Seçime 2 ay kala AK Parti nihayet Eskişehir İl Başkanını belirleyebildi. Daha önceleri de seçime çok az zaman kala atamalar yapılıyordu ve göreve gelenler bu kadar kısa sürede arzu ettikleri başarıyı gösteremiyorlardı. Her şeye rağmen, tabanda görebildiğimiz kadarıyla, Süleyman Reyhan'ın Zihni Çalışkan'ın yerine gelmiş olması çok daha olumlu karşılanıyor.
SÜLEYMAN REYHAN GÜLER YÜZLÜDÜR, GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIR ANCAK BUGÜNE KADAR GÖREV ALMIŞLARLA BİRLİKTE ÇALIŞMALI
Süleyman Reyhan'ı uzun zamandır tanırız. Güler yüzlü, disiplinli ve sebatkardır. Seçime kadar gece-gündüz çalışır. Zira biz 2007'deki seçimde Salih Koca ile birlikte gece yarısını geçen saatlere kadar çalıştıklarına şahit olmuştuk. (2007 seçimlerinde AK Parti Eskişehir'de en yüksek oyu almıştır:)
Süleyman Reyhan'ın çalışmasında herhangi bir sorun yok. Ancak 2 aylık bir sürede, Zihni Çalışkan döneminde büyük oranda düşen motivasyonu tekrar olması gereken yerlere çıkarabilir mi, işte orasını bilemiyoruz.
Bunun için Süleyman Reyhan'ın belirleyeceği yeni yönetimi ve görevlendirmeleri görmek lazım. Biz daha önce bugüne kadar AK Partiye hizmet etmiş tüm il ve ilçe başkanları ile ortak bir çalışma yapılması gerektiğini teklif ettik, söyledik ve halen de aynı görüşteyiz. İl Başkanı olup olamayan, ilçe başkanı olup olamayan her bir ismin bu süreçte sahaya inmesi ve davaya omuz vermesi lazım.
REYHAN'IN BİRLİK VAKFINA YAKIN OLMASI YADIRGANIYOR AMA BU DÜŞÜNCELERİ HAZIRLAYACAĞI LİSTE İLE RAHATLIKLA AŞABİLİR
Süleyman Reyhan ile ilgili olarak görebildiğimiz iki rahatsızlık var. Bunlardan birincisi Birlik Vakfı'na yakın bir isim olması. Birlik Vakfı çocuklardan gençlere ve büyüklere kadar oldukça geniş bir yelpaze için oldukça faydalı programlar yapıyor. Yaz okullarına yüzlerce öğrenci devam ediyor. Bu tür faaliyetleri ile dikkat çeken ve takdir toplayan bir yapısı var Birlik Vakfı'nın. Ancak AK Parti'nin Eskişehir yönetimlerinde Birlik Vakfı'nın çoğu zaman belirleyici olması daha başka kişiler ve kesimler üzerinde olumsuz düşüncelerin yayılmasına ve zamanla bu düşüncelerin büyümesine neden oldu. Doğal olarak Süleyman Reyhan ismini duyanlar "Partiyi yine Vakfa teslim etmişler" diye yorum yaptılar.
Süleyman Reyhan, özellikle yönetimini belirlerken bu tür düşüncelerde çok da haklı olmadıklarını o çevrelere gösterebilir. Elinde iyi bir fırsat var. Yönetimi dengeli yaptıkları, yükün altına bugüne kadar hizmet etmiş ve etmeye niyetli olanlara sokabildikleri takdirde Reyhan'ın Birlik Vakfı'na yakın bir isim oluşunun gündemde pek kalacağını sanmıyoruz.
ÖNCEKİ YÖNETİMDEKİLER UZUN SAYILABİLECEK BİR SÜRE GÖREV YAPTILAR VE YORULDULAR, BU TARİHİ SEÇİM ÖNCESİNDE TAZE KANA DA İHTİYAÇ VAR
Diğer yandan Süleyman Reyhan mevcut yönetimin içinde bir isimdi. Yönetim Zihni Çalışkan'ın istifasından sonra düşmüştü, yöneticiler istifalarını sunmuşlardı. Reyhan'ın eski yönetimden kimleri yönetime alacağını bilmiyoruz. Ancak eski yöneticiler uzun sayılacak bir sürede yoruldular. Tarihimizin en önemli seçimine giderken dingin, verilen vazifelerin altından büyük bir rahatlıkla kalkabilecek, sorumluluk sahibi partililere görev verilmesi bir sinerji yakalanması açısından faydalı olacaktır diye düşünüyoruz. Reyhan'ın bu kapsamda partiye il başkanı, ilçe başkanı bazında hizmet etmiş tüm isimleri toplaması, onlarla istişare etmesi, görüşlerini alması ve birlikte çalışmak için makul bir zemin hazırlaması büyük önem taşıyor. Kendisine çok fazla müdahil olunmadığı takdirde bunu başarabileceğine inanıyoruz. Diğer yandan Birlik Vakfı'nın da bu çalışmalara tüm gücüyle destek vereceğinden şüphemiz yok.
Bir de "Madem Süleyman Reyhan atancaktı, mevcut yönetim neden istifa etti?" gibisinden eleştirilere rastlıyoruz. Aslında bunun sebebini az önce yazdık. Eski yönetim yoruldu. Bazı isimler artık görevlerini yapmayı bırakmış, işinin derdine düşmüştü. Çalışma azimleri çökmüştü. Oldukça zorlu ve stresli bir seçim dönemini daha kaldırabilecek durumları bulunmuyordu. Taze kan gerekiyordu.
BU DÖNEMDE MİLLETVEKİLLİĞİ SEÇİMİNDE BAŞARI-BAŞARISIZLIK MİLLETVEKİLLİĞİ LİSTESİNE KİMLERİN GİRECEĞİNE GÖRE ŞEKİLLENECEK
Süleyman Reyhan'ın arzu edilen başarıya bu kadar kısa sürede ulaşabilmesi özellikle milletvekili listesini nasıl şekillendireceklerine bağlı. Biz daha önce bu meseleleri çok defa partililerle istişareler ettik, tepkilerini ölçtük biçtik ve acı ama gerçek bir durumu gözler önüne serdik:
Parti tabanı Recep Tayyip Erdoğan'a son döneminde de destek olmakta kararlı. Ancak milletvekilliği seçiminde daha başka partilere kaymamaları için halkın hoşuna gidecek bir liste bekliyorlar. Dahası mevcut milletvekilleri ile istifa eden il başkanını listede görmek istemiyorlar. Bunu biz söylerken şöyle bir şey de sakın düşünülmesin: Milletvekilleri Eskişehir'e hizmet etmedi!
Hayır, bizce Eskişehir mevcut milletvekillerimiz zamanında çok büyük hizmetlere, hatta Eskişehir tarihinde görmediği hizmetlere kavuştu. Allah var, bunu hiç kimse inkar edemez. Ancak milletvekilleri arasındaki kavga teşkilatta motivasyonu düşürdü. Yıllar süren, bayramlarda bile ara vermeyen bu küslük, kavga parti tabanı tarafından çok büyük tepki ile karşılandı. Bu yüzden de birbiriyle küs olanların ve bu küslüğün bir sonucu olarak il başkanı yapılan, il başkanlığı süresince etliye sütlüye pek karışmayan eski il başkanının listeye konulmaması arzu ediliyor. Eğer bu yönden yanlış bir adım atılırsa milletvekilliği seçiminde AK Parti'ye gidebilecek oyların bir bölümü başka partilere kayabilecek. AK Parti Eskişehir'de 6 milletvekilliğinden 3'ünü kazanabilecek potansiyele sahip. Ancak bu potansiyelin doğru kullanılması şart. Doğru kullanılamaz, liste tabanın ve halkın isteklerine uygun olarak hazırlanmazsa 2 vekil çıkarmakta bile zorlanılabilinir!
Tarihin en zor seçimine gidilirken artık senin adamın-benim adamım yarışından, benliklerden uzaklaşmak gerekiyor. AK Parti, Eskişehir'de bu şehrin çocuklarından ve kendisini ispat etmiş, kamuoyunda sevilen kişileri listesine koymalıdır. Bunların kimler olduğunu bilen biliyor. Sıkıntının büyüklüğüne rağmen bu yapılmazsa ne kadar çok çalışılırsa çalışılsın özellikle milletvekilliği seçiminde arzu edilen elde edilmeyebilir.
AK PARTİ ÖZELLİKLE GENÇLERE YÖNELİK YA ÇALIŞMA YAPMIYOR YA DA YAPTIKLARI ÇALIŞMALAR ÇOK YETERSİZ KALIYOR!
Hem yeni il başkanı Süleyman Reyhan'a hem yeni yönetime önemli bir konuyu hatırlatıp bugünkü yazımızı bitirelim:
Son günlerde, özellikle 2000 sonrası doğmuş, AK Parti'den başka iktidar yüzü görmemiş gençlerimiz sanıyorlar ki daha önceden bu ülkede Batılı ülkeleri bile kıskandıracak bir demokrasi, on numara bir ekonomi, son derece adil işleyen bir adalet sistemi vardı da AK Parti gelip bunları yerle yeksan etti; demokrasimizi mahvetti, ekonomiyi çökertti ve adaletsizlikte zirve yaptı!
Gençlerimiz ile ilgili olarak çok bir çalışma yapıldığına şahit olmadık bugüne kadar. Gençlik Kollarına büyük görev düşüyor. Geceli gündüzlü bu gençlerle vakit geçirip onlara eskiyi ve yeni dönemi anlatmaları lazım. Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti öncesinde gerçekten de nasıl bir zulüm döneminde yaşadığımız, nasıl ekonomik ve siyasi krizlerle boğuştuğumuz uygun bir lisanla anlatılmalı. Bunun için de yeteri kadar bilgili, donanımlı olmalı anlatanlar. Gençlik Kollarının çalışması bu seçimde, daha önce hiç olmadığı kadar büyük önem taşıyacak. Yeni yönetim de bu konuya özenle eğilmeli!
Süleyman Reyhan'ın ikinci dönemi AK Parti'ye ve Eskişehir'e hayırlı olsun.
Kendilerine başarılar diliyoruz. Başarılı olmak için ne yapılması gerekiyorsa sadece onu yapacaklarına inanıyoruz!