Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik mensupları ile iftar yaptı. iftar sonrası katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum. Bu mübarek günlerin tüm polislerimiz jandarmalarımız, bekçilerimiz, sahil güvenliğimiz ve güvenlik korucularımız için hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum. İçinde bulunduğumuz bu bereketli günlerin milletimizle birlikte tüm insanlık için barışa, huzura, refaha vesile olmasını temenni ediyorum. Rabb'imden bizleri Ramazan ayı gibi Kadir Gecesi ve bayrama da sağlıkla afiyetle, esenlikle kavuşturmasını diliyorum. Bu vesileyle bir kez daha vatanımız uğruna can veren aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim tüm şehit cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum" dedi.
"Kimin sorumluluğu ihmali, kusuru varsa hepsinin de üzerine kararlılıkla gidilecektir"
İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde yaşanan yangın faciası ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Maalesef bu faciada rızkının peşinde koşan 29 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. 2 kişi de yaralandı. Yangında vefat eden insanlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Facia ile ilgili gerekli idari ve adli tahkikat hemen başlatılmış, bu kapsamda 9 kişi gözaltına alınmıştır. Belediye dahil, böyle büyük bir acının yaşanmasında kimin sorumluluğu ihmali, kusuru varsa hepsinin de üzerine kararlılıkla gidilecektir" diye konuştu.
"Bu seçimler gündeme getirilen kimi ithamların da asılsız olduğunu ortaya koymuştur"
Son bir yıldaki 3'üncü seçimin başarıyla tamamlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birkaç münferit hadise dışında Allah'a şükürler olsun demokrasimize gölge düşürecek hiçbir üzücü olay vuku bulmadı. Bazı illerimizdeki bölücü örgüt sempatizanlarının provokasyonlarını da siz emniyet mensuplarımızın gayretleriyle boşa çıkardık. Millet olarak Türk demokrasisinin olgunluğunu bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı bulduk. Buradan sizlerin şahsında seçimlerin suhuletle gerçekleştirilmesi için fedakarca çalışan tüm güvenlik güçlerimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Emekleriniz, gayretleriniz ve sabrınız için ülkem ve milletim adına her birinize teşekkür ediyorum. Bu seçimler milli iradenin gücünün yanı sıra her seçim dönem döneminde gündeme getirilen kimi ithamların da asılsız olduğunu ortaya koymuştur" değerlendirmesini yaptı.
"Türkiye 85 milyonun tamamının ortak yuvasıdır, ortak vatanıdır"
"Sonuçlar umdukları gibi çıkmayınca sandığın itibarına zarar veren iddialarda bulunanların bir daha bu tür basit ve kolaycı yollara tevessül etmeyeceklerine inanıyorum" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunu da ülkemiz, milletimiz ve gelecek kuşaklar adına değerli bir kazanım olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum. Şu gerçeği herkesin kabullenmesi ve içselleştirmesi önem taşıyor. Türkiye hangi kökene, meşrebe, partiye mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamının ortak yuvasıdır, ortak vatanıdır. Çok partili demokrasimiz ise, uğruna gerçekten ağır bedeller ödeyerek yaklaşık 75 yılda terimizle inşa ettiğimiz muazzam ve muhkem bir binadır. Bu ortak değerlerimize ne kadar samimiyetle sahip çıkar, güçlendirirsek, istikbalimiz için o derece iyi olacaktır. Bunu siyasi partiler ve görüşler üstü bir mesele olarak görmemiz gerekiyor" açıklamasını yaptı.
"PKK'sından FETÖ'süne, DEAŞ'ından DHKPC'sine hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleri milletimizin düşmanıdır"
Terörle mücadele konusundaki kararlılığa bir kez daha vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Tabii burada şu hakikati de vurgulamak durumundayım. Türkiye'nin ve demokrasimizin bugün ulaştığı yüksek seviyelerde sizin harcınızın, sizin emeğinizin, sizin mücadelenizin çok büyük katkıları var. Bunun için de her birinize şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Siyaset üstü görmemiz gereken bir diğer konu da terör belasıdır. PKK'sından FETÖ'süne, DEAŞ'ından DHKPC'sine hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleri milletimizin düşmanıdır. Hükümet ve devlet olarak teröre karşı çok etkin ve başarılı bir mücadele yürüttük, yürütüyoruz. Terörü kaynağında yok etme stratejimizin meyvelerini sınırlarımız içinde ve hudutlarımız dışında topluyoruz. Kesintisiz süren operasyonlarımız sayesinde bölücü terör örgütünü bitme noktasına getirdik. Suriye ve Irak'taki harekatlarımızla, DEAŞ ve PKK/YPG terör örgütlerini sınırlarımızdan uzaklaştırdık. Attığımız bu olumlu adımları inşallah azimle sürdüreceğiz. Türkiye'nin ve bölgenin geleceğinde teröre yer olmadığını dost düşman herkese göstermekte kararlıyız" ifadelerini kullandı.
Son seçimlerle birlikte bu kararlılığın daha da perçinlendiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:
"Geçmişte olduğu gibi Türkiye'nin siyasetini, ekonomisini, diplomasisini terör örgütleri vasıtasıyla dizayn etmeye çalışanlar inşallah emellerine ulaşamayacaktır. Can çekişen terör örgütlerini yeniden palazlandırma niyetlerini görüyoruz. Bunları çok yakından takip ediyoruz. Özellikle dün akşamdan itibaren bazı illerimizde, sokaklarımızı karıştırma, milletimizin malına, mülküne saldırma hadiseleri yaşandı. Birileri yine sokaklarımızı terörize etmeye kalkıştı. Emniyet güçlerimiz bu provokatörlere gerekli müdahalelerde bulunarak olayların büyümesini engellemişlerdir. Her kim şiddeti, kaosu, eşkıyalığı, vandallığı bir hak arama yolu olarak görürse dün olduğu gibi yine karşısında devletimizin çelikten yumruğunu bulacaktır. Dünyanın hiçbir medeni devleti böyle bir şeye göz yummaz. Türkiye Cumhuriyeti de bir çadır devleti değildir, olmayacaktır."
"Terörle mücadeleyi demokratikleşmeden, demokratikleşmeyi de ekonomiden bağımsız görmüyoruz"
Milletin iradesine ve takdirine hiçbir şekilde hürmetsizlik etmeyeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama Kandil'deki terör baronlarının da farklı maskeler altında baskıyla vatandaşlarımıza tekrar musallat olmalarına, şehirlerimizin huzuruna ve barışına kastetmelerine, milletin imkanlarını, dağdaki teröristlere peşkeş çekmelerine, artık geçmişte kalan acıları, insanımıza tekrar yaşatmalarına kesinlikle izin vermeyiz, veremeyiz. Bu tarz teşebbüsler karşısında hukuk devletinin gereği neyse, demokrasimiz neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan çekinmeyeceğiz. Tüm siyasi aktörlerden de hukukun üstünlüğüne saygı göstermelerini bekliyoruz. Terörle mücadeleyi demokratikleşmeden, demokratikleşmeyi de ekonomiden bağımsız görmüyoruz. Tüm bu alanlardaki başarıların diğerini geliştirdiğine, diğerini yücelttiğine ve desteklediğine inanıyoruz. Bugüne kadar hep özgürlük, güvenlik dengesini korumaya gayret ettik. Birini ötekine tercih etmeden, dengeli bir şekilde bugünlere geldik. Bu anlayışla son 21 yıldır olduğu gibi gelecekte de hak ve özgürlükler alanlarında reformlarımızı idame ettireceğiz" dedi.