Eskişehir’de “bitmeyen” öyle çok proje var ki…
Her yer bitirilemeyen “işle” dolu.
Kente göz gezdirin.
Siyasiler bitirilen işlerden bahseder ancak bitirilemeyen hiçbir şeyden bahsetmez.
Bitirilemeyenleri söylemek zor gelir.
Eski otogardan tutun, çevre yoluna, Alpu ölüm yoluna kadar şehir “bitirilemeyen” birçok işle dolu.
Bitirilenler ayyuka çıkar da bitirilemeyenler halı altına süpürülür.
Bitmez kardeşim!
Geçer, geçer neler neler geçmedi ki diyebiliyoruz da…
Biter, biter, neler neler bitmedi ki diyemiyoruz bu kentte…
Neyse ben ellerim cebimde bir şehir turu yapayım.
Sezen Aksu’nun şarkısında da söylediği gibi:

“Biter, biter.
Daha öncekiler gibi
Bu da biter.
Neler neler bitmedi ki?”

Ay o şarkı o değildi…
Geçecekti.
Biz bitireceğiz.
Bitmesi gerekenleri bitirin artık!
Bak beni sinirlendirmeyin!
Bak tepemi attırmayın!
Ne?

“Sen kimsin be, sen dedin diye mi bitireceğiz” dediniz?
Eeee, yani, siz de haklısınız, ya şurada işe yeni başladık, “Ben yazdım, gördünüz mü sorunlar tak tak nasıl çözülmeye başladı” diyerek hava atacağım alt tarafı…

Ne var kardeşim?
Hem sorun çözeceğiz hem caka satacağız!
Hadi, yetkililer, kolları sıvayın!
Söz valla aramızda!

BAK OKUTMAYIN!

2Eylül Gazetesi olarak…
Yeni bir projeye başladık.
“Millet Bahçesi’nin sesinden” isimli köşe yazımı yerinde seslendirdim.
Hem anlatılanları görsel olarak göstermekti amaç, hem hissettirmek.
Her hafta bir yere gideceğim.
Bir gün Hatboyu, bir gün Odunpazarı…
Bir bakmışsınız bir gün bir Hamamyolu’nda bir kahveye konuk oldum.
Esnafın derdini anlatıyorum.

Bir gün bir siyasiyi sesimle eleştiriyorum.

Yazılarımla vurduğum çok oldu da sesimle ilk kez deneyeceğim.

Ben genelde bozulma kısmına takılıyorum.
Yüzü ne morarır ama diyerek geziyorum kaç gündür?
Sesimdeki tonlamalarla da vereceğim vurguyu…
Ya birini eleştirmekten mest mi olursun?
Oluyorum kardeşim.
Çok yorum geldi, genel anlamda beğenildi.
Teşekkür ederim ilginize…
Her hafta böyle duygusal olmayacak elbet.
Kimi zaman ti’ye de alacağım.
Tabi onu nasıl okurum bilemiyorum.
Çalışacağım.
Eskiden gazetelerde bir tabir vardı, filanca gazete yazdı, yetkililer harekete geçti.
Yeni dönem başlatıyorum.

Özge Zaim okudu, yetkililer harekete geçti.
Bak, okutmayın!
Canımı sıkmayın!
Gelmeyeyim oraya!
Çalışın!

Kuantum Özge der ki:
“En son ne zaman iyilik yaptın? Evrenden “aynısı” gelecek.”