Ülke ve şehir olarak tartışmamız ve birlikte çözmemiz gereken birçok konu var. Ama goy goy muhabbetleri hoşumuza gidiyor. Ülkemizin çevresi 40’a yakın Amerikan üssü ile çevrilmiş. Ekonomik ve siyasi yönden kuşatılmış bir Türkiye var. Yüksek enflasyon ve işsizlik önemli bir sorun olarak karşımızda duruyor. Dış borçta dünyanın en borçlu ülkesiyiz. İktidarı ile muhalefetti ile bu işleri konuşmamız gerekiyor.
Merkez Bankası başkanı bile dayanmıyor. Çünkü her gelen başkan Neoliebral ekonominin temsilcisidir. Eskişehirliler sevindi. Yeni Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın Eskişehirli olduğunu konuştuk. Karahan da, Amerika’dan gelenler ile aynı ekonomik görüşleri savunuyor. Karahan ayağının tozu ile Merkez Bankası ve Türkiye ekonomisi hakkında sunum yaptı.
ÇOK FAZLA AÇIK VERMEDİ
Türk kamuoyu onun yeni başkan olmasını falan dinlemez. Bir an önce herkes ekonomik göstergelerin düzelmesini istiyor. Fatih Karahan çok fazla açık vermeden, gelecek soruların çok açığa düşmesine izin vermeden toplantıyı bitirdi. Yapılan sunum sonrası sorulan sorular sanki tembihlenmiş gibi sıradan, basit sorulardı. Halbuki yanıt bekleyen ciddi ekonomik sorunlar var.
MAVİ GÖZLÜ YABANCI SERMAYE
Türkiye ihracatında kendini yavaş yavaş hissettirmeye başlayan daralma herkesin dikkatini çekiyor. Bu konu ESO ve OSBB Başkanlığına sorulabilir. Gelir dağılımındaki bozulma. Sanayi ve ticarette daralma ile birlikte, ufukta beliren işsizlik, cari açık tehlikesi vb. gibi sorun dağları varken, yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 36’da sabit kalacağını söylemek gerçekçi bir yaklaşım değildir. Sonuçta yine Türkiye’nin baş sorunu, ne yapılırsa yapılsın, Eskişehir’de mavi gözlüler zoraki konuşulmaya çalışırsın, bu kez mavi gözlü yabancı sermaye Türkiye’ye gelmek istemiyor.
BAĞLAR KOPMUŞ
Bugün geldiğimiz noktada politika faizi ile enflasyon oranı bağlantısı koptu. Faiz kur bağlantısı yok oldu. Enflasyonun aşağı yönlü olduğu da gerçekçi değildir. Pazar ve market fiyatlarından bellidir. Önümüzdeki Haziran ayında zaten matematik hesap sonucunda, bir şey yapılmasa da yıllık enflasyon aşağı doğru gelmeye başlayacak. Burada önemli olan aylık enflasyon göstergeleridir. O da yatay seyir veriyor ve de işlerin kötü olduğu anlamı çıkıyor. İsterseniz siz mavi gözlü tartışmalarını Türkçülük adına devam edin. Ama gerçek enflasyon aşağı doğru seyretmeyecek.
MİLLİ OLMAK GEREKİYOR
Ekonomi yönetimi kısa sürede faiz oranlarını yüzde 8,5’ten yüzde 45’e yükseltti. Yaklaşık 5 kat. Bu faiz maliyeti sanayici ve tüccara, onlardan daha çok da hazine bonosu ve devlet tahvilleri üzerinden devletin ve milletin sırtına yüklendi. Doğru dürüst döviz girdisi yok. Sürekli Londra, New York sunumları var. Oralarda gezenler sadece nasihat alarak dönüyor.
“Liralaşma” adı verilen ve Türkiye’ye yakışan belki ileri aşamalarında “Türkiye’de Türk Lirası” hedefine evrilecek sıkı bir politika uygulanacak. Sorunlara, Türkiye’nin çıkarları açısından çözümler bulmaya çalışıyorsanız, mutlaka önemli başarılar yakalarsınız. Ama bakış açınız gayrimilli ise eninde sonunda duvara toslarsınız. Bugün uygulanan politikalar Türkiye’yi uçuruma doğru sürüklüyor. Ancak Türkiye’nin ciddi bir insan birikimi var. Bugün bu birikim sağda solda beklemede duruyor. Zaman gelince Türk milleti, milletin gözlüğü ile bakan ekonomi uygulayıcılarını yerlerinde görecektir. Onun için millilik mavi gözlerle ilgili yorumlarda değil.
Bu yazı yazılırken TÜİK aralık 2023 dönemine ait işsizlik rakamlarını açıkladı. Hane halkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre 12 bin kişi azalarak 3 milyon 98 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puan azalarak %8,8 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde %7,1 iken kadınlarda %12,0 olarak tahmin edildi. TÜİK’in rakamları bile bizlerin dikkatli olmasını tavsiye diyor. Kısacası, iktidar veya muhalefet olsun şu Neoliberal ve batılı politikaları izlemekten vazgeçmelidir. Atatürk’ün aramızdan ayrılmasından sonra terk edilen politikalarına hemen dönüş yapılmalıdır.