Ülke zor şartlardan geçiyor. 
Bir yandan ekonomik krizin vatandaşa etkileri diğer yandan artan baskılar nedeniyle halk farklı bir mücadele içerisinde. 
Çıkış yolu arıyor.
Umut arıyor.
Sonuna kadar haklılar. 
Halkın çaresizliğini fark eden Cumhuriyet Halk Partisi harekete geçiyor.
Erken seçim çağrısı yapıyor.
Hatta ve hatta bununla da kalmıyor.
Cumhurbaşkanı adayını dahi belirliyor.
Adayı belli olan bir örgüt birde halkın fikrini almak istiyor.
Çok da güzel düşünülüyor.
Ön seçim yapılacağı duyuruluyor.
23 Mart tarihinde CHP örgütlerinde ülke genelinde ön seçim yapılacak. 
Yapılacak yapılmasına ama tek adaylı ön seçim mi olur?

Partililer Ekrem İmamoğlu’na oy atmak için sandığa gidecek…
Demokrasi bunun neresinde?
Herkesin gönlünde yatan bir Cumhurbaşkanı adayı var ise halk bunu sandıkta yansıtamayacak.
Çok seslilik sürece zarar verir diyorsanız da ön seçimin mantığı nedir?
Demokrasinin tek bir zerresi yoktur bu ön seçimde…
Hatta tek adam uygulamasının farklı bir versiyonudur.
Ekrem İmamoğlu sandıkta partiliye dayatılıyor.
İmamoğlu’nu başarılı bulursun ya da bulmazsın…
Kendi adıma CHP’nin İmamoğlu ile yola çıkmasının doğru olduğunu düşünüyorum.
Kazanma ihtimali en yüksek isimlerden birisi.
Fakat…
Ön seçime tek adayla gidilmesinin demokrasiyle hiçbir ilgisi yoktur.
Bu bir dayatmadır.
Bu bir baskıdır. 
CHP umarım demokrasi dersi vereceğiz derken yine yanılgıya düşmez. 

Kuantum Özge der ki:
“Gitti bir an da.
Tamam diyerek, nasıl istersen diyerek…
Nezaket kabalığa dönüştü o gün.”