Korkuyoruz!
Ne çektiniz be emekliler?
İsyanınızda öylesine haklısınız ki…
Sesinizin duyulmadığı yerde “sessiz çığlıklarınız” işe yarar mı bilinmez.
Yaşam zor…
Yaşamı zorlaştıranlarla uğraşmak ise çok daha zor…
Emekliler artık yoksullaştı.
Yardım edilecek insanlar haline dönüştü.
Her gün eylemdeler desek yeridir.
Her gün isyandalar.
Çığlık atıyorlar ancak seslerini duyan da gören de yok.
Zamanında çay simit hesabı ile geçinemeyeceklerini söyleyenler şimdi çay simit hesabı yaptırıyor.
Emekliler mutsuz.
Hala anlamıyor musunuz?
Geçim yok diyoruz geçim!
Sabah yeni bir güne uyanmak istemiyor kimse.
Güneş doğsun istemiyor.
Karanlığın içinde bıraktınız halkı!
Işıkları yakın artık!
Korkuyoruz. 

SUSKUN GAZETECİLER… 

Özgür basın her geçen yok ediliyor.
Gazeteciler üzerinden baskılar arttırılıyor!
Konuşmanın her geçen gün zorlaştığı ülkemizde yazmak eylemi ise cesaret istiyor! 
Suskun gazeteciler ordusu yaratılmak isteniyor.
Düşünmeyen, fikir yürütmeyen, tamah eden gazeteciler isteniyor.
Mahkeme kağıtları ile gazetecilere gözdağı veriliyor.
Yine de direneceğiz, direneceğiz, direneceğiz!
Bugünler de geçecek…
Biliyoruz.  

Kuantum Özge der ki:
“Herkes ettiğini bulur. İnan.”