Beyin cerrahisi kritik branşlardan biri
Op. Dr. Mehmet Beşir Sürme kimdir? Bize biraz kendinizden ve beyin gibi çok kritik bir alana nasıl yöneldiğinizden bahseder misiniz?
Ben, 1989 Siirt doğumluyum. Tıp Fakültesini Fırat Üniversitesi’nde okudum. Bitirdikten sonra Bitlis’in Güroymak ilçesine zorunlu göreve atandım. Orada yaklaşık 1,5 sene kadar İlçe Sağlık Müdürlüğü görevini ifa ettim. Ardından Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) sınavını kazanarak yine beyin cerrahisi bölümünde Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladım. Yaklaşık 5-6 yıl kadar ihtisas dönemim oldu. İhtisas dönemi bittikten sonra 2 yıl kadar Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir zorunlu görev dönemim oldu. Oradaki görevim bittikten sonra Eskişehir Şehir Hastanesi’ne geldim ve hala aktif olarak burada çalışmaktayım. Dediğiniz gibi beyin cerrahisi oldukça spesifik ve kritik branşlardan biri. Bu branşı seçmemiz bizim açımızdan da çok kolay olmadı çünkü biliyorsunuz ki acil ve kritik hastaları çok fazla olan bir alan olduğu için geceleri ameliyata girmemiz, gün içinde yine aynı tempo çalışmaya devam etmemiz bizim işimizin bir rutini. O anlamda bu kararı verirken yapacağımız fedakârlıkları düşünerek ve bunların karşısında ne alacağımızı da bir terazinin diğer kefesini de tartarak aslında verdiğimiz bir karar oldu. Bu kararı almamda önemli etkenler oldu bunların birincisi, insanların hayatına direkt dokunabilen, mesleki tatminliği çok yüksek, hayati riski olan hastalara yapılan müdahalelerden sonra hastaların neredeyse tamamen iyileştiği, hastalıklar grubunu tamamen tedavi edebilen bir branş olduğu ve mesleki tatminlik için güzel bir branş olduğunu düşündüm. Akabinde tabi benim meslekten beklentilerimi düşündüğüm zaman bunlar içerisinde elbette önünün açık olması, Türkiye’de belki az sayıda bulunması ve bu anlamda bir ihtiyaç hâsıl olması beni çeken yönleriydi. Sonuç olarak beyin cerrahisine başladığım ilk günden bu yana bütün zorluklarına rağmen yaşadığımız mesleki memnuniyetten dolayı hiçbir zaman pişman olmadım. Her zaman iyi ki bu branşı seçmişim dedim. Şimdi de mesleğimi severek yapıyorum.
Pil tedavisi her cerrahın yaptığı ameliyatlardan değil
Parkinson ve epilepsi gibi insanın hayatını büyük ölçüde etkileyen hastalıklarda pil takma tedavisi uyguluyorsunuz ve bu tedavi insanların hayatını büyük ölçüde değiştiriyor. Uzmanlık alanınızdan bahsederek pil tedavilerini anlatır mısınız?
Beyin cerrahisi aslında bilinenin aksine çok geniş bir yelpazede tedavi sunar. Beyin, omurilik ve omurga hastalıklarının yanı sıra pil cerrahisi denilen fonksiyonel beyin cerrahisi diye de adlandırılan bir alanda mevcut. Bu alan özellikle sizin dediğiniz gibi Parkinson, Epilepsi ve daha birçok kronik nörolojik hastalıkların tedavisini mümkün hale getiriyor. Bu oldukça spesifik bir alan, her beyin cerrahının yaptığı ameliyatlardan değil, bunlar çeşitli eğitimler geçirildikten sonra kurs ve seminerlerin akabinde bu alana gönül vermiş hekimlerce yapılan bir şey. Ülkemizde de sayılarının oldukça az olduğunu söylemem gerekiyor. Bu cerrahiler halk arasında da pil cerrahileri olarak bilinir. Bunlar beyin pili dediğimiz Parkinson, Tremor gibi hastalarda uygulanan bir tedavi şeklidir. Bunun yanı sıra Vagal Sinir Stimülasyonu dediğimiz epilepsi pili dirençli epileptik hastalıkları olan birçok ilaç tedavisine rağmen şikâyetleri düzelmeyen hastalar için umut vaat eden tedavilerden biridir. Bunun haricinde Spinal Kord Stimülasyonu diye de bilenen halk arasında ağrı pili olarak geçen omurilik pili tedavimiz var. Özellikle bel, boyun cerrahileri geçirmiş, mükerrer cerrahilerden sonra bel ve bacakta ağrı ve uyuşma şikâyetleri devam eden hastalarda uyguladığımız etkili tedavilerden biri. Pil cerrahilerinden devam etmem gerekirse mesane pili diye de bilinen Sakral Stimülasyon yine kapalı yöntemle yaptığımız bir tedavidir. Özellikle idrar tutamayan veya idrar yapamayan hastalar yine büyük abdest tutamayan ve yapamayan hastalarda etkili tedavi yöntemlerinden biridir. Baklofen Pompası tedavisi de aslında bu fonksiyonel gruptan geçer, bu tedavide yine Spastik Paraparezi dediğimiz hastanın istemsiz kasılmalarının olması, vücudunda şiddetli kasılma ve sertleşmelerin olması ve bu şikâyetleri için fizik tedavi gibi birçok tedavi almasına rağmen şikâyetlerinin geçmemesi halinde uyguladığımız bir tedavi şeklidir. Bu sayede hastaların bu şikâyetlerinde belirgin ölçüde düzelme sağlanır. Son olarak Transkranial Manyetik Stimülasyon tedavisinden bahsetmek isterim. Bu bir ameliyat değil ancak beyne gönderilen manyetik dalga üreten bir cihazın yardımıyla yapılan bir tedavidir. Özellikle majör depresyon, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) dediğimiz takıntı hastaları, ilaç ve alkol bağımlılığı, nöropatik ağrı ve inme gibi şikayetleri olan hastalarda uygulanan bir manyetik dalga gönderme prensibi üzerine çalışan bir tedavi şeklidir. Tabi bütün bu tedavilerin hepsi fonksiyonel beyin cerrahisi başlığı altında yer alır. Şu an dünyada ve ülkemizde modern tıbbın gelmiş olduğu en teknolojik tedavilerdendir.
Pil tedavisi şehir hastanesi’nde ücretsiz
Son olarak beyin hastalıklarının geç fark edildiği söyleniyor. Siz bu konuda vatandaşlara ne söylemek istersiniz?
Beyinle ilgili olan hastalıklarda bu detay önemli özellikle bir baş ağrısı gibi herhangi bir zamanda rastlayabileceğiniz bir semptom bazen bir beyin tümörünün habercisi olabiliyor. Tabi ki her baş ağrısı tümöre gitmiyor ancak neticede bizim günlük pratiğimizde gördüğümüz hususlardan biri de bu aslında. Özellikle dirençli, sebat eden baş ağrısı olan hastalar uzun süreli bir baş ağrısı periyodu geçiriyorsa bir beyin MR’ı çektirilmesini tavsiye ederim, bu gözden kaçabilen bir hastalık grubu. Bunun yanı sıra pil cerrahileriyle ilgili küçük bir parantez açmam gerekir. Birçok şu an günümüzde nörolojik hastalıkların ve bu bahsettiğimiz hastalık gruplarından bu şekilde tedavi edildiği de çok fazla bilinmiyor halk tarafından. Çünkü dediğim gibi oldukça az merkezde ve ağırlıklı olarak da özel sektörde yapılan bir tedavi. Ancak belki bu tedavilerinde bu pil cerrahisiyle mümkün olabileceği bu hastaların bu tedavilerden fayda görebileceği ve bunun da yine altını çizerek vurgulamam gerekirse kamu hastanesinde tamamen ücretsiz bir şekilde bu tedaviye ulaşabilecekleri ki bu tedaviler normalde oldukça yüksek maliyetli cerrahilerdir. Bu anlamda Eskişehir Şehir Hastanesi olarak biz bu hizmeti hastalarımıza ücretsiz şekilde verdiğimiz içinde hastalarımızın bu tarz şikâyetleri varsa bu tarz tedavileri araştırıp bize başvurmalarını yine öneririm.
İlker GÖKCE
