Bir Cumartesi günü… 

Eskişehir’de hava karışık… 

Gülümseye çalışırken acısı aklına gelince üşüyor gibi…

O üşüyünce insanı da üşütüyor.

Güneşli yanlarında bile soğukluk var.

Bir mesafe, bir duvar…

Yaklaşmaya çalışınca çarpıyor suratına suratına…

Kadın gibi… 

Güneşli yanları gözükse de içinde bir mesafe saklı…

Mesafelerin oluşması tesadüf de değil aslında… 

Kolay atılmadı o adımlar…

Uzakların oluşması öyle kolay olmuyor nitekim…

Kadınla başladı her şey… 

Kadınları ayrıştırmaya başladıklarından beri, ötelediklerinden beri mesafeliler… 

Bir erkek uğraştı ilk…  

Sonra başka bir erkek…

Sonra bir başkası… 

Kimisi giyimiyle uğraştı, diğeri yaşamıyla…

Diğeri özgürlükleriyle… 

Mesafeyi arttırdı kadınlar.

Bir yandan ayakta kalma çabası bir yandan yaşama mücadelesi…

Çok üstüne geldiler.

Çok… 

Sesler büyüdü. 

Onların sesi büyüdükçe kadınların da çığlıkları büyüdü… 

Güçlendi kadınlar…

İçinde katil gizleyenine kadar savaştı kadınlar… 

Çok savaştı…

Çok kazandı… 

Korktu erkekler… 

Kadın güçlendikçe korktu.

Siyasetçi, sendikacı, iş insanı, bürokrat erkek… 

Kim varsa korktu…

Sindiler bir süre sonra… 

Kaçtılar… 

Koşarak uzaklaştılar. 

Kadınlar var oldukça…

Pıstı bizim delikanlılar…  

*********  

Kuantum Özge der ki: 

“Bazen kestirip atmak çok cümleyi birleştirir.”