Reklamcı, İletişim Profesörü ve Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi eski dekanlarından Prof.Dr. Ali Atıf Bir, Eskişehir ve Yılmaz Büyükerşen üzerine sosyal medya hesabından paylaşımlar yapmış. Paylaşımın ilk cümlelerinde "Yılmaz Büyükerşen Hoca’ya CHP yönetiminin yaptığı büyük saygısızlık. CHP’nin büyük bir yönetim zaafı içinde olduğunun da kanıtı!" ifadeleri var.
Sonrasında "86 yaşında aday olmaması benim de isteğimdi, açıkçası ailesi de aynı şekilde yeniden adaylığını istemiyordu. CHP açısından da hem iktidara 'çöreklendiniz' deyip 86 yaşında bir adayı altıncı kez seçime sürmek tutarlı bir davranış değildi. Bakın anketlerden bağımsız bir konuya değiniyorum. Yani CHP yönetimi önceden bu kararı verip hocayı da ikna edip 'onursal bir görevle' de itibar kazandırarak, daha güçlü bir adayı çıkarmalıydı. Büyükerşen siyasi açıdan Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği her seçimi kazanan bir başkan! Bundan daha iyi bir siyasi argüman kozu olur mu? CHP hem bu kozu kaybetti, hem emanetçi görünümünde oldukça imaj gücü zayıf bir adayı seçti ve de ne kadar vefasız olduğunu ortaya koyarak Hoca’nın oldukça güçlü destekçi grubuna bir kez daha umutsuzluk aşıladı. Elimde bir araştırma yok ama Eskişehir’de AK Parti adayı Nebi Hatipoğlu bu kez hiç olmadığı kadar seçime + puanlarla giriyor. Duyumlarım da AK Parti oylarının fazlalaştığı yönünde. Kampanya döneminde yeni adaylarla kararsıza düşen oy sayısı fazla olacağı için her şey değişebilir onu da söyleyeyim. İlk çabalar CHP’nin Büyükerşen’in arka desteğiyle kampanya yapacağını gösteriyor ama bence bumerang etkisi olur. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu sendromu yaşanır. Bir de Büyükerşen türü liderlik tarzında aşk nefret ilişkisi birlikte yürür. Aşk ile davrananlar birden nefret duygusuna geçebilirler! Ayşe hanımın kısa süre kalsa da kendinden güç alan bir aday kimliğiyle yarışması daha doğru."
AYŞE ÜNLÜCE HEM ŞEHRE HEM KAZIM KURT VE AHMET ATAÇ'A BÜYÜKERŞEN DAYATMASIDIR
Evet, Ali Atıf Bir'in değerlendirmeleri böyle. Genel itibariyle CHP yönetimine Büyükerşen kararından dolayı hem öfkeli görünüyor hem de kimi yerde aslında CHP yönetimine de hak veriyor.
Bazı tespitlerine katılmak da pek tabi mümkün.
Örneğin Ayşe Ünlüce gibi imaj gücü zayıf bir karakterin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak seçtirilmesi CHP hanesine eksi yazan bir başka olaydır. Ahmet Ataç ve Kazım Kurt gibi baskın karakterler varken Ünlüce'nin seçilmesi Büyükerşen'in öteden beri Büyükşehir Adayı olarak Ahmet Ataç ve Kazım Kurt'u hiçbir zaman düşünmediğinin de bir göstergesidir. Büyükerşen her ihtimale rağmen Ünlüce'yi kafasında planlamış ve netleştirmiş. Son aşamada da her türlü direnişine rağmen aday gösterilmeyince kendisi, hemen Ünlüce'yi "Ahmet'i gösterirsek Kazım darılır, Kazım'ı gösterirsek Ahmet darılır; en iyisi iki tarafın da kabul edebileceği bir ortak aday" mantalitesi içinde kabul ettirmiş olmalı. Ancak Büyükerşen'in bu planı CHP Genel Merkezi tarafından kabul görse de özellikle Ahmet Ataç ve Kazım Kurt taraftarı CHP seçmeni tarafından kabul görmedi. Zira özellikle Ahmet Ataç cephesinde yıllardan beri bir beklenti hakimdi; Büyükerşen aday olmazsa CHP'nin Eskişehir'de en büyük şansı Ahmet Ataç'tı. Ancak belki de Ahmet Ataç da son defa belediye başkan adayı yapıldı. Zira Yılmaz Büyükerşen'in karşılaştığı sıkıntılar ve hatta daha fazlasıyla bir sonraki dönemde kendisi karşılaşacak ve muhtemelen aday yapılmayacak. Doğal olarak Ataç cephesi açısından Büyükşehir defteri tamamen kapandı gibi. Ha diyelim ki Ayşe Ünlüce ve Kazım Kurt kaybetti, Ahmet Ataç kazandı. Bu durumda Ataç bir sonraki Büyükşehir Belediye Başkanlığı Adaylığı için büyük avantaj sağlar ama işte yakasını bugün problem edilen hususlar bir türlü bırakmaz!
ÜNLÜCE'YE GÖNÜLSÜZ GÖNÜLSÜZ DESTEK VERECEKLER VE BAŞARISIZ OLDUĞU TAKDİRDE "BİZ VARKEN ONU GÖSTERİRSENİZ..." DİYECEKLER
İşin aslına bakarsanız CHP dışa yansıtılmamaya çalışılan önemli sıkıntılar yaşıyor Eskişehir'de. Daha önceden Yılmaz Büyükerşen Ataç ve Kurt'un ellerini birleştiriyor ve bu üç isim düşük yoğunluklu da olsa kampanyayı güçlü bir şekilde sürüklüyorlardı. Bu sefer muhtemelen sadece Büyükerşen'i memnun eden Ayşe Ünlüce kararı nedeniyle Kurt ve Ataç kanadı net bir şekilde rahatsız. Dolayısı ile bu rahatsızlık veren durum nedeniyle Ataç ve Kurt kendi kampanyalarına odaklanmakta bile güçlük çekeceklerdir. Zaten gönülsüz yapılan işten de kimseye bir hayır gelmemektedir. Elbette seçim öncesi sanki her biri aynı hedefe kilitlenmiş, müthiş bir birlik-beraberlik havası varmış gibi fotoğaflar ve beyanlar elbette verilecektir.
Peki Ayşe Ünlüce kendinden güç alan bir aday olarak seçime gidebilecek mi?
Bize kalırsa gidemeyecek. Daha seçim kampanyasına yeni başlayan Ünlüce'nin halkın içine çıkmadan sanki halkın arasına karışmış gibi, bir görüntünün üzerine fotoğrafının bindirilmesi ile oluşan algı çalışması henüz yeni patladı. Sadece şu hadise bile Ünlüce'nin bir özgüven eksikliği içinde olduğunu, onun için çalışan ekibin de kendisini aynen Büyükerşen gibi halkın biraz uzağında tutmaya niyetli olduklarını göstermeye yeter.
Bir'in değerlendirmeleri önemli. Zira kendisinin de söylediği gibi Yılmaz Büyükerşen'i iyi tanıyan bir isim. Bu yüzden görüşlerini sizlerle paylaşmaya çalıştık. Ancak açıklamalarının sonunda garip bir cümle kurmuş:
"Eskişehir çok güzel ve örnek bir şehir oldu, umarım duraklama dönemine girmez!"
BELEDİYE HİZMETLERİNDE GERİ KALDIK VE BU ŞEHRİN BÜYÜYÜP GELİŞMESİNİN ÖNÜNE GEÇTİ
Bir duraklamadan neyi kastediyor anlamadım. Ancak Eskişehir hali hazırda diğer şehirlerin gerisine düşmüş durumda. Şehrin, şehir dışındaki algısı üst düzeyde. Bu günübirlik turist akışı haricinde hiçbir şey kazandırmıyor şehre. Ne yazık ki biz bu günübirlik ziyaretleri zamana yaymayı beceremedik. Bunun dışında şehirde her şey ayrı bir sorun. Trafikten otoparka, içilemeyen çeşme suyundan çok aşırı pahalı ve çok sıkışık toplu taşımaya kadar şehrin devasa sorunları var. Bunlar her geçen gün daha çözülemez hale geliyorlar. Ancak genel anlamda, belediyecilik hizmetlerinde geri kaldığımız için doğal olarak şehir iktidarın yatırımları ile idare etmek durumunda bırakıldı. Belediye büyümeye katkı sağlayamadı. Bu yüzden bir zamanlar Bursa ile yarışan Eskişehir şu an İnegöl ile yarışıyor ancak. Mevcut zihniyet değişmediği takdirde, Ayşe Ünlüce gelirse Büyükerşen'in ekibi devam ediyor demektir, Eskişehir'in başka şehirlerin önüne geçebilecek atılımlar gerçekleştirmesi mümkün olmayacaktır!