Olumsuz etkiler yaratacak
Atalan-Alpagut bölgesinde siyanürlü altın madeni arama çalışmaları ile ilgili yapılanların ardından aynı bölgeyi derinden sarsacak ikinci büyük madencilik çalışmasının yapıldığı da ortaya çıktı. Sarıcakaya İlçesi Bilal Habeşi Mahallesi’nde gümüş madeni arama çalışması yapılmasıyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder, “Altın madeni Sarıcakaya’nın Bilal Habeşi Mahallesi’nde açık ocak işletmeciliği şeklinde planlanıyor. Burada siyanür kullanılmayacak. Proje ruhsatı 22 hektarlık bir alanı kapsıyor, ÇED alanı ise 1.598 hektar. Araştırma yapılacak alan ise yaklaşık 2,15 hektar, yani iki futbol sahasından biraz daha büyük. Bölgenin yerleşim yerlerine yakın olması stratejik bir risk oluşturuyor. Siyanür kullanılmasa da bu madencilik tarım, hayvancılık ve insan sağlığı açısından ciddi olumsuz etkiler yaratacak” dedi.
Stratejik bir risk oluştu
Konuyla ilgili olarak “Bu projenin tam adı, Sarıcakaya İlçesi Bilal Habeşi Mahallesi’nde gümüş madeni açık ocak işletmeciliği. 6 Ekim 2023 tarihinde ÇED raporu olarak sunuldu ve 22 Ekim 2024 tarihinde “ÇED gerekli değildir” kararıyla gündeme alındı” ifadelerini kullanan Güder, “Bölgenin yerleşim yerlerine yakın olması stratejik bir risk oluşturuyor. Siyanür kullanılmasa da bu madencilik tarım, hayvancılık ve insan sağlığı açısından ciddi olumsuz etkiler yaratacak. Maden sahası, Eskişehir iline 35 kilometre, Sarıcakaya ilçesine ise yaklaşık yaklaşık 5 kilometre mesafede bulunuyor. İğdir Mahallesi’ne de aynı mesafede ve burada bir okul var. Bu okula olan mesafesi 3,2 kilometre. En yakın sağlık kuruluşu ise 5,3 kilometre uzakta. Bu mesafeler, madenin olumsuz etkilerinin ne kadar yakında hissedileceğini gösteriyor. Arazi hazırlığı 6 ay, işletme süresi 1 yıl ve rehabilitasyon süresi de 6 ay olarak öngörülüyor” diye konuştu.
Halk bu madene karşı
Güder yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; “Tarım Bakanlığı’nın verilerine göre Eskişehir, örtü altı üretimde 81 il arasında 10. sırada yer alıyor. En büyük pay, Sarıcakaya bölgesinde yetişen ürünlere ait. Böylesine verimli topraklar üzerinde altın ya da gümüş madeni çıkarılması, siyanür kullanılmasa bile büyük bir tehdit oluşturur. Maden, Sarıcakaya’dan çıkarıldıktan sonra Kaymaz bölgesine taşınacak ve burada işlenecek. Bu süreç de çevreye olumsuz etkiler yaratacak. Tarım, doğayla iç içe bir sektördür ve çevresel etkilerden en çok tarım etkilenir. Açık ocak madenciliği ise hava kalitesi, halk sağlığı ve su kaynakları üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Eskişehir halkı bu duruma karşı çıkıyor ve çeşitli platformlar, çevre dernekleri ve kent konseyleri bu projeye itiraz ediyor. Biz de Ziraat Mühendisleri Odası olarak tarımı kırmızı çizgimiz olarak görüyoruz. Verimli topraklarda madencilik yapılmasına karşıyız.”
Esra KAHYA