Bozdoğan’ın Ziyaretli Mahallesi’nde yaşayan ve yıllar önce bir kaza sonucu kaybettiği oğlunu evinin bahçesinde hazırlattığı mezara defneden Erdal Özkan, bu yöntemi kullanan kişilerden biri. Evlat acısının dayanılmaz bir acı olduğunu buna rağmen genç yaşta kanalda boğularak hayatını kaybeden oğlunu evinin önünde hazırlattığı mezara gömdüğünü belirten Erdal Özkan; "Eskiden Yörük atalarımız vefat eden yakınlarını konakladıkları bölgeye veya güzergahlarına defnedermiş. Mezar ve mezarlıklar aynı zamanda bir toprağın bir sahiplik belgesi gibidir.

Bu yöntemle arazilerini korumaya çalışıyorlar

Direk dansının faturası ağır oldu Direk dansının faturası ağır oldu

Maalesef genç nesil toprağın kıymetini bilmediği gibi geçmişini ve atasını da unutmaya başladı. Mezar ve mezarlıklar bu bakımdan da önemlidir. Biz ölülerimizi kendi arazilerimize gömerek hem onları bir an olsun unutmayız, yanımızda olurlar hem de bu arazinin uzun yıllar bizim olduğunu gösterir. Böylece buralar bölünmez ve yabancılara satılmaz. Zaten birçok büyüklerimizi de istedikleri arazi veya bahçeye gömeriz. Bu yıllardır uygulanan bir yöntem" dedi.

Kaynak: İHA