Şehrin gündemine, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın birlikte yaptıkları bir açıklama damga vurdu. Ne vardı o açıklamada?
Şu ifadeler vardı:
"Sosyal Demokrasi Derneği tarafından 'Yerel Yönetimler Çalıştayı' adlı etkinliğin 7 Ocak 2024 tarihinde şehrimizde düzenlemektedir.
Söz konusu etkinliğin programını incelediğimizde bizlerin de konuşmacı olarak programda yer aldığımızı, yerel yönetimler konusunu ele alan bu çalıştay planlanırken ise bu şehrin 20 yılı aşkın süredir yerel yöneticileri olarak bizlere danışma ya da bilgi verme lütfunda bile bulunulmadığını belirtmek isteriz. Öte yandan bu çalıştayın zamanlaması ve yerel seçimlere bu kadar kısa bir süre kala planlanması oldukça manidar ve siyasi hesaplar ile gerçekleştirilecek bir etkinlik olduğunu göstermektedir.
Belirtmek isteriz ki yerel yönetimler gibi köklü, derin bir konuda düzenlenecek bir çalıştay, gerçekleşmeden sadece 4 gün önce duyurulması da doğru değildir. Emrivaki yapılarak, 'ben yaptım, oldu' anlayışı ile düzenlenecek bir etkinlik, verimli olmayacağı gibi rakip siyasi partilerin gereksiz spekülasyonlarını da beraberinde getirecektir. Eskişehir kentleşme anlamında ülkemizin örnek bir şehridir ve yerel yönetim alanında ulusal ve uluslararası üne sahiptir. Nitekim Avrupa Komisyonunun 'Başarılı Yönetim İçin Uzmanlık Merkezi'nin tespit ettiği 'En İyi Demokratik Yönetişim Kristal Ödülü' geçen hafta İstanbul'da yapılan törenle Türkiye için Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile Ankara Büyükşehir Belediyelerine verildi. Ödül gerekçesi İyi Demokratik Yönetişimin 12 ilkesine uygunluk olarak belirtilerek, her iki belediyenin bu markayı kullanabilecekleri açıklandı. Öte yandan Tepebaşı İlçe Belediyesi de dünyada Çevre Oscar'ı olarak bilinen 'Ulusal Enerji Küresi Ödülü'nü 2 bin 500 proje içinden kazanmıştır. Bunun yanı sıra '14'ncü Sürdürülebilir Şehirler ve İnsan Yerleşimleri Forumu Akıllı Kent Uygulamaları' alanında 'Küresel Model' ödülünü de ilçe belediyesi olarak Tepebaşı'na verilmiştir.
Her iki belediye de, Eskişehirlileri başarıları ile defalarca kez gururlandırmış, sadece kentimizde değil uluslararasında ve tüm ülkemizce takdir edilen belediyeler olmuşlardır. Dayanışma ve birliktelik ruhu ile hareket ettiğimiz Eskişehir’de, emrivaki ile düzenlenen organizasyonlar kent geleneğimize yakışmadığı gibi yerel yönetim ilkelerimiz ile de uyuşmamaktadır. Bu duygu ve düşünceler ile 'Yerel Yönetimler Çalıştayı' adlı etkinliğe katılmayacağımızı kent halkının bilgisine sunuyor, takdiri Eskişehir halkına bırakıyoruz."
AÇIKLAMADA İKİ BELEDİYENİN BAŞARILARINI VURGU YAPILMASININ SEBEBİ "SALONU NİYE BİZDEN TALEP ETMEDENİZ?" DÜŞÜNCESİ OLABİLİR
Evet, burada iki belediye başkanının şikayet ettiği bir husus var. O da Yerel Yönetimler Çalıştayı'nın Eskişehir'de Odunpazarı Belediyesi'ne ait bir salonda düzenlenmesi. Nihayetinde her iki belediyenin başarılarından örnekler verilmesinin esas sebebi "Bu çalıştayı düzenlemeyi bizler Odunpazarı Belediyesinden çok daha fazla hak ediyoruz" düşüncesinden hareket etmeleri olsa gerek. Eğer böyle bir maksat yoksa bizce kasıtlı bir karşı karşıya gelme vardır ve hatta bir rest vardır. Peki kime karşı?
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt görünüşte karşı olunan şahıs gibi görünüyor. Ancak acaba tepki Kurt'a mı sadece? Kurt'a tepki olsun diye çalıştaya katılmazlık olur mu peki?
Odunpazarı Belediye Başkanı bu açıklama üzerine bir açıklamada bulundu. O da özetle şunları söyledi:
“Yerel Yönetimler Çalıştayı için Sosyal Demokrasi Derneği tarafından salon talebi oldu. Biz de talep üzerine Hasan Polatkan Kültür Merkezi’ni tahsis ettik. Belediye olarak sivil toplum kuruluşlarının bu konuda isteklerini geri çevirmiyoruz. Etkinliğin içeriğini ve konuşmacıları da CHP Genel Merkezi iş birliğiyle bu etkinliği düzenleyen Sosyal Demokrasi Derneği belirliyor.
Çalıştayı Odunpazarı Belediyesi düzenlemiyor. Bizden sadece yer istediler, biz de verdik. SDD Genel Başkanı Sami Doğan, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Yılmaz Büyükerşen, Ahmet Ataç ve beni de konuşmacı olarak seçmişler. Çalıştay’ın duyurusunun ardından Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç imzasıyla ortak açıklama yapılarak katılmayacakları bildirilmiş. Bir önceki etkinlikte çalıştayın Eskişehir’de düzenleneceğini de önceden açıklamışlar. Yani Eskişehir’de bu çalıştayın düzenlenmesi kararlaştırılıyor. Burada bizim bir dahlimiz söz konusu değil. Bugüne kadar hiçbir zaman bir tartışmanın veya kavganın tarafı olmadığım gibi hiçbir gerginliğin içinde olmam."
KAZIM KURT'UN AÇIKLAMASI MAKUL ANCAK BÜYÜKERŞEN VE ATAÇ DA ŞÜPHE DUYMAKTA HAKLI GİBİ
Kazım Kurt'un açıklaması Büyükerşen ve Ataç'ın açıklamasına rağmen daha makul. Zira öncelikle çalıştayı kimin düzenlediğini açıklıyor: CHP Genel Başkanlığı ile Sosyal Demokrasi Derneği.
Kendilerinin burada yaptığının sadece yer vermek olduğunu da ekliyor. Eklediği bir başka şey ise gerilimin tarafı olmayacağını, partisine zarar verecek bir tavır içinde bulunmayacağı. Kazım Kurt partisi adına hoş bir tavır göstermiş burada.
Peki burada Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç'ın kırılıp darılmasına, zehir zemberek bir açıklama yapmalarını gerektirecek ne var? Bize kalırsa salonun Odunpazarı Belediyesi'nden istenmesini Genel Merkezin kasıtlı ve kurgulu bir eylemi olarak görüyorlar. Haklı olabilirler mi? Evet olabilirler, belki de gerçekten de öyledir ama biz bilemeyiz.
Eğer Büyükerşen ve Ataç'ın taşıdığı o şüphe gerçekse, ki hem Büyükşehir'den hem de Tepebaşı'ndan yer istenseydi herhalde bu açıklama hiç yapılmamış, o tavır hiç gösterilmemiş olabilirdi.
Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç'ın bu saate kadar belediye başkan adayı olarak açıklanmamış olmaları aslında bir tavırdır. Her ikisinin de uzun dönemlerden beri başkanlık yapmaları, yaşlarının artık önemli bir eşiğin üstünde olması ve nihayet sağlık sorunları... Tüm bunlardan dolayı CHP Genel Merkezi bu iki ismi aday göstermek istemiyor olabilir. Bu da anlaşılabilir bir durum. Zaten bu iki isim değişime de karşıydılar!
CHP GENEL MERKEZİNİN İKİ İSİM HAKKINDA ÇOK DA RAHAT OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ
Bu iki ismin değişime karşı olmaları, yeni dönem için diretiyor olmaları, zaman zaman başka partilerin ismiyle (sadece bağımsız aday olabilirler halbuki) birlikte isimlerinin anılmasını sağlayarak genel merkeze gözdağı verdirmeye çalışmaları, özetle restleri genel merkez tarafından görülmüş ve restlerine karşılık çalıştay hakkında salon tercihi Odunpazarı Belediyesi salonlarından birisi olarak tercih edilmiş olabilir. Biz şu son dönemde CHP Genel Merkezi ile Eskişehir'deki bazı belediye başkanları arasında yaşanan sıkıntıların perde arkasını bilemeyebiliriz, bu garip açıklama ve tutumlar o sıkıntıların bir yansıması olabilir. Sanki öyle de!
Büyükerşen ve Ataç aday yapılmayacaklarını anladıkları için böyle bir tutum sergiledilerse ipler büyük ölçüde kopmuş demektir. Kazım Kurt-Erman Gölet-Gaye Usluer/Ayşe Ünlücü isimlerinin bazı konularda önemli bir şansa sahip olmak üzere olduklarını düşünebiliriz.
Neyse çok da bir zaman kalmadı. Bu yazının sizler tarafından okunduğu tarihte bir de bakmışsınız CHP'nin Eskişehir adayları açıklanmış!