“GELİR ADALETSİZLİĞİ DERİNLEŞECEK”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu üzerinden tartışmaların devam ettiğini aktaran Özcan, 
“Ancak yılbaşına bir hafta kala hâlâ net bir rakam açıklanmış değil. Çeşitli sendikaların açıkladığı bazı rakamlar var, fakat hükümetin bu konuda net bir pozisyonu olmadığını düşünüyorum. Bu şartlar altında asgari ücrete %100 zam yapıp 34 bin ya da 35 bin TL olarak belirlense bile, Türkiye’de artık bu koşullarda geçinmenin imkânı kalmamıştır. İnsanların onurunu zedelemeden, onurlarıyla yaşayabilecekleri bir rakamın bir an önce açıklanması gerekiyor. Buna rağmen, Asgari Ücret Tespit Komisyonu bir rakam açıkladığında, aynı oranlarda emekli maaşlarına da zam yapılmazsa, SGK, Bağ-Kur ve memur emeklileri açısından emekliyle asgari ücretli arasındaki fark giderek açılacak. Bu durum, toplumda büyük bir infial yaratacaktır. Dolayısıyla, asgari ücret açıklanırken emeklilere yapılacak zamlar da eş zamanlı ve adil şekilde açıklanmalıdır. Aksi takdirde, bundan 7-8 yıl önce yalnızca 500 TL olan asgari ücret ile emekli maaşları arasındaki fark, günümüzde devasa bir uçuruma dönüşecektir. Bu da toplumsal eşitsizliği ve gelir adaletsizliğini daha da derinleştirecektir” dedi. 

Devlet Bahçeli: El ele verirsek elin uşaklarını aramıza sokmayız Devlet Bahçeli: El ele verirsek elin uşaklarını aramıza sokmayız

“VATANDAŞ CİDDİ GEÇİM SIKINTISINDA”

Özellikle bu kış günlerinde, doğalgaz ve elektrik faturalarının çok yüksek geldiği bir dönemde, vatandaşların ciddi şekilde geçim sıkıntısı çektiğini belirten Özcan, 
“İnsanlar dört gözle asgari ücretin ve emekli zamlarının açıklanmasını bekliyor. Eğer bu zamlar, devletin kontrolündeki TÜİK’in açıklayacağı oranlara bırakılacaksa, işimiz kötü. Ancak insanca ve vicdani bir şekilde açıklamalar yapılırsa, bunu kabul ederiz. Hükümetin, ekonomi şartlarının iyiye gittiğini iddia etmesine rağmen, asgari ücretin yüksek açıklanmasının ekonomiyi olumsuz etkileyeceği yönündeki söylemlerine katılmıyorum. İnsanlarımızın, kahvaltısında peynir ve zeytin alabilecek bir gelir seviyesine ulaşmasını sağlayacak bir rakamın açıklanmasını bekliyoruz. Çiftçi perişan durumda ve ayakta. Memur perişan durumda ve ayakta. Asgari ücretli, emekçi perişan durumda ve ayakta. Emekli perişan durumda ve ayakta. Madenci perişan durumda ve ayakta. Gazeteciler perişan durumda ve ayakta. Toplumun her kesimi, hükümetten bir şeyler beklemek için ayakta. Bu yüzden, hükümetin bir kez daha ellerini başının arasına koyarak Türkiye’nin şartlarını yeniden değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

Muhabir: Özge Zaim