Gençlergücü Spor Kulübü Eskişehir amatör futbolu için ne anlam ifade ediyor?
(Bizim amacımız Eskişehir’de alt yapıyı canlandırmak. Bütün kulüplerin alt yapısı olması lazım. Yaş gruplarında da hepsinde liglerde mücadele ediyoruz)
Biz Gençlergücü’nü 2017 yılında kurduk. Esas hedefimiz alt yapı oluşturmaktı. Bizim amacımız alt yapı oluşturup Eskişehir sporuna ve Türk sporuna gençler yetiştirmekti. Allaha şükür sekizinci senedeyiz. Hedefimize de ulaştık. Çok iyi bir alt yapımız var. Bütün yaş gruplarımız var. Bu yaş gruplarında da hepsinde liglerde mücadele ediyoruz. 2018 doğumlu çocuklardan başlayarak, 2006 doğumlu çocuklara kadar bütün çocuklarımız bizde bütün yaş kategorilerinde devam ediyor. Bizim amacımız Eskişehir’de alt yapıyı canlandırmak. Bütün kulüplerin alt yapısı olması lazım. Amatöre hizmet eden bütün kulüplerin alt yapı olsa Eskişehir amatöründeki bu rezilliğini bitirmiş oluruz. Bizim derdimiz bu para işini bitirmek. Çocuk Alanya istiyor, orayı tercih, ediyor, Konya istiyor orayı tercih ediyor. En basiti Kütahya istiyor, orayı tercih ediyor. Çünkü niye buradaki çocuklar profesyonel takım olmadığı için oraya gidiyor. Onun için alt yapı çok önemli. Benim şimdi takımım Süper Amatörde. Süper Amatörde olmuşum, Birinci Amatörde olmuşum fark etmiyor benim için. Bizim derdimiz alt yaş kategorilerinde başarılı olup, Türkiye Şampiyonasına takımlar götürüp oradan iki tane çocuğu daha iyi takımlara verebilir miyiz. Bizim amacımız o.
Amatörlerde asıl problem nedir Eskişehir’de. Ailelerin çocuklarının gelecekteki planlamalarında siz nerede duruyorsunuz?
En büyük sorunumuz amatörlerde Eskişehir’de saha problemi. Çocuklara idman yaptıracak saha bulamıyoruz. Hafta sonu tam sahada maç yapıyoruz. Yarı sahada çocuğa ne verebilirsin bir saatte. Onun için sıkıntılarımızdan birisi saha problemi. İkincisi alt yaş kategorilerinden bahsediyorum. Veliler çok büyük problem. Sadece bizim ilimizde değil Türkiye genelinde. Şimdi her babanın annenin çocuğu kendisine Ronaldo, Messi gözüküyor. Geliyor oraya çocuğa müdahil oluyor, kulübe müdahil oluyor. Öyle veli tipleri var, maalesef bu velileri benim gözlemim maça da almamak lazım, antrenmana da almamak lazım. Bilinçsiz veli çocuğuna farklı bir etkileşim yapıyor. Eskişehir’de şöyle de bir sıkıntı var. Çoğu Antrenör, belgesiz çalışan yöneticiler var. Kulüpte alıyor ve çalıştırıyor, sonra çoğu Antrenör boşta. Biz ücret ödüyoruz. Ben bu sene UEFA C güncellemesi yaptım. B’ye gideceğim. C’ye güncellemek için 16 bin TL verdim. Bu paraları boşuna mı veriyoruz. Şehrimizde bu tip sorunlarda var.
Amatör sporun desteklenmesi gerektiği kadar özellikle sponsorluk bazında ne düşünüyorsunuz?
Ben kesinlikle desteklendiğini düşünmüyorum. Sponsorlarında bazı kulüpler tarafında yanlış kullanıldığını, ondan sonra o sponsorlarında küstürüldüğünü düşünüyorum. Sponsorlarda genelde amatörlere sadece eş dost çevre vasıtasıyla yardımcı oluyorlar. Gelip çok büyük bir sponsor amatöre destek olmuyor. Amatör Kümeye bile sponsor olunabiliyordu. Bir ara Hoşcan Süper Amatör Küme oldu mesela. Bunun gibi Süper Amatör Kümeye, Birinci Amatör Kümeye federasyonlar sponsor bulup oradan gelen ücretleri kulüplere de dağıtabilirler. Bunu yapacak olan yöneticiler. Sponsorluk işi yöneticinin işi. Antrenörün işi değil. Çünkü yöneticiler ne kadar sponsor bulursa takıma o kadar faydası oluyor. İmkanların çoğalıyor. Giydiğin malzeme iyi oluyor. Oynadığın top iyi oluyor. Bunlara hep etki ediyor.
Yerel yönetimlerin amatör spora yeterli destek verdiğine inanıyor musunuz?
Yerel yönetimlerin kesinlikle yeterince destek verdiğine inanmıyorum. Hem saha bazında, hem imkanlar bazında. Şöyle bir örnek vereyim. Manisa da geçen seneye kadar Süper Amatör Kulüplerine 120 bin TL, Birinci Amatör Kümeye 80 bin TL, 2 Amatör Kümeye 40 bin TL para dağıttılar. O 120 bin TL ile ben iki sezonu kullanırım. Yada bir sezonu kullanırım. Bizim burada en fazla aldığımız para Büyükşehir Belediyesinden, geçen sene 25 bin TL para aldık. Şimdi 25 bin TL ile ne yapabilirsin. Su parana yetmez. Ben yerel yönetimlerin kesinlikle kulüplere yeteri kadar maddi anlamda destek olduğunu düşünmüyorum.
Eskişehir’de futbolun çıtasını yükseltmesi için gerekli olan lobi çalışmasının yapıldığını düşünüyor musunuz?
Ben yapıldığını düşünmüyorum, ama şu var bakın bizim çok iyi bir Federasyon Başkanımız var. Taraflı tarafsız değilim. Sadri abi gerçekten uğraşıyor. Yerel yönetimlere gidiyor, Gençlikspor’a gidiyor, her yere gidiyor. Aradığımızda gece saat kaç olursa olsun, Sadri abiye her sıkıntımıza cevap veriyor ve ilgileniyor. Her şeyi yapmaya çalışıyor. Yani onun için Federasyon Başkanımızdan kulüp çalıştırdığım dönemde kesinlikle her konuda yardımını gördüm. Bu konuda Sadri abinin lobisi var. Mesela şu an gelen bir Hasan Kalın var. Elinden geleni yapıyor. Aradığımızda ona ulaşabiliyoruz. Onun için ben şu anda Gençlikspor İl Müdürlüğünün işin üstüne düştüğünü düşünüyorum. Mesela şu anda Büyükşehir’de Kanlıkavak Sahası yapıldı çok iyi oldu. Hasan Doğan Sahası yapıldı, çok iyi oldu. Bunların daha çoğalması lazım. Amatördeki kalitenin yükselmesi için.
Eskişehirspor’un amatör spor kulüpleri ile doğru bir ilişki içerisinde olduğuna inanıyor musunuz?
(Bu şehirde sadece Eskişehirspor yok. Biz varsak Eskişehirspor var. Eğer biz olmazsak Eskişehirspor olmaz zaten)
Bu seneye kadar doğru bir ilişki içerisinde değildi. Bu sene Eray Saygı diye bir yönetici getirdiler, Eray başkan gerçekten amatör spor kulüpleriyle çok yakından ilgileniyor. İletişimimiz iyi. Hatta U 14 Play-Off maçlarını tesislerde yaptık. Çocuklar çok iyi oldu. Bu sene Eskişehirspor’un amatör kulüpler ile alt yapısının iletişiminin iyi olduğunu düşünüyorum. Fakat şu var, bu şehirde sadece Eskişehirspor yok. Biz varsak Eskişehirspor var. Eğer biz olmazsak Eskişehirspor olmaz zaten. Bizden çıkan, havuzdan gelen çocukları topluyor. Bunlar olmazsa zaten Eskişehirspor’un alt yapısı olmaz. Hep dışarıdan bulmaya çalışır. Bizler varsak alt yapı var. Onun için bize de sahip çıkması lazım alt yapının. Bizimle iletişimde olacaklar ki onlarda iyi bir seviyeye gelsin.
Vermek istediğiniz mesaj var mı?
Ben 2017 yılında bu kulübü kurduğumda, hemen altı ayda ilk önce 2. Amatör Kümeden başladık. Hemen Birinci Amatör Küme, sonrasında Süper Amatör Kümeye çıktık. Hiç düşmedik. Düşsek te çok büyük önemi yok. Fakat bu Süper Amatör Kümede şu para olayını getirdiler. Hiç futbolcu olmayan çocuğa bile para veriyorlar. Ondan sonra herkes kendini futbolcu görüyor. Bu şehre zaten para girdikten sonra amatöre bakın, bir tane 3.Ligde takımımız var mı, yok. Anadolu Üniversitesi var, başka profesyonel takımımız yok. Bizim önceden Şekerspor’umuz vardı, ESKİ bir ara 3.Ligdeydi. Demirspor vardı. O zamanlar bu kadar para yoktu. Olmamasına rağmen canla başla oynuyorlardı. İdmana biz istekle gidiyorduk, ama şimdi öyle değil. Şimdi çocuğa maç başı prim vereceğim diyorsun. Bizde böyle bir şey yokta veren kulüpler var. Verme ilk idmana gelmez. Bu sistem artık benim midemi bulandırıyor.
Bizde ben A takımda 2007-2008 doğumlu çocukları oynatıyorum. Üç tane büyük var. Onların en büyüğü 2001’li. 2007-2008 doğumlu çocuklara biz aynı zamanda U 18 Liginde oynuyoruz. Yani hem U 18 Liginde oynuyor çocuklar hafta sonu, hem A takımda oynuyorlar. Ve biz bu çocuklara para verdiğimiz filan yok. Şimdi ben neyimle para vereceğim. Kurum takımı değilim, bir gelirim yok. Etimiz ne budumuz ne. Bal Ligine çıksam ne olacak. İki haftada bir deplasmana gideceğiz 100 bin TL, 150 bin TL. Nereden karşılayacağım ben bunu. Kulüpler bunu düşünmüyor. Geçen sene Çifteler 2 milyon para harcadı. Beylikova harcadı. Bu sene hiçbiri yok. Bu sene harcayanlarda seneye olmayacak ama biz hep olacağız. Çünkü benim alt ligden hep geliyor, her sene geliyor, onun için A takımda örneğin yaşlı adam var, oynamayacağım dese 2008’li çocuğa gel oyna deriz. Böyle bir imkanım var. Ama alt yapısı olmayan takımlarda çocuk parası verilmiyor, gelmesin ertesi hafta maça çıkamaz.
Antrenörlerin imkan ve olanağı yok
Eskişehir’de yeterli Antrenör var mı, Antrenörler çalışma alanı bulabiliyor mu?
(Şehirde yeterli sayıda Antrenörümüz var fakat Antrenörlerin imkan ve olanağı yok. Önce Antrenöre sahip çıkılmalı)
Şimdi Eskişehir’de yeterli sayıda Antrenörümüz var fakat Antrenörlerin imkan ve olanağı yok. Ben bunu Antrenörler Derneğine aday olduğumda açıkladım. Dedim ki Antrenörler arabalarının arkasında top gezdiriyorlar, tabak taşıyorlar, yelek taşıyorlar. Antrenman bitiyor, arabaya tekrar malzemeleri koyup taşıyorlar. Böyle bir imkan olanaksızlık içinde çalışan Antrenörlerimiz var. Çok kaliteli Antrenörlerimiz de var. Şehir dışına giden Antrenörlerimiz de var. Mesela bir Orhan hoca gitti şimdi, gayet başarılı. Önceden Cengiz hoca gitti başarılı oldu. Antrenörler Derneği bu hocalar için çabalıyor mu dersen, hiç çaba yok. Diyorlar ki Federasyonun işi, ya Antrenör senin Antrenörün. Sen Antrenörüne sahip çıkacaksın. Biz onun için zamanında anlattık. İnsanlara farklı geldi. Birde şehrin takımı amatörde olduğu için kalite çok düşük. Bursa’nın, Sakarya’nın en az beş sene gerisindeyiz. Şu anda Kütahya, Bilecik bile bizi geçti. Afyon bizi geçti. Afyonda bir sürü yan yana saha var.
Türkiye Şampiyonalarına katılma hedefimiz var
Kulüp olarak bu sezon beklentileriniz ve hedefleriniz neler?
(Benim takımımım Süper Amatörde kalmış çıkmış hiç önemli değil. Yeter ki bu çocuklara Türkiye Şampiyonasına gitsin)
Bizim Eskişehir’de bir tane saha yok. Alt yaş kategorilerinde çocuklar çok az maç oynuyorlar. Birde alt yaş kategorilerinde gün geçtikçe takımlarımız azalıyor. Ben bu takımımdan övgüyle bahsederim. Şu anlamda Kurum takımlarına DSİ, Şeker’e, Sağlığa, Demir’ e kafa tutan Gençlergücü var. Herkes biliyor. Artık bir Gençlergücü farkı var. U 17’de, U 18’de. Biz bu sezon iki kategoride U 16’larda yarı final oynayacağız, orada en büyük hedefimiz Türkiye Şampiyonası. U 17’de de müthiş bir grubumuz var. Altın jenerasyon diyoruz 2008’lere. A takımda da oynatıyoruz. Orada da Türkiye Şampiyonasına gitmek en büyük hedefimiz. Benim takımımım Süper Amatörde kalmış çıkmış hiç önemli değil. Yeter ki bu çocuklara Türkiye Şampiyonasına gitsin. Benim tek hedefim o.
