geçen gün kendisine sosyal medyada Çibörek konusu sorulunca, bende şaka olsun diye devreye girerek, ‘Şır’ börekte denir dedim. Uluçay hemen devreye girerek, “Çiğ demekten iyidir belki ama o şırıltı yağ soguk olursa veya hamurun kenarı açık kalıp kıymadaki su yağa karışınca çıkar. Gel bir gün beraber pişirelim sana ispatlayım.” dedi. Uluçay’ın bana sosyal medyada cevabı ilgi çekti. Bir gün Çibörek’leri beraber pişireceğiz. Uluçay, Çibörek TDK ile ilgili tekrar gündeme geldiğinde özetle şunları söylüyor:”Çibörek şiirini yazan İsmail Otar büyüğümüzle paylaşmış onayını almıştım. Hatta biz başaramadık adının doğru yazılmasını inşallah sen başarırsın demişti.Kültürümüzün doğru tanıtılması için çaba gösteren İsmail Otar Sabrı Arıkan ve Emin Bektöre'nin ruhları şad olsun”. Bizde kendilerine Allah’tan rahmet diliyoruz.