TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi Genel Kurulu'nun yeni yasama dönemi açılış toplantısında senatörlere hitap etti. Bir dönem daha Rusya Federal Meclisi Federasyon Konseyi Başkanı olarak seçilen Valentina Matviyenko'ya başarılar dileyen Kurtulmuş, seçildikten birkaç dakika sonra salonda bulunarak tebrik etmesinin de önemli bir tesadüf olduğuna işaret etti. Türkiye ile Rusya arasında özellikle son dönemlerde fevkalade ciddi ve önemli ilişkiler geliştiğini belirten Kurtulmuş, Türkiye ve Rusya'nın, tarihî olarak aynı bölgenin iki büyük tarihî mirasına sahip milleti, aynı coğrafyada stratejik önemi haiz iki ülke ve gelecek dönemde dünyanın birçok meselesine, zaman zaman farklılar yaşansa da ortak bakış açılarına sahip iki stratejik ortak olarak ilişkilerini fevkalade ciddi şekilde geliştirdiklerini söyledi. Kurtulmuş, "Bu ilişkilerin olumlu bir seyir izlemesinde, iki ülkenin vizyoner liderleri Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Vladimir Putin'in dostane ilişkiler kurma, yakın çalışma konusundaki samimi arzularının da fevkalade büyük katkısı olduğunu ifade etmek isterim. Ayrıca bizim bu ziyaretimizin, iki ülkenin parlamentoları arasında parlamenter diplomasinin imkanlarını kullanarak ilişkilerin geliştirilmesi bakımından da değerli bir katkı sunacağına yürekten inanıyorum" diye konuştu. Dünyanın çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kaldığı, yeniden oluşların yaşandığı, dünya sisteminin önemli değişimleri yaşadığı bir dönemden geçildiğine dikkati çeken Kurtulmuş, bu sorunların hepsine barış, güvenlik, istikrar ve kalkınma perspektifiyle birtakım çözümler üretilmesi gerektiğini vurguladı. Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin, barışı, güvenliği, istikrarı ve kalkınmayı, uluslararası ilişkilerde de önemli bir hedef olarak belirlediğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaşadığımız dönem, hiç şüphesiz tarihi bir gelişmeye şahitlik etmektedir. Nasıl 1990'ların başında Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla iki kutuplu dünya sistemi geride kaldı, 45-90 arasında devam eden o soğuk savaş dönemi sona erdiyse, ABD'nin Afganistan'dan hızlı bir şekilde çekilmesiyle birlikte yeni bir dönem de başlamıştır. Bu dönemin en önemli özelliği çok kutupluluktur. Türkiye olarak çok kutuplu yeni dünyanın kuruluşunda bölgesel ve küresel yeni güç denklemlerinin kurulmakta olduğuna, bu güç denklemlerinde barış ve istikrar eksenli yeni yaklaşımların gerçekleştirilmesi gerektiğine inanan bir ülkeyiz."
"BRICS, yeni bir barış perspektifine sahip olmak bakımından çok değerli bir enstrüman"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, BRICS toplantısının ekim ayında Kazan'da gerçekleştirileceğini hatırlatarak, "BRICS toplantısının bu çok kutuplu dünya düzeninde, kurulmakta olan yeni düzende önemli bir adım olduğunu görüyoruz ve Türkiye olarak BRICS'in yeni bir barış perspektifine sahip olmak bakımından çok değerli bir enstrüman olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede Türkiye'nin BRICS'e üyeliği, Türkiye'nin mevcut üyeliklerine bir alternatif, onların karşısında bir teşebbüs değil, tam tersine Türkiye'nin dış politikadaki gücünü artıracak yeni bir argüman, yeni bir enstrüman olarak telakki edilmektedir" dedi.
"Rusya'nın içinde olmadığı hiçbir barış müzakeresi sonuç alamaz"
Kurtulmuş, uzun bir süredir Rusya-Ukrayna arasında devam eden krizin, artık sadece iki ülke arasındaki bir kriz değil bölgesel ve küresel çatışma potansiyeli taşıyan önemli bir sorun haline geldiğini ifade etti. Türkiye'nin başından itibaren bu meselenin barışçıl yollarla çözülebilmesi için her platformda inisiyatif almayı uygun gördüğünü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Putin ile işbirliği içerisinde önemli barış yaklaşımında olduklarını söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Hepinizin bildiği gibi Dolmabahçe'de neredeyse iki ülke son imzaları atarak barışı gerçekleştirme noktasına gelmişti. Ancak bu krizin devam etmesinden medet umanlar, bu krizin devam etmesini kendi milli menfaatleri için uygun bulanlar bu savaşın bitirilmesini istemediler. Ümit ederiz ki en kısa zamanda yeniden bir barış masası kurulur. Türkiye olarak her platformda dile getirdiğimiz bir konuyu burada da ifade etmek isterim, Rusya'nın içinde olmadığı hiçbir barış müzakeresinin sonuç alması mümkün değildir. Dolayısıyla bu krizin taraflarından birisi olan Rusya'nın da barış masasında oturması, barışın sağlanabilmesi için önemli yaklaşımlardan birisi olacaktır."
"İsrail hükümetine artık 'dur' deme vakti gelmiştir"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye ve Rusya'nın ortak yaklaşımlara sahip olduğu ve bir yıldır devam eden Gazze'deki olayların herkesi yürekten sarstığını dile getirdi. Bu konuda bütün insanlığın büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu belirten Kurtulmuş, "Bu süre içerisinde Batı dünyasının, İsrail'in saldırganlığına sonuna kadar destek verdiğini ve uluslararası standartların hemen hepsinin ayaklar altına aldığı bu soykırım karşısında sessiz, hatta teşvikkar davrandığını biliyoruz. Bu, insanlık adına işlenmiş büyük bir suçtur. Gazze'de masum insanların kanının akmasına karşı çıkmak ve İsrail'in saldırgan hükümetini, yaklaşımlarını durdurmak mecburiyetindeyiz" diye konuştu. Rusya-Ukrayna arasındaki krizin gelişme ve yayılma potansiyeli taşıması gibi İsrail'in sadece Gazze'de değil Batı Şeria'da da sürdürdüğü bu insanlık suçları ve katliam politikasının da yayılma potansiyeli seyrettiğine işaret eden Kurtulmuş, "En son Lübnan'da sivil insanlara karşı işlenen suç, insanlığın artık hayal bile edemeyeceği noktadır. Bu siber suçlar, İsrail'in suç defterini iyice kabartmış ve bardak taşmıştır. Bir an evvel bütün ülkelerin, Ortadoğu'da barışın sağlanabilmesi için, BM kararlarını hiçe sayan, Uluslararası Adalet Divanı kararlarını hiçe sayan, 'Ben uluslararası adaleti takmıyorum, tanımıyorum.' diyen bu İsrail hükümetine artık 'dur' deme vakti gelmiştir. Bu sadece Filistinlilerin meselesi değil, mazlumlardan, haktan, adaletten yana olan herkesin ortak sorumluluğudur" dedi.
"Uluslararası Adalet Divanında Türkiye olarak biz de müdahil olduk"
Numan Kurtulmuş, Türkiye ile Rusya arasında Filistin meselesinin çözümünde ortak yaklaşımlar olduğunu görmekten duyduğu memnuniyeti de dile getirerek, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, Rusya ziyaretinin hemen ardından Türkiye'ye geldiğini ve TBMM Genel Kuruluna hitap ettiğini hatırlattı. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Uluslararası Adalet Divanına başvurusuyla hem İsrail hem de Filistin davası için yeni bir dönemin başladığını, bundan sonra hiçbir şeyin İsrail için eskisi gibi olmayacağını vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "İsrail hükümeti ve bu savaş suçlarının talimatını verenler, başta Netanyahu olmak üzere gerekli bütün cezaları alacak ve uluslararası mahkemelerde yargılanacaklardır. Uluslararası Adalet Divanında Türkiye olarak biz de müdahil olduk ve bunun sonuçlarını bekliyoruz. Netanyahu ve çetesinin işlediği bu insanlık suçları için mutlaka hesap verilecek ve insanlık adına bunun hesabı sorulacaktır. Bundan sonra uzun dönemli bir mücadele Filistin davası için başlıyor. Başkenti Doğu Kudüs olan, tam manasıyla egemen, özgür ve gerçekten egemenlik haklarını sonuna kadar kullanan bir Filistin devleti mutlaka kurulacak ve insanlık tarafından tanınacaktır. Aynı şekilde 1967 sınırlarındaki bu devletin içerisinde halen günbegün sürdürülen işgal sona erdirilecek ve işgalci unsurlar Filistin topraklarından sökülüp atılacaktır. Bu çerçevede bölgemizde yaşanan ve küresel potansiyeli olan bu sorunu çözmek için de büyük gücümüzle hep birlikte çalışacağız."
"Rusya'ya uygulanan tek taraflı ve haksız yaptırımları kabul etmiyoruz"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin sürdürülmesinde parlamentolara büyük sorumluluklar düştüğüne işaret ederek, her iki ülkenin lideri tarafından 100 milyar dolar olarak belirlenen ikili ticaret hacminin, bazı tek taraflı yaptırımlar dolayısıyla istenilen seviyede seyretmemekle beraber yakın zamanda gerçekleşeceğini belirtti.
Rusya'ya karşı uygulanan tek taraflı ve haksız yaptırımları kabul etmediklerini bildiren Kurtulmuş, Ankara'dan Moskova'ya 2,5 saatte ulaşabilecekken, Karadeniz'i dolaşarak Kafkasya üzerinden 4 saatten uzun bir sürede Moskova'ya geldiklerini anlattı. Kurtulmuş, "Bu, Avrupa hava sahasının kapalı olması, yaptırımlar dolayısıyla bizim de ödediğimiz bir bedeldi. Bunu doğru bulmadığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ayrıca insanlık tarihi göstermiştir ki bu tek taraflı yaptırımların hiçbiri, beklenen hedeflere asla ulaşmamıştır. Çünkü yaptırımlar siyasi mahiyette olsa bile bedelini halklar ödemektedir. Bu yatırımların sonunda da birtakım alternatif yollarla buradan çıkışların bulunduğu ortadadır. Rusya'nın da başta finans alanındaki yaptırımlar olmak üzere, bu yaptırımlara alternatif çözümler bulacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu.
Numan Kurtulmuş, iki ülke arasında sadece ticaret değil, enerji, savunma ve turizm alanlarındaki ilişkilerin artarak devam edeceğini dile getirerek, ilişkilerin geliştirilmesinin önemine dikkati çekti.
"Bu sistem böyle devam etmez"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, dünyadaki bütün gelişmelerin, barıştan, insaftan, insanlıktan, vicdandan yana olan geniş kitliler için önemli bir sorumluluğu ortaya koyduğunu söyledi.
Bunun da dünyada yeni ve hakkaniyetli bir sistemin kurulması için gayret sarf etmek olduğunu dile getiren Kurtulmuş, vicdan ve insaf sahibi siyasetçilere düşenin, böyle bir sistemin kurulabilmesi için ellerinden gelen güçle mücadele etmeleri olduğunu belirtti. Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Bugünkü küresel sistem, hiçbir kurum ve kuruluşuyla dünyayı taşıyamamaktadır. Biz istesek de bu sistem böyle devam etmez. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, dünyadaki bütün uluslararası kurum ve kuruluşların yeniden dizayn edilmesi, bu çok taraflı dünya sisteminin gereklerine uygun bir şekilde yeniden fonksiyonlarla donatılması dünya barışı için kaçınılmaz bir vazifedir. Bu vazifeyi hep beraber ve çalışarak yerine getirmek için gayretli mücadele edeceğiz. Dünyanın sadece siyasette bir küresel mimariye ihtiyacı yoktur, aynı zamanda bunun dışında yeni bir küresel finansal sisteme ihtiyacı olduğu aşikardır. Bütün bu siyasi, sosyal ve ekonomik konularda, iki dost, stratejik müttefik, komşu, tarihî olarak benzerlikleri olan, hele hele toplum yapıları itibarıyla ciddi benzerlikleri olan, örneğin geleneksel değerlere ve aile değerlerine fevkalade önem atfeden iki ülkenin parlamentoları olarak bütün bu siyasi programlarda beraber çalışma becerisini kazanmalı, Türkiye-Rusya arasındaki ilişkileri geliştirerek, iki ülkenin ekseninde bu coğrafyada barış, birlik beraberlik ve kalkınmanın temin edilmesi için hep beraber gayret etmeliyiz
TBMM Başkanı Kurtulmuş, kendisine bu önemli fırsatı tanıdığı için Rusya Federal Meclisi Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko'ya, Konsey yöneticileri, senatörler ile kendilerine ev sahipliği gösterenlere teşekkür ederek, "Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerin dostane bir şekilde ilelebet devam etmesini temenni ediyorum" diye konuştu. TBMM Başkanı Kurtulmuş'un konuşmasını, Genel Kurul'daki senatörler tarafından ayakta alkışlandı.