Eskişehir'de billboardlarda bir süredir Sözcü Tv'nun reklamlarını görüyorduk. Sözcü Gazetesi, CHP'nin hizmetinde ve doğal olarak iktidarın aleyhinde bir gazete; orada çalışan isimler de iktidar karşıtı gazeteciler, kişiler.
Sözcü Tv'yi gazeteci Yılmaz Özdil önderliğinde bir ekip kurdu. Kısa sürede de kuruldu. Sözcü Tv 1 Mart 2023 tarihinde yayın hayatına başladı.
Gazeteci Yılmaz Özdil, yaklaşık 40 gündür kapalı devre yayın yapan ve 1 Mart'ta resmen yayın hayatına başlayan Sözcü TV'deki görevini bıraktığı açıkladı. Yılmaz Özdil'in Sözcü Tv'deki çalışma hayatı, yayına başladıktan sonraki bir hafta içinde bitiverdi.

O KADAR DEMOKRATLAR Kİ "MERAL AKŞENER MASAYI DAĞITMADI, MASADAN İTTİRİLDİ" DİYEN GAZETECİYİ 2 GÜN İÇİNDE İŞTEN ATTILAR!
Yılmaz Özdil, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada "Meral Akşener masayı dağıtmadı, masadan ittirildi" sözü nedeniyle CHP yönetimi tarafından aleyhinde kampanya başlatıldığını ileri sürdü.
Özdil'in konuya ilişkin açıklaması şöyle:
"Altı yıldır kağıt üzerinde hayal edilen, yapılamaz zannedilen Sözcü televizyonunu sadece 39 günde hayata geçirmeyi başardık. Değerli patronumuz Burak Akbay'a söz verdiğim şekilde 'kurucu' görevimi tamamladım. Anadolu imbiğinden damıtılarak süzülmüş kulağa küpe lafımızdır… Çok muhabbet, tez ayrılık, bırakmayı bilmek lazım.
Parantez açayım… Görevden derhal uzaklaştırılmam için, bir saniye bile görevde kalmamam için, CHP yönetiminin adını kullanarak, aleyhime kampanya başlatılmasına üzülmedim desem, yalan olur.
AKP kampanyalarına alışığım, umurumda bile olmadığını beni tanıyan herkes bilir, ama doğma büyüme bir CHP'li olarak, bu kampanyaya parti kaynaklarının harcanmasına gerçekten üzüldüm.
Chp'nin parasına yazık kardeşim.
Meral Akşener'in masayı dağıtmadığını, kasten masanın dışına ittirildiğini söylediğim için, ‘Meral Akşener masayı dağıttı diyenler akçeli gazetecilerdir' dediğim için, CHP yönetiminin adını kullanarak benim aleyhime linç kampanyası başlatanlar, ne diyecekler şimdi?"
Yılmaz Özdil'in CHP'nin parası kullanılarak gerçekleştirilen kampanya ile CHP'ye hizmet etmek için kurulan bir kanaldan kovulması hiç şaşırtıcı değil. Zira CHP zihniyeti bu konuda asla merhamet etmez, asla bir hatayı ikiletmez. Bugüne kadar iktidarı bu tür durumlarda yerden yere vuranların Yılmaz Özdil'in farklı bir yorumu nedeniyle şutlanmasına karşı tek söz ettiklerini de duymuş değiliz ayrıca!

CHP ZİHNİYETİ KENDİSİNDEN OLMAYAN GAZETELERE VE ŞİRKETLERE EL KOYAR GEÇER, KİMSEYİ DE DİNLEMEZLER!
Ömrü hayatımızda gördüğümüz şu: CHP tek parti zihniyetidir. Kendilerine rakip istemezler. Onlar kim nasıl emek harcayarak bir şeyi başarmış, elde etmiş, sahip olmuş olursa olsun "el koyar" geçerler ve bu zihniyetten vazgeçmezler. CHP 1979'dan beri iktidar yüzü görmemiştir, görememiştir. Ancak kendi zihniyetindekiler zaman zaman hükümet ortağı olmuşlardır. Tüm bu geçmişlerine rağmen el koyma, dikte etme ve tek parti özlemleri bitmemiştir. Halen Suriye'deki gibi bir rejimin hayalini kurmakta oldukları konusunda en küçük bir şüphemiz bile bulunmamaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu, halkımız yanılıp şaşar da Cumhurbaşkanı olursa, bakın görün bu ülkeyi nasıl bir rejime doğru götürecek!
Yıl 2015. 20 Şubat tarihinde CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin konuşuyor:
"Şimdi de Kılıçdaroğlu için yazıyorlar. Kılıçdaroğlu cam gibidir. Ama Davutoğlu’na AKP’lilere bakın nedene bakarsanız bakın kirliliği görürsünüz. 8-9 Haziran'da ilk işimiz bu kirli gazetelerin tamamına el koymak olacaktır. Sadece el mi koyacağım, buna bulaşmış bütün iş adamlarından hesabını soracağız."

"KİRLİ" DEDİKLERİ, EN YETENEKSİZ GÖSTERDİKLERİ AHMET DAVUTOĞLU BUGÜN KENDİSİNİ AŞAĞILAYANLARA HİZMET EDİYOR!
Dikkat edin Gürsel Tekin zihinlerinin arka planındaki hesaplaşmanın izlerini sözlerine ta o zaman yansıtıyor. Aynı ifadelere içinde bugünkü Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu için de "Kılıçdaroğlu cam gibidir ama Davutoğlu'na bakın kirliliği görürsünüz" diyor. Bugün kirli dediği kişilerle işbirliği yapıyorlar. Çünkü onlar için şu an devleti ele geçirmek önemli; devleti bir ele geçirsinler, kendilerini iktidara taşıyanlardan kurtulmaları pek bir zaman almaz!
Peki bitti mi?
CHP zihniyeti dediğimiz şey öyle basit bir şey değil, ondan kurtulmak da mümkün değil. Bu ülkenin kaderi CHP zihniyeti ile yaşamaktır. Ancak o zihniyetin nasıl bir şey olduğunu bugünün gençleri pek algılayamazlar ancak onlar bir iktidara gelsinler kısa sürede ne demek istediğimizi gençlerin de anlamalarını sağlarlar ama iş işten geçmiş olur.
11 Eylül 2020. Bu sefer CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke. O da şirketlere el koyacaklarından bahsediyor. Halk TV'den Fatih Ertürk'ün 'Bunu nasıl yapacaksınız?' sorusuna Böke şu cevabı veriyor: "Özel sektör dediğiniz Türkiye'deki bütün kaynakları rantla yemiş olan beş şirketten bahsediyorum. Ne müzakeresi yapacağız? Müzakere falan yok. Buraya yazacağız 'Bunlar artık kamunundur' diyeceğiz ve devam edeceğiz."

GENÇLERİMİZ ONLARIN ZİNHİYETİNİ BİLMEZ, TATLI GELEN SÖZLERİNE KANABİLİRLER
Bu ülkedeki orta ve ileri yaşlı insanlarımızdan CHP zihniyeti oy alamaz pek fazla. Ancak yeni nesil onların zihniyeti ile pek tanışmadı henüz. Propagandalardan etkileniyorlar, onları iyilik meleği sanıyorlar. Şurasını unutmamak lazım ki CHP'nin elinde Aydın Menderes ve arkadaşları başta olmak üzere bu milletin kanı vardır ve milletin kanını döken kim varsa onlarla can ciğer yoldaştırlar. İş yapmayı, çalışmayı, millete hizmet etmeyi bilmezler, belediyelerinde görüyoruz, ama rüşvetsiz iş yapmamayı gayet iyi bilirler. Belediyeler paralel mekanizmalar kurup insanlara sunmaları gereken hizmetlerin geciktirilmesi üzerinden gayr-i meşru zenginleşmeyi çok iyi bilirler. Hem depremde zarar görmeyecek dönüşüm ve değişim projelerine karşı çıkarlar, kendileri sadece maketini yapar gerçekte yapmazlar hem de deprem olunca iktidarları suçlarlar.

MİLLET CAN DERDİNDEYKEN SEÇİM DİYE DİRETTİLER, PAZARLIK MASALARI KURDULAR!
Ülkemiz tarihinin en zorlu döneminden geçiyor. Sadece son üç yılda pandemi ve karşı çıkmamıza rağmen bir türlü önleyemediğimiz pandemi tedbirleri, sonrasında iktidarın saplantıları sonucunda ortaya çıkan amansız ekonomik kriz ve nihayet dünyanın başka bir yerinde hiçbir şekilde görülmeyecek birisi ikiz olmak üzere iki büyük deprem (toplamda 3 deprem olmuş) ile çok büyük sıkıntılar yaşadık ve yaşıyoruz. Bu kadar sıkıntılı bir ortamda iktidarı yakalamışken muhalefet ille de seçim ille de seçim diye bastırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bugün seçimin yolunu açacak. Bu seçimde CHP'nin kazanma şansı hiç yok; ancak CHP zihniyetine ne yazık ki hizmet ettirilen bazı siyasi partiler var. Türk halkı yanılıp şaşıp Kemal Kılıçdaroğlu'nu bu ülkeyi yönetmek üzere seçerse tarih tekerrür edecek ve işte o zaman "CHP zihhiyeti" ile ne demek istediğimizi herkes görecek!
CHP usulü demokrasi ile tanışırsa bu millet, büyük bölümü elbette çok pişman olacak ama işten işten geçmiş olacak. Zira "Bu sefer iktidarı bir ele geçirelim bir daha asla bırakmayacağız" diye sosyal medyadan paylaşım yapmaya başlayanlar gördük!
PKK'nın ve FETÖ'nün ağızlarının suyunun akmaya başladığını gördük. ABD ve Batılı devletlerin ellerini ovuşturmaya başladığını gördük. Türk halkı tez zamanda gözünü muhtemel ve yakın tehlikelere karşı açmak zorundadır. Aksi takdirde her şey için, özellikle de Tam Bağımsız Güçlü Türkiye için hazin bir sonla karşılaşmak olasıdır!