“Prof. Dr. Sayın Adnan Özcan, 39 yıldır bu Üniversite’nin farklı kademelerinde görev yapan ve ESTÜ’ye katkı sağlayan bir Hocamız. Hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum. Eminim ki, kurumun içerisinden kurumu tanıyan bir Hocamız olarak çok değerli katkıları olacaktır."
Bu sözler şehrimizin üçüncü üniversitesi olarak 18 Mayıs 2018 tarih ve 30425 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7141 sayılı Kanun ile kurulan Eskişehir Teknik Üniversitesi'nin (ESTÜ) ilk rektörü Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu'na ait. Sözlerin söylendiği tarih 15 Eylül 2022. Yani Prof. Dr. Adnan Özcan'ın rektörlük görevini devraldığı, bu maksatla tören yapıldığı gün.
Peki biz bu sözleri böylesine yoğun bir gündemin içinde sizlere şimdi ne diye hatırlattık?

GÖREV SÜRESİ HENÜZ BİR YIL DOLMADI AMA REKTÖR ÖZCAN VE ARKADAŞLARI ÇALIŞMALARILYA DAMGA VURMAYA BAŞLADILAR
Evet ESTÜ, Eskişehir'in üçüncü üniversitesi oldu ve özellikle Prof. Dr. Adnan Özcan'ın görevine başlamasından sonra adına yakışır, şehrimize yakışır örnek bir üniversite olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye başladı.
Geçtiğimiz hafta bir dostumuz "ESTÜ'ye gidiyorum. Bana eşlik edersen çok memnun olurum. Bakarsın şansımız yaver giderse Rektör Bey ile de görüşür sohbet ederiz!" deyince kendisini kırmadık tabi. Nihayetinde bir teknik üniversite rektörü ile sohbet etme fırsatı bile insanı heyecanlandırmaya yetiyordu.
Evet, dostumuzun ve tabi bizim temennimiz gerçekleşti ve rektör beyle görüşme imkanımız oldu. Lafı uzatmayacak ve hemen şunu ifade edeceğiz; Prof. Dr. Adnan Özcan oldukça kapsamlı bir çalışma içinde. Hem tasarruf etmek, hem üniversitenin dış görünüşüne çeki düzen vermek hem de eğitim-öğretim kalitesini yükseltmek için planlı, programlı ve iddialı bir çalışmaya koyulmuş durumda ekibiyle birlikte.
ESTÜ Rektörlüğünün ön tarafının daha önce nasıl gözüktüğünü hatırlayanlar bir de şimdi gidip bakmalı çehrenin nasıl değiştiğine. Evet, bir insanın çalıştığı, okuduğu, eğitim gördüğü, bilim ürettiği alan görüntü olarak ilk başta iç açmalı. Böyle bir ortama gelen insan kendini işine, eğitimine daha bir enerjik verir, daha bir yapacağı çalışmalarına eğilir. Diğer yandan üniversiteyi ziyarete gelenler de ilk başta dışarıdan aldıkları izlenimler ile değerlendirme yapmaya başlarlar. Bu yüzden Rektör Özcan'ın çalışmalarını takdirle karşılamadan edemedik; tek yönlü bir çalışma içinde görmüş olsaydık kendisini elbette bu takdir hislerimiz uyanmayacaktı!
Evet, teknik üniversite. Sosyal bölümler bu yüzden pek fazla yok ve olmayacak. Toplam 3 yerleşkede 5 fakülte (Fen, Havacılık ve Uzay Bilimleri, Mimarlık ve Tasarım, Mühendislik ve Spor Bilimleri Fakülteleri), 3 yüksekokul (Porsuk Meslek Yüksekokulu, Ulaştırma Meslek Yüksekokulu, Yabancı Diller Yüksekokulu) ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsünde eğitim veren ESTÜ, sadece Eskişehir'de değil, ülke genelinde ve hatta dünyada en öndeki üniversitelerden biri olmak için yola koyulmuş durumda.

TEKNİK ÜNİVERİSTEDE İNGİLİZCE SEVİYESİNİ ÜST DÜZEYE ÇIKARMAK İÇİN ÖĞRETİM ÜYELERİ ALINDI, SINAV DEĞİŞTİRİLDİ
Hem de ne yola koyulma. Size ilginç bir konuda örnek vermek isteriz: Üniversitenin yabancı dilde eğitim kalitesini artırmak için büyük bir atak yapmış durumdalar. İngilizce eğitim laboratuvarlarını geliştirmekle kalmamışlar, çok sayıda İngilizce dil eğitiminde yetkin öğretim üyesi almak için de ilana ve tabi sınava çıkmışlar. Yabancı dil eğitimi verecek oldukça yetkin bir kadro kurmuşlar. Sonrasında, ilk başlarda çok tepki almalarına rağmen, yabancı dil seviye tespit sınavını online değil yüz yüze yapmışlar. Zira yüz yüze sınav ile herhangi bir adayın gerçekte yabancı dilde ne kadar başarılı olduğunu ölçmek daha doğru neticeler veriyor. Adayların daha nitelikli seçilmesine vesile oluyor. Zaten sınav sonucuna bakıldığı zaman "İyi ki de sınav yüz yüze yapılmış, yoksa yüzlerce kişi olmadığı halde gayet başarılı gibi gözükebilirdi" diyebiliyor.
Rektör Özcan ve ekibinin hedefi, ESTÜ'den mezun olan bir öğrencinin sadece ülkemizde değil dünyanın hemen her yerinde iş bulup çalışabilmesine, iş kurabilmesine vesile olacak kadar eğitimin kalitesini yükseltmek.
Evet, Anadolu Üniversitesi gibi bir Açık Öğretim Fakülteleri ve zengin kaynakları yok. Ancak Özcan ve arkadaşlarında da, öyle anlaşılıyor ki, bazı işleri onda bir, bazı işleri 20'de 30'da bire mal edebilecek bir akıl ve irade var. Bu yüzden kimi işlerdeki çözümlerine ve normalde yapılabilecek işi kendilerinin bulduğu yol ve yöntemlerle yaparak ne kadar büyük tasarruf sağladıklarına hayranlık duymadan geçemiyor insan. Basit bir örnek; ortaya çıkarılan ve meydan olarak gayet güzel görünen yerde bulunan çiçekler için başta Eskişehir olmak üzere birçok yerden fiyat alınmış. Örneğin 50 birim fiyat verilmişse onlar araştırmışlar, soruşturmuşlar ve nihayet 15 birime aynı çiçekleri almayı başarmışlar. Oradan elde ettikleri tasarrufla bir-iki işi daha çıkarabilmeyi ummalarını ise üniversiteyi her yönden geliştirme iştahlarına bağladık!

ÇAĞIN GEREĞİ BAZI TEKNİK BÖLÜMLERİN AÇILMASI İÇİN YÖK İLE BİRLİKTE ÇALIŞMALARA BAŞLANMIŞ
ESTÜ, kampüsü içinde uluslararası bir havalimanı bulunan ve o hava limanını işleten tek üniversite. Ancak Rektör Özcan'ın verdiği bilgilere bakılırsa ülkemizde bazı teknik alanların açıldığı ilk üniversite de ESTÜ olacak. Bu konuda Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ile birlikte çalışmalar yürütüyorlarmış. Bürokrasiye bakan yönü de olduğu için işin ne kadar sürebileceğini tahmin etmek pek kolay değil. Umarız bir an önce neticelenir ve ESTÜ teknik yönünü çok daha yüksek seviyelere çıkarır.
Rektör Özcan'ın en çok sevdiğimiz yönü cana yakınlığı ve muhatabı her kim olursa olsun onu can kulağıyla dinlemesi. Tabi bir de üniversiteyi geliştirmek için çok büyük bir sabırsızlık hissetmeleri!
Ülkemizin ve şehrimizin gündemi gerçekten çok can sıkıcı, yürek ve ufuk karartıcı. Böyle bir gündemi ESTÜ'de gerçekleştirilmekte olan güzel çalışmalarla bölmek ve hepimize bir nefes aldırmak istedik.
Önümüzdeki dönemde çalışmalar ilerledikçe, belli bir seviyeye ulaştıkça sizlere aktarmaya devam edeceğiz.
Henüz bir yılını doldurmayan Rektör Özcan ve ekibinin çalışma aşkının bu ivmede devam edeceğine ve hedefledikleri başarılara bir bir ulaşacaklarına can-ı gönülden inanıyoruz. Allah yardımcıları olsun!

***

Büyükerşen'in Hatipoğlu'na cevabına büyük bölümünüz gibi biz de güldük!

İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, CHP dışında başka partilerle de ittifak yapabileceklerini söylediği için CHP'liler tarafından linç edildi. Linç kampanyasına, Hatipoğlu'nun hakkında olumsuz konuşmaktan çekindiği Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de katıldı. Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuşan Yılmaz Büyükerşen bakın neler söyledi:
“Zengin çocuk siyasette nasıl konuşursa o öyle konuşmuş. Ne diyeceksiniz? Sadece güldüm geçtim. Aslında bu açıklamaya İYİ Parti Genel Başkanı sayın Meral Akşener'in de kızdığını tahmin ediyorum. Hatipoğlu, çok varlıklı birisi. Milletvekili olunca kendi kafasına göre İYİ Partiyi idare edeceğini, İYİ Partinin onun dediği gibi hareket edeceğini zannediyor. İYİ Partide kendisini çok büyük söz sahibi zannediyor. İşte cevabım bu. Başka ne diyeyim? Hakikaten biz güldük geçtik. Çünkü, bu sözler ancak varlıklı ve acemi bir politikacının söyleyebileceği sözlerdir."
Büyükerşen'in sözlerini duyunca aklımıza bir soru düşüvermişti hemen. Sosyal medyada dolaşmaya başlayınca bir süre sonra şehrimizin dijital dünyada tanınmış isimlerinden, aynı zamanda ASKON Eskişehir Şube Başkan Yardımcısı M. Cumhur Calban'ın paylaşımı bizi adeta şoke etti. Bu kadar olur dedik. Peki o soru neydi?
İşte M. Cumhur Calban'ın Büyükerşen'in açıklaması üzerine ortaya attığı o soru:
Nebi Hatipoğlu mu zengindir, Yılmaz Büyükerşen mi?