Geçtiğimiz günlerde başıma ilginç bir olay geldi.
İzninizle aktarıyorum.
Bir basın toplantısı vardı.
Sabahın erken saatlerinde kuaför olan arkadaşımın dükkânına uğradım.
Bir kadın girdi içeriye…
Kolu alçılı…
Saçını kestireceğini söyledi, ardından başından bir sürü olay geçtiğini aktardı.
“Geldi mi üst üste geliyor” dedi.
“Ne oldu abla hayırdır” diye sordum.
Anlatmaya koyuldu.
Çocuğunun Eskişehir’de en iyi devlet okullarından birinde okuduğunu, çocuğunu okula taksi ile bırakmak istediğini, okul bahçesine taksi ile girdiğini ancak güvenliklerin izin vermediğini söyledi.
Ardından devam etti: “Olay büyüdü ve okulun güvenlikleri beni okulun bahçesinde dövdü” dedi.
Sonra kolundaki morlukları gösterdi.
Kolu da kırık…
Şok oldum.
Düşünsenize merkezi bir okulda güvenlik tarafından bir veliye dayak atıldığı iddia ediliyor.
Hatta birçok sebep daha sıraladı.
“Ben gazeteciyim, haberinizi yapabilirim isterseniz” diye devam ettim.
“Tabi” dedi.
Ses kaydını açtım, anlatmaya başladı.
Mesleği mali müşavir…
Başından geçen olayı aktardıktan sonra kendisinden güvenlik görüntülerini ve darp raporunu istedim.
“Ofise geçince atacağım” dedi.
Saatler geçti, yok.
En son aradım, baktım oyalıyor, şüphelendim.
Muhabirimiz Esra Kâhya’nın okulda tanıdığı varmış, soruşturduk.
Olayın farklı yönünü öğrenince ayrı şok oldum.
Okul Müdürünü aradım, durumu aktardım.
“Sizde mi duydunuz” dedi.
Ve “İlgili veli sıkıntılı biriydi, taksinin bahçeye girmesinden dolayı sıkıntı olmuş, güvenlik de okul bahçesine herkes arabayla girerse işin içinden çıkamayız demiş. Taksiyle içeriye almamış” dedi.
Sonra okula girmiş kadın…
Elektrikler de yok o esnada…
“Kendisini merdivenden aşağı atıvermiş” dedi.
“Her yerde beni dövdüler diye anlatıyor” diye de ekledi.
Kendisinin okulda o esnada olmadığını da aktardı.
Yaşanan hikaye beni çok etkiledi.
Paylaşmak istedim.
İnanın meslek hayatımda çok olay gördüm, böylesini ilk kez duydum.
He konuyu nereye bağlayacağım?
Araştırmadan yazmayacaksın kardeşim!
Valla bir kadının hakkını aramak isterken başka birinin hakkına giriverirsin maazallah!
***************************
Kuantum Özge der ki:
“Başkaydı önceleri her şey… Başkalaştıkça başkalaştık”
