Hava bu ara buz gibi.
Siyasi atmosfer sanki gökyüzüne de yansımış gibi buz kesiyor her yer…
Yazdan kışa girilir mi?
Girdik…
Siyasette de öyle oldu.
Baharı beklerken bir an da soğudu hava…
İnsanlar kutuplaştı.
Ayrışmalar her geçen gün arttı.
İnsanlar düşüncesini açıklamaya endişe ediyor.
Çünkü bir taraf ötekileştirecek, biliyor.
Yolda yürürken ayağımız takılıp düşsek şüpheye düşeceğiz.
Öfke her geçen gün büyüyor.
İşin kötüsü öfkelerimizin nedenleri dahi basitleşti.
Herkese, her şeye öfkelenebiliyoruz.
Tahammül edemiyoruz.
Gülümsemeler bile rahatsızlık veriyor.
Böylesi kötü bir atmosferde neye gülünebilir ki denilerek öfkemiz iyice katlanıyor.
Yaşam her anlamda zorlaştı.
Ekonomik nedenler bir tarafta dursun artık katlanılmıyor hiçbir şeye…
Öfke kontrol altına alınamıyor.
Saygı, sevgi bitiyor, yok oluyor.
Menfaat aldı başını gidiyor.
İyilikler bile saf değil.
İnsanlık yok oluyor.
Bencillik esir almak üzere…
Toplumu ve insanlığı…
En büyük görev bize düşüyor.
Teslim olmamalıyız.
Kuantum Özge der ki:
“Öfkenin saf hali sevgiydi.”