Erkekler'de artık bakımlarını önemsiyor
Sayın başkanım öncelikle Gürdal Sarıkaya kimdir kendinizden ve odanızın faaliyet alanlarından bahseder misiniz?
Öncelikle bize gösterdiğiniz yakın ilgi dolayısıyla 2Eylül ailesine çok teşekkür ediyorum. Ben 1977 yılında Günyüzü ilçesinin Kayakent beldesinde dünyaya geldim. Mesleğe dedemden, babamdan dolayı büyük ilgi gösterdim. Rahmetli dedem de babam da berberlik yapıyorlardı. İlköğretimi Erdal Abacı İlköğretim Okulu’nda okudum. Mesleğe 1990 yılında rahmetli Mustafa Benek’in yanında başladım ve 8-9 yıl onun yanında çalıştım. Çıraklığımı ve kalfalığımı onun yanında tamamladım. Sonra askere gittim. Askerliği tamamladıktan sonra 2000 yılında Milenyum Kuaför salonunu açtım. 2003 yılında da eşim Kader Sarıkaya adına Milenyum Bayan Kuaför Salonu’nu açtık. Çok özel bir mesleğimiz var. Ben daha önce 2010 yılında Odamızda Başkan Vekili olarak görev yaptım. Yunus Emre Esnaf Kefalet Kooperatifi’nde de yönetim kurulunda yer aldım. Oda seçimlerine başkan adayı olarak ilk kez 2018’de katıldım ve o dönemde sadece 8 oyla seçimi kaybetmiştim. 2020 yılından bu yana da üyelerimizin desteği ile oda başkanı olarak görev yapıyorum. Odamızın faaliyet alanları gerçekten çok geniş. Eğitimler, yarışmalar fuarlar. Sürekli kendimizi yenilememiz gerekiyor. Kuaförlük, hayal gücü yüksek insanların yapabileceği bir meslek. Geçtiğimiz yıllarda 9 fuar etkinliğine katıldık. Ayrıca 11 eğitim çalışması gerçekleştirdik. Geçmişte erkeklere ‘ağda yapalım mı?’ sorusunu sormaya çekinirken bugün erkek bakımı da nerede ise kadınlarımızın bakımları ile aynı noktaya geldi. Artık erkekler de kendi bakımlarını önemsiyorlar. Artık lazer uygulamaları ve cilt bakımlarını da yapıyoruz.
Biz ticaret yapmıyoruz sanat icra ediyoruz
Sevgili başkanım Berber ve Kuaförlerin sorunları nelerdir?
Kendimizi yenilememiz gerekiyor. Meslektaşlarımız bir sanat icra ediyorlar. Bizim asıl sorunlarımızdan birisi mesai saatlerimizin çok uzun olması. Derdimiz, kazancımızı nasıl arttırırız meselesi. 3 tane meslek lisemiz var. Hasan Önal, Gazi Meslek ve Baksan’da bulunan Çıraklık Okulu’nda çırak ve stajyerlerimizi belirli periyotlar ile ziyaret ediyoruz. Sağ olsun okul yöneticileri çok yardımcı oluyorlar. Ancak velilerimiz ne yazık ki aynı duyarlılıkta değiller. Mesleğimizde başarılı meslektaşlarımız var. Dünya ve Avrupa birinciliklerimiz mevcut. Yarışmalarda elde ettiğimiz 3 tane de Türkiye birinciliğimiz var. En önemli sorunlarımızdan birisi de izin meselesi. Meslektaşlarımız haftada bir gün izin yapsınlar istiyoruz. Bu konuda üç kez karar aldık ancak uygulamalarda istediğimiz sonuçları alamadık. Zira biz aile birlikteliğini önemsiyoruz. Bu konuda sıkıntılarımız var. Bir gün bir meslektaşımızın eşi geldi eşinin çok geç eve geldiğini, erkenden evden çıktığından dert yandı. Kendisine sordum, ‘ev aldıklarını ve kredi borçları bulunduğunu’ söyledi. O zaman, ‘ Eşiniz ne yapsın’ dediğimde’, ‘Peki, ben ne yapayım?” diye sordu. Kendisine verecek cevap bulamadım. Bizim de birer ailemiz var. Biz aslında kocaman bir aileyiz. Evde huzuru da, aile birlikteliğini de önemsiyoruz. Bu sebeple meslektaşlarımıza ‘fiyatta değil, sanatta rekabet edin’ tavsiyesinde bulunuyoruz.
Aile birliğini çok önemsiyoruz
Açıkça aile birlikteliği için haftalık tatili önemsiyoruz. Bir de fiyat tarifeleri ile ilgili tanım belirlenen ücretin ‘tavan ücret’ tanımı yapılması elimizi kolumuzu bağlıyor. Meslektaşlarımızla görüşerek bu sorunu çözmeye çalışıyoruz. Bu konuda elimiz kolumuz bağlı. Para eksikliğimizi kapatır bizleri mutlu etmez. Biz o koltuğun yanına geçebilmek için en az üç sene emek vermemiz gerekiyor. Fiyat tarifelerine uyulmaması veya izin meselesinde güven probleminin aşılamaması durumunda haksız rekabet oluşuyor. Yasadaki azami had olarak belirlenen tarifenin acilen asgari had olarak düzenlenmesi lazım. Bu madde bizim elimizi kolumuzu bağlıyor. Müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek için haftada bir gün izin yapılması gerekiyor. Eczane veya benzeri kurumların çalışma saatleri mevcut. Ne yapıyoruz, eczane kapanmadan yetişelim diye bazen koşa koşa gidiyoruz. Bizim meslektaşlarımız gece yarılarına kadar çalışıyorlar. Her şeyden önce aile birliğini ve dirliğini de dikkate almak gerekiyor.
Ferdi kaza sigortasını hayata geçirdik
Sayın başkanım sorunların çözümü konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz, son olarak söylemek istediğiniz şeyler nelerdir?
Bizim göreve geldikten sonra başlattığımız ‘ferdi kaza’ uygulaması var. Biz ticaret yapmıyoruz. Bir şey alıp satmıyoruz. Çalışırsak para kazanıyoruz. İşyerini kapattığımızda gelirimiz yok ancak giderlerimiz işlemeye devam ediyor. Örneğin bir arkadaşımızın ayağı kırıldı, araba çarptı ya da herhangi bir kazaya uğradı. Bunlar olabilen şeyler. Çalışmadığı zaman her hangi bir geliri yok. Böyle durumlarda rapor aldıklarında günlük Bin TL’ye kadar ödeme alabiliyorlar. Bu uygulama ile meslektaşlarımızın yılda 200 gün çalışmama hakları var. Yapılan anlaşma ve uygulama sayesinde Anadolu, Ümit ve Gürlife Hastaneleri’nden iş göremezlik raporları aldıklarında ferdi kaza sigortası devreye giriyor.
Bunun için meslektaşlarımızdan bir şey talep etmiyoruz. Meslektaşımız muhasebe ve üye aidatlarını düzgün ödemeleri durumunda bu sigortadan yararlanabiliyorlar. Biz 1650 üyesi olan kocaman bir aileyiz. Üyelerimizin düğünlerinde, cenazelerinde, açılışlarında hep yanlarında olmaya çalışıyoruz. Sosyal etkinliklerimiz arasında huzurevlerinde, rehabilitasyon merkezlerinde, yetiştirme yurtlarında bulunan vatandaşlarımızın tıraşlarını ücretsiz gerçekleştiriyoruz. Buralardan bir ücret talep etmiyoruz. Sadece oralardan aldığımız duaların bize yettiğini düşünüyoruz. Gelen talepleri ilettiğimizde arkadaşlarımız gönüllü olarak hemen organize olup gereğini yapmaya çalışıyorlar. Depremde misafir ettiğimiz insanlarımızın da tıraş ihtiyaçlarını karşıladık. Biz bunları hizmet olarak görmüyoruz. Aldığımız dua yeter. Biz hizmete talibiz dedik, meslektaşlarımızla bütünleşerek sorunların pek çoğunu aşabileceğimizi düşünüyoruz. Kötüyü örnek almaya gerek yok. Sürümden para kazanma fikrinin yanlış olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. 30 kişiyi tıraş edeceğine 20 kişiyi tıraş ederek daha az yorularak aynı parayı kazanmak mümkün. Bizim hakkımızı bizden başka kimse veremez, savunamaz. Israrla meslektaşlarıma “fiyatta değil sanatta rekabet edelim” çağrısında bulunuyorum.
2Eylül Haber