Şehrin ortasında köhne kaldım.
İlgilenen de olmadı, gören de…
Üvey evlat misali istenmedim desem yeridir.
Kabullenilmedi varlığım…
Hâlbuki yerim kıymetliydi.
Ne tuhaf değil mi?
Köprüyü geçene kadar herkes, her şey değerli…
Yerim için karşı karşıya geldiler, kısır tartışma yaşadılar, kavga ettiler.
Her gün geldiler ziyaretime…
Nöbet tuttular yanı başımda…
Tutkulu aşıklar gibi…
Tutku bitince aşkta bitiyormuş meğer…
Ele geçirilince duygular “aşk” ölüyormuş.
Öldüm.
Haberi yok kimsenin.
Çocuklar koşuyor belki yamacımda, yaşlılar yürüyor, aşıklar el ele geziyor ama sonbahar gelmiyor.
Gelse de yakışmıyor.
Halbuki sonbaharın en çok bana yakışması gerekmiyor mu?
Şehrin ortasındaki en güzel yerde hayat bulmaz mı sonbahar?
Çiçeklerim soluk, daha çok da sevgisiz.
Aşkımdan ölüp bitenlerin zerre umurunda olmamam ise ayrı hüzün.
Sonbahar yakışmadı bana.
İlgi çekmedi.
He siz mi yetkililer, sizlere söyleyecek tek bir lafım yoktur.
Sizler benim için hala kavga ede durun.
Ben öleli çok zaman oldu.
Çünkü burada…
Yapraklar dökülüyor ama savrulmuyor.
Çocuklar koşuyor ama gülmüyor.
Uçurtmalar uçuyor ama özgürlüğü anlatmıyor.
***********
YER “İYİ” GİDİYOR
İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer, haftalık basın toplantılarıyla gündem yaratmaya devam ediyor.
Aslında günümüz siyasetçilerinde büyük bir eksikliği de kapatıyor diyebiliriz.
Eskişehir’in sorunlarına hakim ve duyarlı.
Cesur da…
İYİ Parti İl Başkanı Serdar Ulucan gibi eveleyip gevelemeden mesajını veriyor.
“Aman Ali Rıza Bey, ağzımızın tadı kaçmasın” misali tarzı yok.
Offf…
Siyasetçi dediğin net olur kardeşim.
Netliğinden dolayı Yer’i kutluyor, Ulucan’ı da netliğe davet ediyorum.
Ulusal gündemden çık, Eskişehir’e in!
Hür ve müstakilim diyorsan…
Sahi, eleştirebilir misin yerelde hem iktidarın hem belediyelerin uygulamalarını?
Yoksa eleştirir gibi mi yaparsın?
***********
Kuantum Özge der ki:
“İki şeye güven. Zaman ve sabır. Evren en çok onlarla işbirliği yapar.”