Aşağıdaki satırları 16 Şubat 2022 tarihinde bu köşede okumuştunuz. Başlığı da "Kemal Kılıçdaroğlu'nun gönlünden Cumhurbaşkanlığı adaylığı geçiyor!" idi. O tarihteki öngörülerimizin gerçekleşmiş olması nedeniyle yeni bir değerlendirme için yazılanları hatırlatma gereği duyduk:
"Aslında başlıkta ilgili bölümü 'Cumhurbaşkanı olmak' diye değiştirsek de olurdu. Evet, Türkiye seçime gidiyor. En geç gelecek yılın Haziran ayında Türkiye, milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimini gerçekleştirmiş olacak. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı olarak iki ittifak 2018 seçimlerinde karşı karşıya gelmişti ve kazanan Cumhur İttifakı olmuştu. Millet İttifakında sağdan ve soldan birçok parti var. Son olarak 6 siyasi partinin başkanı Ankara'da bir araya geldi kısa bir süre önce. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun daveti ile gerçekleşen toplantıya ayrıca İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan katıldı.

AN İTİBARİYLE 9 SİYASİ PARTİNİN MİLLET İTTİFAKI ADAYINA ÇALIŞACAĞINI SÖYLEYEBİLİRİZ
Toplantıya katılanlardan sadece CHP solda bir parti, diğerelrinin hepsi siyasi yelpazenin sağında olan partiler. Bu toplantıda doğal olarak bulunması gereken, ancak seçmenden gelebilecek tepkiler nedeniyle arka planda tutulan HDP'nin de olduğunu varsayın. Böylece an itibariyle en az 7 siyasi parti, bu toplantıya çeşitli nedenler davet edilmeyen en az iki parti daha var. Mustafa Sarıgül ve Muharrem İnce'nin kurduğu partiler. Ancak onlar çağrılmadı. Normalde 9 siyasi parti aynı blok için çalışacak bir sonraki seçimde. Diğer taraftan AK Parti iktidarı 18-19 yıllık deneyimine rağmen özellikle ekonomi alanında her şeyi berbat etti. Halkın dar ve sabit gelirli kesimleri iktidarı son bir yıl içinde olanların tek sorumlusu olarak görüyor. Pandemi yasakları ve dövizin, sözde düşük faiz uğruna (ki tam tersine faizler arttı) patlatılması ile ortaya çıkan astronomik fiyat artışları halkın en büyük tepki gösterdiği konular. Bundan dolayı AK Parti'nin oylarında önemli bir düşüş beklenebilir. Buna karşın Recep Tayyip Erdoğan'ın oylarında aynı oranda bir düşme gerçekleşmeyebilir.

BUGÜNKÜ ORTAMDA ERDOĞAN'A KARŞI KEMAL KILIÇDAROĞLU DA KAZANABİLİR GİBİ
Ancak özellikle CHP tarafından yaptırılan anketlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, halktan artık eskiden olduğu kadar çok oy alamıyor. Yani yüzde 53-54 ile seçilen Cumhurbaşkanına halk bir hayli tepkili. Bu yüzden karşısına Kemal Kılıçdaroğlu da çıksa oyunu Erdoğan'ın karşısındakine veriyor. Bu anketlerde Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da Erdoğan'a karşı seçimi kazanıyor görünüyorlar. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son zamanlarda yıldızı yeniden parladı. Bunda hiç şüphesiz AK Parti'nin ekonomik alandaki yanılgılarının ve yanlışlarının payı çok büyük. İktidar halkın üstüne çöken zam sağanağından vatandaşı korumak için şu an itibariyle cılız bazı önlemler almış durumda ve yeni önlemler de merakla bekleniyor. Bu ortamda vatandaş tepkisini anket soruları sorulduğu zaman o ankete yansıtıyor olabilir. Bu da gayet doğal. Anketlere vatandaşın büyük bir kızgınlıkla verdiği cevaplar Kemal Kılıçdaroğlu'nu bile Erdoğan karşısında kazanma umuduna kapılmasına vesile olabilecek kadar iktidarın aleyhine ve muhalefetin lehine olabilir.

MASASINA GELEN ANKETLERE BAKARAK KILIÇDAROĞLU BİR HAYLİ UMUTLANDI
Büyük ihtimalle bu anketlere bakarak Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan karşısında rahat kazandığını görüyor ve bu yüzden "Neden Ekrem ya da Mansur Cumhurbaşkanı olsun ki, yıllardan beri bu yükü çeken benim, en çok da ben hak ediyorum" diye düşünüyor olabilir. Bu yüzden Türkiye genelinde bilboardlarda kendi fotoğrafıyla birlikte vatandaşa bir takım mesajlar vermeye, sosyal medyadan sık sık vatandaşla buluşmaya başlamış olabilir. Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu yönde ciddi bir niyeti olduğu görülüyor. Bize kalırsa Cumhurbaşkanı olmayı çok istiyor. Muhtemeldir ki bu yüzden belediye başkanlarının adaylığına çok sıcak bakmıyor. Bize göre de CHP'den bir Cumhurbaşkanı adayı çıkacaksa bunun Kemal Kılıçdaroğlu olması lazım gelir; hem Ekrem İmamoğlu'nu hem Mansur Yavaş'ı o görevlere getiren, seçtiren kendisidir. Ortada bir seçim başarısı varsa bu en başta Kemal Kılıçdaroğlu'nun başarısıdır. Zamanında kendisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yapılmış ancak kazanamamıştı. Ancak kendisi, öyle adaylar buldu ki onlarla hem İstanbul'u hem Ankara'yı hem de daha başka büyükşehirleri kazandı. Doğal olarak CHP'de an itibariyle Cumhurbaşkanlığı adaylığını en çok hak eden kişi hiç şüphesiz Kemal Kılıçdaroğlu'dur ve zaten parti genel başkanı olarak da esas itibariyle kendisinin Cumhurbaşkanı adayı olması en uygunu olur.

KEMAL KILIÇDAROĞLU BELKİ BUGÜN SEÇİLEBİLİR AMA YARINI SADECE ALLAH BİLİR!
Peki Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilebilir mi? İktidar son zamanlarda öyle saçma, öyle garip, öyle acayip uygulamalara, yanlışlara, hatalara imza atıyor ki... O yanlışlar, hatalar, saçmalamalar sonunda Kemal Kılıçdaroğlu bile seçimi rahatlıkla kazanabilir! Böyle bir ihtimal özellikle bugünkü ortamda söz konusu. Gelecek yılın bugünlerinde ya da Haziran'a kadar olan sürecinde şartlar ve oy oranları nasıl değişir şimdiden kestirmek zor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçilmesinde en çok etkili olacak siyasi parti HDP olacaktır. Kılıçdaroğlu, başka hiç kimsenin sahip çıkmadığı kadar HDP'ye sahip çıktı. Dolayısı ile HDP'nin eşbaşkanları, son toplantıya çağırılmadıkları için her ne söylerlerse söylesinler, muhtemel bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Erdoğan'ın karşısındaki her kimse gidip ona oy vereceklerdir. Zira, Erdoğan başkanlığındaki iktidar, HDP'nin sırtını yasladığı PKK'yı bitme aşamasına getirdi, PYD ve YPG'ye rahat yüzü göstermiyor. Dolayısıyla HDP'lilerin büyük bölümü Erdoğan'a karşı oy kullanacaktır.

SAMİMİ MİLLİYETÇİLER OYLARI CUMHURBAŞKANINI BELİRLEMEDE ETKİLİ OLACAK
Aslında HDP'nin kendisini desteklemesi Kılıçdaroğlu için bir dezavantaj gibi de duruyor. Bizim ya da sizin bildiğiniz milliyetçilerin büyük bölümü artık sadece sözde milliyetçi. Rahatlıkla sırtını PKK'ya ve diğer terör örgütlerine dayayanlarla aynı sandıkta, aynı ittifakta buluşabiliyorlar. Ancak samimi ve hakiki milliyetçiler, farklı bir siyasi partide ya da ittifakta da olsa sırtını PKK ve türevi terör örgütlerine (Türkiye düşmanlarına) yaslayan siyasi parti ile işbirliği yapılmasına tepkililer. Millet İttifakı içinde bulunan bu milliyetçilerin böyle bir durumda Kemal Kılıçdaroğlu'na da oy vermeyebileceklerini, büyük ihtimalle sandığa gitmeyeceklerini ya da PKK yandaşı siyasi partiye karşı gidip oylarını Erdoğan'a atabileceklerini söyleyebiliriz. Tüm bunları bir arada değerlendirdiğimizde Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığının aslında Millet İttifakı açısından bakıldığında en ideal adaylık olarak görülebileceğini söyleyebiliriz. Kılıçdaroğlu'nun çok büyük bir arzusu olduğu da net olarak belli oluyor. Uzun zamandır zaten bu yönde çalışmalarda bulunuyor. Adalet yürüyüşünden tutun, elektrik faturaları üzerinden koyduğu tavra kadar birçok şey aslında Kılıçdaroğlu'nun başta kendi seçmeni olmak üzere toplum gönlünde bir yer edinme çabısından başka bir şey değildi ve bunun nihai hedefi de Cumhurbaşkanlığı adaylığıdır. Kemal Kılıçdaroğlu, bugünkü ortamda aday olsa seçilebilir de. Zaten bu yüzden ikide bir erken seçim istiyor. Ancak ilerleyen zamanda neler olacak, olacak şeyler sandıktaki oyları nasıl etkileyecek, onları şimdiden bilemeyiz. Dolayısıyla bir yıldan daha uzun süre olan seçimlere kadar köprünün altından daha çok sular akabilir!"

ABD, CHP'NİN BAŞINA GETİRDİ, KILIÇDAROĞLU ZAMANLA TEK ADAM OLDU, YAVAŞ VE İMAMOĞLU'NUN ÖNÜNÜ KAPATARAK KENDİ ADAYLIK YOLUNU AÇTI
ABD, Deniz Baykal'ın başında bulunduğu ve ABD'nin bölgedeki operasyonlarına karşı çıkan, ulusalcı bir CHP'den çok rahatsızdı ve 2010'daki kaset operasyonu ile Baykal görevden uzaklaşmak zorunda kaldı, Kılıçdaroğlu CHP'nin başına geçirildi.
O tarihten bu yana birçok seçim kaybetmesine CHP'nin başından kimse onu koparamadı. İktidarın hataları, yaşanan salgın ve deprem gibi büyük afetlerin oluşturduğu huzursuzluğu fırsat bilerek, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı ustaca saf dışı bırakarak kendine yol açtı.
Ancak Kemal Kılıçdaroğlu'na oy verecek olanların önemli bir bölümü onun aday olmasına karşı duran insanlardı. Ne kadarı gidip ona oy verir bilinmez. Yalnız şurası var ki Kemal Kılıçdaroğlu demokrasi vaadi ile çıktığı yolda kendini tek adam konumuna bugünden getirmiş oldu!