"Eskişehir'de her fırsatta bir rant tartışması yaşanır. Genel itibariyle sözde solcu bazı kardeşlerimiz kendilerinin dahil olmadığı her işin rant için yapıldığını iddia ederler. Zaten kendileri yandaşlarına halkın parasından, malından ne kadar verirlerse versinler hiçbir zaman o rant olmaz! Her neyse... Eskişehir'de bu konuda yapılan yanlışı tüylerimizi diken diken edecek bir örnekle, canlı ve güncel bir örnekle sizlere aktaracağız bugün.

TADİLAT SIRASINDA SALLANINCA MÜDÜR DEPREME DAYANIKLILIK TESTİ YAPTIRTIYOR
Yunus Emre Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi var, Atatürk Bulvarı'ndaki Migros'a yakın bir yerde. İşte o okulun bir binasında yıllar önce bir tadilat sırasında bir sallantı yaşanıyor. Okul yönetimi ve öğretmenler hemen binayı boşaltıyorlar ve bir daha da o binaya sokmuyorlar öğrencileri. Daha sonra da okul müdürü, binanın depreme dayanıklı olup olmadığına dair inceleme yapılması talebinde bulunuyor. Milli Eğitimden teknik öğretmenler gelip inceleme yapıyorlar ve binanın çürük olduğu kanaatine varıyorlar. Bu veriyi de hem Milli Eğitim ile hem okul yönetimi ile paylaşıyorlar. Okul Müdürü çürük binanın yıkılmasını istiyor. Milli Eğitim de bunun için çalışmalara başlıyor. Ancak Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt okul binasının yıkılmasına izin vermiyor. Okul binasının rant için yıktırılmak istendiğini iddia ediyor.

YIKIMI 5 YIL GECİKTİRİLEN BİNA İLK KEPÇEDE YERLE BİR OLDU
Yine benzer şekilde Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan da, binanın rant için yıktırılmak istendiğini iddia ediyor ve binada depreme dayanıklılık incelemesi yapan Milli Eğitimdeki teknik öğretmenlerin yaptığı denetimin yeterli olmayacağını, öğretmenlerin bu konuda yetersiz olduğunu ileri sürüyor. Bu tartışmalarla 5 yıl geçiyor ve nihayet okul binasının yıkılması için fırsat yakalanıyor. Yıkım ekibi binaya ulaşıyor. Kepçe ile binaya dokunuluyor. Daha dokunulur dokunulmaz bina çatırdamaya, üzerinden bazı parçalar kopup aşağı dökülmeye başlıyor. Bunun üzerine hemen geri çekiliyorlar. Bu arada bina çatırdamaya devam ediyor. Yıkım görevlileri ancak canlarını kurtaracak kadar uzaklaştıktan çok kısa bir süre sonra bina büyük bir gürültüyle yerle bir oluyor!
MUAMMER KARAMAN HAKLI OLARAK SORDU: UTANIRLAR MI?
Bu gelişme üzerine Memur Sen Eskişehir Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Eskişehir 1 Nolu Şube Başkanı Muammer Karaman hem Kurt hem de Alkan'ın geçmişte bu binanın yıkılmasına engel olmak için gösterdikleri gayretleri, yaptıkları konuşmaları, verdikleri beyanatları hatırlıyor ve sosyal medya hesabından görüntüleri paylaşarak haklı olarak şu serzenişlerde bulunuyor: "Yunus Emre MTAL için deprem testi yaptırarak çürük olduğunu tespit ettiren sonra da eğitim faaliyetine kapattıran Okul Müdürüne rant için okulu yıktırdı iftiraları atan,tahterevalli düzeninin sağcı solcu sendika başkanları ilk darbede yıkılan binayı görüp utanırlar mı? Utanması gereken sadece tahterevalli düzeninin sağcı solcu sendika başkanları değil, bu çürük binanın yıkımını kuru inadı ile 5 yıl geciktiren ve çocukları güvenli bir okul binasından mahrum eden @odunpazari başkanı @CHPKAZIMKURT da bu tek darbede yıkılan binayı görüp utanmalı. Çocuklarımızı daha güvenli bir okula kavuşturmak için yaptığımız inadı bırak okul yapılsın çağırımızı peşkeş çektirmem diye cevaplayan @CHPKAZIMKURT’tu. Biz de kendisine 'Öğrenciye hizmeti nasıl peşkeş sayarsınız?' diye seslenmiştik. İnatları mesleki eğitime tam 5 yıl kaybettirdi."

YA SUÇLAYANLARIN AKLINA UYUP EĞİTİME DEVAM EDİLSEYDİ VE BİNA O ZAMAN ÇÖKSEYDİ?
Belediye başkanı ve sendika başkanları arasındaki tartışma bir yana, Allah o okul binasında okuyan evlatlarımızı korumuş. Zira eğer okul yönetimi Kazım Kurt ve Faik Alkan'ın suçlamalarından etkilenip binada eğitim ve öğretime devam etmiş olsalardı ve Allah göstermesin bu yıkılma öyle bir zamanda gerçekleşseydi... Yaşanacak faciayı, ortaya çıkacak feryatları, gerçekleştirilecek suçlamaları düşünmek bile istemiyorum. İyi ki rapora göre hareket etmişler ve öğrencileri binadan uzaklaştırmışlar. İyi ki o binayı kullanmamışlar. O zaman kaybedilen sadece bir 5 yıl değil birçok yavrumuzun canı da olacaktı! Okul yönetiminin basiretli tutumu ile böyle bir facianın yaşanmasına fırsat verilmemiş oldu. Çok da güzel oldu. Yavrularımızın başına bir facia gelmemiş olmasından dolayı Allah'a ne kadar şükretsek azdır!"

ESKİŞEHİR'DE DEPREME DAYANIKSIZ OLDUĞU ANLAŞILAN OKULUN YIKILMASINA BİLE KARŞI ÇIKTILAR, ŞİMDİ OKULLARIN DURUMUNU SORUYORLAR!
Yukarıdaki ifadeler 28 Aralık 2020 Pazartesi günü bu köşede yayımlanan "“Rant için yıktırılmak isteniyor' dedikleri o okul ya öğrencilerin üzerine çökseydi?" başlıklı yazımızdan.
Peki bu yazımızı neden tekrar size hatırlatma gereği duyduk, şehrimizde yaşanmış bu canlı örneği sizlerin dikkatine bir kez daha niye sunduk?
Bizim ülkemizde sol böyledir; yapmaz ve yaptırmaz. Engel olmak için bin dereden su getirirler. Sizin yapmaya çalıştıklarınızı karalarlar; bu konuda en çok kullandıkları argümanları da "rant" meselesidir.
Kahramanmaraş merkezli tarihimizin en büyük, en geniş ve şiddetli deprem felaketlerinden sonra bizim solcular iktidarı önlem almamakla suçlamaya başladılar. Halbuki hükümet 2010'da Kentsel Dönüşüm ve Gelişim hakkında kanunu, 2012'de de Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunu çıkararak insanlarımıza önemli teşvikler sunmuş ve yaşadıkları mekanların dönüşümünü teşvik etmiştir. Bu kapsamda hükümet kanadı 5 bin 300 kadar binanın dönüşümünü gerçekleştirmeyi başarırken Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü kapsamında, CHP'li belediyeler sadece laf üretmiş, sadece makat yapmış ancak iş yapmamışlar, tek bir dönüşümü bile gerçekleştirmemişlerdir.
Kahramanmaraş merkezli deprem felaketlerinden sonra Hatay büyük oranda yıkıldı. Hatay'da dönüşüme direnen CHP gibi sol zihniyetler dönüşümüne engel oldukları mahallelerde ölenlerin kanları ellerinde olmasına rağmen çok iyi gürültü çıkardılar ve iktidarı, yani bu mahalleleri dönüştürmek isteyen iktidarı suçladılar. Neyle? Yine elbette "rant" ile!
Eskişehir'de de son zamanlarda okullarımız depreme ne kadar dayanıklı diye soruyorlar? Hem çürük okulun yıkılmasına karşı çıkıyorlar zamanında "rant yiyeceksiniz buradan" diyerek hem de depremden sonra aynı iktidarı suçlamaya çalışıyorlar, okullarımızın durumu ne diye!
"İkiyüzlülüğün resmini çizer misin Abidinciğim" desek herhalde bize böyle bir yazı yazıverirdi!