Geçtiğimiz günlerde Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler’i ziyaret ettim. Şehrimiz ve kendimiz ile ilgili pek çok konuyu konuştuk. Vakitte uygun olunca, çok konuşacak konularımızın biriktiğini düşündük. Eskişehir Fuar Kongre Merkezi’ni de konuştuk. Bir dönem aylarca hatta yıllarca Eskişehir’in niye kongre merkezi olmadığını gazetelerimizde yazmıştık. Kongre merkezi olması durumunda şehrin gelirleri ile turizm potansiyelinin de artacağını gündeme getirmiştik.
Sonuçta, Eskişehir’e Fuar ve Kongre Merkezi kazandırmak, Metin Güler’in başkanlığı döneminde oldu. Güler, sohbetimizde merkezi iyi ki kazandırdıklarını belirterek, bugün maliyetler nedeniyle bu işin zor olduğunu söyledi. Yüksek enflasyon, kredi faizlerin yüksekliği yatırımcıyı korkutuyor.
MERKEZ OLDU
Kongre ve fuar merkezi Eskişehir’e hareketlik getirdi. Turizme önemli katkı sağladı. Fuarları bizlerde iple çekmeye başladık. Merkez de sadece bir konuda değil, pek çok konuda fuar düzenleniyor. Tarımdan, raylı sistemlere, kitaba kadar düzenlenen fuarlar en başta şehir sakinlerinden ilgi görüyor. Çevre iller fuar nedeniyle birkaç günlüğüne Eskişehir’e geliyor. Yarın akşama kadar kongre ve fuar alanında Kamp, Karavan, Tiny House ve Doğa Sporları Fuarı var. Ben açılışa gitmedim. Açılıştan sonra gezmeye gittim. Açılışın hengâmesini sevmiyorum. Açılıştan birkaç saat sonra gidiyorum. Rahatlıkla geziyorum. Fuara katılan kuruluşların temsilcileri ile sohbet ediyorum. Fuarı ziyaret edenlerin profil yapılarını kendimce kontrol ediyorum. Ve bir sonuç çıkarıyorum.
YAŞAM BİÇİMİMİZ DEĞİŞTİ
Yaşadığımız küresel salgın hepimizin yaşam biçimini değiştirdi. Salgın geride kaldı. Dünya çapında sayıları milyonlarla ifade edilen, insan yaşamını yitirdi. Bugün bile çeşitli hastalıklardan görülen ölümler salgın dönemine ve aşılara bağlanıyor. Ben gerçi 7 Çin aşısı olan biri olarak ölümleri aşılara bağlamıyorum. Küresel salgından sonra, yaşam biçimimiz değişti. Bende yaşam biçimimi değiştirmeye çalışan birisiyim.
Salgın insanları eve bağlayınca, hareketsizlik nedeniyle hastalıklar attı. Şimdi, insanların bakıyorum Eskişehir’de de düzenli yürüyüş yaptığını, spor alanlarını doldurduğunu görüyorum. Bazı insanlarda hem de dünya çapında, insanların az bulunduğu, doğaya kendisini attı. Doğa, kamp ve dağcılık sporcuların sayılarında artış var. Gençler günümüzde bu sporlara daha çok ilgi gösteriyor.
KALIN YORGAN
Geçenlerde bir arkadaşım anlattı. Çocuğu bu kış günü arkadaşları ile birlikte evden kalın yorganda alarak, bir gölet kıyısına kamp kurmaya gitmiş. Arkadaşım sesini çıkaramadığını söyledi. Gençler kiminin Z kuşağı dedikleri, değişik ve dünya stantlarında yetişiyor. Yaşam biçimlerini de değiştiriyorlar.
ALT YAPI DA EKSİKLİK
Bende emekli olduktan sonra da şehrimizde yaşamaya karar veren Emniyet Müdürü arkadaşım ile Kamp ve karavan fuarına gittim. Fuara 19 firma katıldı. 19 firma Türkiye’nin çeşitli illerinde üretici konumunda olan firmalar olduğunu gördüm. Aralarında Eskişehir firması da var. 350 bin liradan 3.5 milyon liraya kadar karavan var. İçinde yatağı, tuvaleti ile müşterisini bekliyor. Türkiye’de de karavan turizmi gelişiyor. Üretici firmaların birkaç adım daha yurttaşlarımızın önünde olduğunu gördüm. Bir kere dünya çapında üretim var. Her türlü doğa koşuluna uygun ülkemizde karavan üretiliyor. Dünyaya satıldığına da inanıyorum. Fiyatlarda herkesin kesesine uygun hala getirilmiş. İster istemez alanında bir rekabet var.
Olmayan alt yapı eksikliğidir. Mesela Eskişehir’de karavancıların kamp yapacağı, bir alan var mı? Karavan sahibi bir yurttaş veya yabancı bir ülke vatandaşı Eskişehir’e geldi. Karavanı ile nerede konaklayacak. Suyu ve elektriği alacak bir istasyon var mı? Hatta emekli emniyet müdürümüz bu işi benle yapmaya talip oldu. Eskişehir’de bir baraj kıyısında karavan kampı kurmayı istemeyi güzel bir düşünce olarak aklıma yazdım. Güzel bir dağ başında da olabilir. Frig vadisi mesela. Çatacık ormanlarına yakın bir yerde düşünülebilir. Ama her şey kuralına uygun olacak. Karavan ve kampçının, dağcının hayal gücüde büyük oluyor.